Dünyayı etkisi altına alan Virüs bizlere bir çok şey öğretti ve öğretmeye devam ediyor öğretecek de...
Sevdiklerini sevip kucaklayamıyorsun.
Herkes herkesten, en yakını bile en yakınından kaçıyor uzak duruyor.
Torununu, çocuğunu, oğlunu, kızını, eşini, dostunu yanına yaklaştırmıyorsun, onlara yaklaşamıyorsun.
Çarşı pazar dolaşıp sokakta gördüğün herkese "hayırlı işler, nasılısın?" deyip musafaha etmekten, ayak üstü sohbet etmekten mahrumsun.
Belki de İslam tarihinde ilk kez camiler ve İnsanlığın kalbi Kâbe kapatılmış. Camiye gidemiyor, cuma kılamıyor, hatta teravih de kılamayacaksın.
"Büyük" dediğin "yenilmez" dediğin "süper güç" dediğin devletler diz çökmüşler, soruna çare arıyorlar...
Zengin, fakir, soylu, başbakan, bakan, müdür, amir ayırt etmeksizin herkes kendi derdine düşmüş...
Alış veriş bağımlığı bitmiş, bir ihtiyaç için gittiğin AVM 'lerde, "indirim" deyip bir araba doluşu alış veriş yapmanın boşuna olduğunu anlamışsın. Bunun kapitalizmin bir bir dayatması olduğunu görmüşsün. Aslında temel ihtiyaçlarının ne olduğunu öğretmiş bu durum sana. Elindeki ile yetinebileceğini, ihtiyacından fazlasının sana yarar sağlanamadığını, boşuna mal mülk yığmanın insan fıtratına uygun olmadığını görmüşsün..
Nefes alamayacak şekilde dolu olan polikliniklerden sıra alabilmek için 15-20 gün beklemeyi göze alman gerekiyor. Keyfi hastaneye gitme devri bitmiş...
Her gördüğün şeye aldanıp alma devri, gereksiz tüketim yapma zamanı bitmiş, lazım olanı alma devrinin başladığının işaretleri var.
Malın mülkün aslında çok değerli olmadığı, gereksiz paranın, mal mülk biriktirme islerinin bir işe yaramadığını görmüşsün...
Araban var binemiyorsun, paran var harcayamıyorsun .
Önceden belki elini yıkamayanlar şimdi ellerlini yıkamaktan yorulurken sağa sola dokunmaktan korkar oldu, her zaman olması gereken sosyal mesafe bir insanın gereğinden fazla sokulmama gerektiği bir çok şey öğrendik.
En önemli şey ise bu dünya hayatı ile ilişkilerimiz ne kadar kolay bitebilecek olduğunu tefekkür etmemiz bizim açımızdan en önemli şeydir herhalde.
Peygamber Efendimizin vermiş olduğu bu misal, dünya hayatı için verilebilecek en güzel misaldir. Hem dünyanın ehemmiyetinin ne derece olduğunu, hem de insanın bu dünyaya nasıl bakması gerektiğini çok güzel ifade etmektedir. Bahsi geçen Hadis-i Şerif şöle: "Benimle dünyanın hali ancak bir ağacın gölgesinde bir müddet dinlenip de bırakıp giden bir yolcu gibidir.” (Müsned-i Ahmed, Tirmizi, İbn-i Mace)
Dünya hayatının bizim için ne demek olduğunu bu virüs bize hatırlattı. İnşallah bu badireyi atlattığımız zaman yaşadıklarımızı unutmuş olmayız.