Konya Aydınlar Ocağı, “Konya’nın 90’lık çınarı Veyis Ersöz’e vefa gecesi” adı altında bir gece düzenledi.
Konya Aydınlar Ocağı, her hafta Salı günleri düzenlediği kültürel etkinlik programlarının bu haftaki konusunu değerli babacığım Veyis Ersöz olarak belirledi.
Programda bendeniz, amcaoğlum Ömer Lütfi Ersöz ve biraderim Ömer Ersöz’le birlikte, babamla ilgili hatıralarımızı, yaşadıklarımızı, onun bazı özelliklerini ve evlatlarını yetiştirmedeki değer ölçülerini dile getirdik.
Onun 70 yıl boyunca kalemi ile yaptığı mücadele esnasındaki zorlukları, çileleri, hakkında açılan bitmek bilmeyen davaları, hapishane hayatını, buna rağmen davasında nasıl dimdik durmaya devam ettiğini ve azminden, gayretinden hiçbir şey kaybetmeden mücadelesini sürdürdüğünü anlattık.
Evlatlarını yetiştirmek, onların dünya ve ahiret mutluluğunu sağlamak ve onlara siyasi şuur vermek için nasıl çırpındığını, nasıl gayret ettiğini örneklerle anlatmaya çalıştık.
Ayrıca onun her şartta sözünde durma hassasiyetini, yardımseverliğini, fedakârlığını, basın camiasında kimsenin olmadığı zamanlarda bile, inancı uğruna yılmadan kalemini kullanmaya devam ettiğini yaşadığımız örneklerle dile getirdik.
Son olarak değerli babacığım kendisi kürsüye gelerek, 90 yıllık yaşantısından kesitler sundu. Tek Parti dönemindeki yaşanan zulümleri, bizzat şahit olduğu olaylarla örneklendirerek anlattı.
Kur’an öğrenmenin bile yasak olduğu o yıllarda, 21 yaşında genç bir öğretmen olarak okulun hizmetlisinden nasıl gizli gizli Kur’an öğrendiğini dile getirirken duygularına hâkim olamadı.
63 Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin ve 12 Türkiye Cumhurbaşkanlarının tamamını bildiğini ve bunların hepsini görmeye ömrünün yettiğini ifade eden değerli babacığım, en geniş inanç hürriyetinin son 10 yıl içinde yaşanmakta olduğunu belirtti.
31 yıl öğretmenlik hayatının ardından 29 yıl da çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev yaptığını, bu arada 19 adet kitap yayınladığını ayrıca Konya mahalli gazetelerde ve bazı ulusal gazetelerde 70 yıl boyunca aralıksız olarak yazılar kaleme aldığını, yazılarından dolayı çok sayıda takibata ve soruşturmalara maruz kaldığını, cezalar aldığını ama bütün bunların kendisindeki aşkı söndüremediğini sözlerinin yanında, yüzündeki ifadelerden ve yılların oluşturduğu yüz çizgilerden de anlamak mümkündü.
*** *** ***
Böyle bir vefa gecesi düzenleyerek, insanların hayattan veda etmeden sağlıklarında değerlerinin anlaşılması gerektiğini ortaya koyan ve büyük bir vefa örneği sergileyen değerli Mustafa Güçlü’ye, Aydınlar Ocağı’nın yöneticilerine ve tüm katılımcılara şükranlarımı sunuyorum.
Dr. Mustafa Güçlü ağabeyim, bu tür vefa programları düzenleyerek Hz. Mevlâna’nın şu sözünü uygulamış oluyor. “Dostlarını daima vefa ile an. Arayan sen ol, bulan sen. Hatırlayan sen ol, kucaklayan yine sen. Kula vefası olmayanın Hak’ka vefası olmaz.” Kula ve Hak’ka vefa gösteren değerli ağabeyime selam olsun.
*** *** ***
Kanal 42 TV’de Pazar günü saat 12.00 de yayınlanacak olan HASBİHAL programında, değerli babacığım Veyis Ersöz ve bendeniz, Yücel Kemendi kardeşimin konuğu olacağız İnşallah… Bekleriz efendim.
*** *** ***
Bu arada Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin genel kurulunda yeniden Başkanlığa seçilen M. Ali Köseoğlu kardeşimi ve yönetimini tebrik ediyor, görevlerinin hayırlı hizmetlere vesile olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum.
Yazımı babacığım için yazdığım son şiirimle tamamlıyorum. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.
BU ADAM BENİM BABAM
Yüzüne bakınca Allah’ı hatırlatır,
Nuruyla gönüllerimizi ferahlatır,
Karanlıklarda yolumuzu aydınlatır,
İşte bu adam benim babam.
Kur’an’dır onun hayat rehberi,
Peygamberdir en büyük örneği,
Sevgi ile doludur, imanlı yüreği,
İşte bu adam benim babam.
Haksızlık karşısında asla susmadı,
Batılla mücadeleden bir an geri kalmadı,
Kalemi, 70 yıl Hak’tan gayri yazmadı,
İşte bu adam benim babam.
Odur başımızdaki yüce dağımız,
Odur bizim 90 lık koca çınarımız,
Odur dertlerimizin dermanı, ilacımız,
İşte bu adam benim babam.
Çileler karşısında boyun bükmedi,
Doğruluktan asla taviz vermedi,
İslam yolundan, başka yola dönmedi,
İşte bu adam benim babam.
Helalinden vakarlı bir hayat yaşadı,
Haramlardan şiddetle kaçmamızı sağladı,
Çevresine hep Sıratı müstakimi aşıladı,
İşte bu adam benim babam.
Herkese şefkatli yüreğini açan,
Can olup, canan olup ışıklar saçan,
Gözleri görmese de, nuruyla bakan,
İşte bu adam benim babam.
Sadece babamız değil, üstadımız da olan
Hedefine insanlığın kurtuluşunu koyan,
Bizleri, Ersöz manevi pınarı ile doyuran,
İşte bu adam benim babam.
Düşünür evlat ve torunların her bir ferdini,
Dert edinir onların her tür derdini,
Ailesi ve insanlık için feda eder kendini,
İşte bu adam benim babam.
90 yıllık ömründe hep iyilikte yarışan,
Üveys olup, engelleri azmiyle aşan,
Namerdin karşısında mertçe yaşayan,
İşte bu adam benim babam.
Geçmişinde bulunmaz hiç bir leke,
Yaşantısı doludur şanla, şerefle,
Amel defteri açık kalacak eserleriyle,
İşte bu adam benim babam.
Salih Sedat ne kadar yazsa da az olur,
Dilerim, annemizle iki cihanda aziz olur,
Cennette de beraber olmak niyazım olur,
İşte bu adam benim babam.