Sevgili okurlar, biliyorum hastane yazılarından sizlere de gına geldi. Elbette bana da. Ama bu olayları yazmayı mecbur hissediyorum. son Olayı duyalı uykularım kaçıyor. Ben hastaneyle ilgili her yazımda önce insan sağlığı dedim. Ereğli insanı daha iyi şartlarda tedavi olsun diye yazdım. Birileri zannediyor ki ben Anıl Serin’i sevmediğim için hastaneyi yazıyorum. Tek hastane değil her kurum için yazıyorum. Yazdığım her olayın arkasında birisiyim. Bunu daha önce de söyledim.
Hikâyemiz tamamen gerçek ama isimler hayal ürünüdür. Yetkililer isterlerse isimleri kendilerine vereceğim.
Olayımız Ereğli devlet hastanesinde gerçekleşiyor. Ünal çifti evlendikten sonra uzun bir süre çocukları olmuyor. 10 yıl aradan sonra Hatice Ünal hamile kalıyor. Hamilelik süresince Ereğli’de çalışan kadın doğum uzmanlarına muayene olarak sağlıklı bir doğuma doğru ilerliyorlar. En son muayene oldukları Kadın Doğum Uzmanı Sümer Tekin, anneye doğumuna 20 gün kala gelmesini mutlaka sezaryen olması gerektiğini söylüyor. 18 Haziran Günü sancılanan Hatice Ünal hastaneye kaldırılıyor. Eşi Dr. Sümer Tekin’i arıyor. Tekin kendisinin şehir dışında olduğunu nöbetçi uzman kadın doğum doktorunun sezeryan yapması gerektiğini söylüyor. Hasta Ereğli devlet hastanesine yatırılıyor Nöbetçi doktora haber veriliyor, defalarca çağrılan doktor gelmiyor. Ebeler hasta yakınlarına nöbetçi doktoru aradıklarını telefon kayıtlarının olduğunu söylüyor. Ebeler, dr. Sümer Tekin’i tekrar arıyorlar. Tekin ebelere şehir dışında olduğunu nöbetçi doktorun acilen hastayı sezaryene alması gerektiğini tekrarlıyor. Ebeler bunu o gün hastanede nöbetçi olan Kadın Doğum Uzmanı Çilem Öztekin’e bildiriyorlar. Hamile Hatice Ünal acılar içinde kıvranırken ebeler nöbetçi doktoru 5 kez arayıp çağırırlar. Doktor yine gelmez. 18 Haziran 2007 saat 20.00 hastaneye acil gelen Hatice Ünal hastaneye yatırıldıktan 10 saat sonra artık sancılara ve acılara dayanamadığı için sabaha karşı saat 06.00 sıralarında ameliyata alınır ve Nöbetçi Uzman Çilem Öztekin tarafından sezaryanla doğum yaptırılır. (Hasta gece alındığı ameliyathanede sabaha kadar oksijen verilerek adeta yaşam mücadelesi verirken, dışarıda hasta yakınları kriz geçirir.) Ünal ailesinin asıl acısı bundan sonra başlar. Dünyaya gelen bebek hilkat garibesini andırmaktadır. Zamanında yapılmayan sezaryen yüzünden bebek oksijensiz kalmış, elleri yüzleri şişmiş durumdadır. Bebek hemen Konya’ya sevk edilir. Konya’da 2 ay yaşam mücadelesi verir. Bu durum fakir olan Ünal ailesini iyice sıkıntı içine sokar. Olayla ilgili Ereğli hasta haklarına Ayten Ünal 17 Temmuz’da şikâyette bulunulur. Hasta hakları oy çokluğu ile nöbetçi doktoru kusurlu bulur. Ve 18 Haziran günü zamanında müdahale edilmediği sağlıklı dünyaya gelemeyen bebek geçen hafta Konya’da tedavi gördüğü hastanede hayata gözlerini yumar. 10 yıl bekledikleri bebeklerini 2 aylık yoğun mücadeleden sonra kaybeden aile perişan olmuştur. Tek oda evde yaşayan ailenin dramını ben anlatamıyorum. Erdal Ünal yevmiyeci olarak çalışan bir insan bu konuda da kaymakamlığımızın destek olması gerekir.
Bu yazdıklarıma hikâye dedim, lakin her satırının gerçek bir hikâye olduğunu söylemeden edemeyeceğim.
Sayın Konya milletvekillerinden, Sayın Valimiz Osman Aydın Bey’den, Konya İl Sağlık Müdürümüz Dr.Hasan Küçükkendirci Bey’den, Ereğli Kaymakamımız Cevdet Can Bey’den, Sağlık Grup Başkanımız Bülent Solak Bey’den, Ak Parti İlçe Başkanı Zeynel Abidin Topak Bey’den, CHP İlçe Başkanı Feridun Akpınar Bey’den ve MHP İlçe Başkanı Ayhan Dargeçit Bey’den başka bebekler ölmesin diye, bu konuya hassasiyetle eğilmelerini istiyorum.
Önceki olaya benzer bir olayla daha Salı günü Ereğli Devlet Hastanesi’ne acil olarak doğuma gelen, isminin Z. Yeşilyurt olduğunu öğrendiğim hamile kadın da saat 12’de hastaneye yatırılır. Durumu acil olmasına rağmen saat 13.30 da ameliyata alınır. Bebek önceki olayda olduğu gibi oksijensiz kaldığından ölü doğar veya sadece kalbi attığı için Konya’ya sevk edilir. Bu bebeğin de tam net olmamakla beraber öldüğü ifade ediliyor. Ereğli’den hangi doktorların hastaları bu şekilde sevk edildiğinin araştırılması ve acil önlem alınması gerektiğine inanıyorum. Ereğli Devlet Hastanesi Başhekimi Anıl Serin’den yukarı da bahsettiğim olaylarla ilgili acil açıklama yapmasını Ereğli kamuoyu adına bekliyorum.