Bu hafta vizyona 9 film giriyor. Hızlı ve Öfkeli serisinin altıncı filmi bu haftanın en dikkat çeken filmi. Haftanın romantik filmleri olan Günlerin Köpüğü, Kollarımda Kal ve Sadece Aşk bu haftanın bir diğer alternatifleri. Türk çocuk fantastik filmi Kral Yolu-Olba Krallığı ise minik sinema severlerin tercih edebileceği tek film.
HIZLI VE ÖFKELİ 6
Vin Diesel ve ekibi geri dönüyor. Hızlı be Öfkeli serisinin merakla beklenen 6. filmi bu hafta vizyonda. Filmin yönetmen koltuğunda Justin Lin oturuyor. Baş rollerinde ise Vin Diesel, Paul Walker ve Dwayne Johnson'ın yanısıra Michelle Rodriguez, Luke Evans, Gina Carano, Jordana Brewsterve Gal Gadot gibi isimler var. Hızlı arabaların yanında bu bölümde öfkeli kısmını ateşli silahlar temsil edeceğe benziyor.
KONUSU:
Dom ve Brian'ın Rio soygunu oldukça kilit bir ismin çetesini çökertip, ekibe 100 milyon dolar kazandırdığından beri, paraya para demeyen kahramanlarımız dünyanın tadını çıkartıyordu. Fakat bir yandan da eve dönmek ve kaçmadan, saklanmadan yaşamak arzusu içlerini kemiriyordu. Ne kadar çok paraları olsa da, aileden ve yuvadan uzak hayat bir süre sonra zor gelir. Bu arada Hobbs dünyada 12 ülkeye yayılmış bir suç organizasyonu araştırmaya başlar. Bu örgüt her biri birer ölüm makinesi olan paralı askerlerden oluşmaktadır; ve örgütün ikinci lideriyse Dom’un öldüğünü sandığı eski aşkı Letty’den başkası değildir! Adamlarla kapışmanın tek yolu onları kendi seviyelerine yani sokaklara çekmektir.
Hobbs, Dom'a takımını Londra'da yeniden toplamasını teklif eder, karşılığındaysa haklarındaki tüm dava dosyaları ve suçlamalar düşürülüp eve geri dönmeyi, ailelerine kavuşmayı vaat eder.
GÜNLERİN KÖPÜĞÜ
Sil Baştan filmi ile sinema severlerde olumlu iz bırakan yönetmen Michel Gondry, Boris Vian’nın kitabı Günlerin Köpüğü ile karşımızda. 1946 tarihli bir aşk romanı olan Günlerin Köpüğü, Colin ve Chloe isimli çift evlendikten sonra yaşadıkları ilginç hikayeyi anlatıyor. Filmin başrollerinde rolünde Audrey Tautou, ve Romain Duris var.
KONUSU:
Boris Vian'ın aynı isimli romanından uyarlanan Günlerin Köpüğü, yönetmen Michel Gondry tarafından beyazperdeye taşındı. Romanın baş kahramanları Colin ve Chloe'ye Romain Duris ve Audrey Tautou hayat veriyor. Gerçeküstü ve şiirsel bu hikayede , idealist ve mucit bir genç olan Colin , Chloé adında Duke Ellington'ın Blues'larından birinin dünyaya gelmiş haline benzeyen genç bir kadınla tanışır. Bir aşk hikayesi olan evlilikleri Chloé'nin ilginç bir hastalığa yakalanması ve ciğerlerinde büyüyen nilüfer çiçeğiyle hüzüne dönüşür. Fantastik bir Paris'te Colin ise gitgide daha absürd işlerde çalışarak Chloé'yi iyileştirmeye çalışır.
KOLLARIMDA KAL
Fransız oyuncu Marion Laine'nin yönetmenliğini üstlendiği ikinci uzun metrajlı film olan Kollarımda Kal Mathias Enard'ın Remonter L'orénaque adlı kitabından esinlenilmiş. Başrollerinde Juliette Binoche, Edgar Ramírez ve Hippolyte Girardot var.
KONUSU:
Kalp cerrahı olan Mila ve Javier 10 yıldır evlidirler. İnsanların kalplerini ellerine aldıkları ameliyat odasının dışında bohem bir hayat sürüyorlar. Bütün zevkler, seks, partiler, alkol, hayvanat bahçesi gezintileri, gece gezmeleri, motosiklet turları... Fakat Mila hamile kalır ve birbirleriyle kafa kafaya vererek kurdukları denge bozulur. Kadın hiçbir zaman çocuk sahibi olmak istememiştir veşüpheleri vardır. Adam zaten çok içiyordur ve daha da çok içmeye başlar. Çift çok derinden sarsılır ve ilişkilerinde büyük bir düşüş başlar. Ama Javier'ın Mila’yı kaybetmeye tahammülü yoktur. Onu geri kazanmak için ne gerekiyorsa üstesinden gelecektir.
KRAL YOLU-OLBA KRALLIĞI
Yerli yapım fantastik çocuk filmi olan Kral Yolu-Olba Krallığı bu hafta vizyonda. Yöenetmenliğini Serli Seta Nişanyan’ın yaptığı filmin senaryosunda Derya Kaya’nın imzası var. Oyuncu kadrosunda ilk kez oynculuk yapan çocuk oyuncuların dışında Murat Soydan, Arda Esen, Nilgün Belgün, Doğa Rutkay ve Yonca Evcimik gibi isimler var.
KONUSU:
Anne ve babası arkeolog olan Deniz, 10 yaşında macera meraklısı bir çocuktur. Ailesinin gerçekleştirdiği kazıların etkisiyle, bulduğu haritayı takip eder ve yüzyıllardır saklı olan bir hazinenin peşine düşer. Önce dedesini ikna etmeye çalışır, ardından ekibini toplayarak elindeki haritanın peşine düşer. Mersin'de başladıkları macera, özel kazı alanlarına ve Olba Krallığı'na uzanacaktır...
SADECE AŞK
Haftanın romantik-komedisi Sadece Aşk. İrlandalı aktör Pierce Brosnan filmdeki oyunculuğunun dikkat çektiği filmde ona Trine Dyrholm ve Molly Blixt Egelind eşlik ediyor. Filmin yönetmeni ise Susanne Bier.
KONUSU:
Kanser olduğunu öğreninceye kadar sıradan bir hayat süren İda kuafördür. Kanser tedavisi sırasında saçlarını kaybeder ve sonrasında kocasının bir başkasıyla ilişkisi olduğunu öğrenir. Tüm bunlardan uzakta farklı bir dünyada kızının düğünü için yaptığı İtalya yolculuğunda karısının ölümü yüzünden hala tüm dünyayı suçlayan dul bir adamla tanışır. Çocuklarının vesilesiyle birbiriyle tanışan ikiliyi tahmin edemeyecekleri maceralar beklemektedir.
BİR ŞARKININ PEŞİNDE
32. İstanbul Film Festivali'nin NTV Belgesel Kuşağı kapsamında gösterilen Bir Şarkının Peşinde (Searching for Sugar Man) Güney Afrika’da bir özgürlük simgesine dönüşen Rodriguez’in peşine düşüyor. Belgesel türündeki filmin yönetmenliğini Malik Bendjelloul üstleniyor. 70'li yılların bir müzik efsanesine dönüşen Detroit'li bir yerel müzisyenin olan Sixto Rodriguez'in efsaneleşme ve ortadan kaybolma sürecini işleyen belgeselin başrollerinde Sixto Díaz Rodríguez, Stephen Segerman ve Dennis Coffey yer alıyor.
KONUSU:
70'li yılların başlarında farkında olmadan bir müzik efsanesine dönülen Detroit'li bir yerel müzisyenin hikayesini ele alan belgesel, Sixto Rodriguez'in efsaneleşme ve ortadan kaybolma sürecini işliyor. Rodriguez, kısa süreli amatör kariyeri boyunca iki adet satmayan albüm kaydeder ve ilk albümün ardından Güney Afrika'da bir efsaneye dönüşür. İlk albümün ardından bir araya gelen iki Güney Afrikalı hayranı, bu kıtada neredeyse John Lennon'a dönüşen bu müzisyenin peşine düşerler. İşin ilginç yanı ise Rodriguez'in bu şöhretten haberi olmamasıdır.
EVDE
32. İstanbul Film Festivali'nin Akbank Galaları bölümü kapsamında gösterilen François Ozon'un filmi Evde (Dans la maison) geçtiğimiz yıl San Sebastian En İyi Film, En İyi Senaryo ve Toronto Fipresci Ödüllerini almıştı. Başrollerinde Fabrice Luchini, Ernst Umhauer ve Kristin Scott Thomas'ın olduğu film bir İspanyol piyesinden adapte edilmiş. François Ozon uyarlama ilgili olarak şöyle diyor: " Piyesi okur okumaz dolaylı olarak işimden yani sinemadan konuşmanın potansiyelini farkettim "
KONUSU:
16 yaşında bir erkek çocuğu olan Claude sınıfın en arka sırasında oturan ve ilk bakışta kimsenin dikkatini çekmeyen bir çocuktur fakat yaşıtlarının çok üzerinde bir gözlem gücü ve yazım yeteneği vardır. Fransızca öğretmenine yazdığı kompozisyonlarda sınıf arkadaşlarından biri olan Ralph ve ailesi hakkında mahrem olaydan bahseder. Bu konuyla ilgili etik bir ikilem yaşayan fransızca öğretmeniyse bu yetenekli ve ilginç öğrenci karşısında öğretmenliğin tadını çıkarmaya karar verir ve bundan kimseye bahsetmez , fakat bu ihlal başlarına bir çok dert açacağı gibi , bir sürü kontrol edilemeyecek olayın da ortaya çıkmasına yol açar.
VAZGEÇMEM SENDEN
Bu yıl !f İstanbul Bağımsız Film Festivali'nde gösterilen Vazgeçmem Senden bu hafta vizyonda.Filimin başrollerinde Rashida Jones, Andy Samberg ve Elijah Wood var. Filmin yönetmenliğini ise Lee Toland Krieger yapıyor.
KONUSU:
Celeste ve Jesse, lisede tanışırlar, önce sıkı dost olurlar ve ardından genç yaşta evlenirler. Şimdi otuzuna gelmiş olan Celeste kendi medya danışmanlık şirketinin sahibidir, Jesse ise bir kez daha işsizdir fakat bu duruma bir çare bulmaya da niyeti yoktur. Celeste, Jesse ile boşanmanın yapılacak en doğru şey olduğuna inanır. O kendi yolunda ilerlerken, Jesse hiçbir yere ait değil gibidir. Şimdi boşanırlarsa ömür boyu arkadaş kalabileceklerine inanır. Celeste'e hala aşık olan Jesse durumu kabul eder ve bu evlilikten arkadaşlığa geçişi kabul eder, fakat zaman içerisinde Celeste'de verdiği kararın ne kadar bencilce olduğunu anlar ama zamanlamaları bir türlü tutmaz. Arkadaşları yediği içtiği halen beraber giden bu çiftin neden ayrıldığını ise bir türlü anlamaz
ZORAKİ RADİKAL
Yöentmenliğini Mira Nair’in yaptığı Zoraki Radikal ilk kez 2012 Venedik Festivali’nde izleyici ile buluştu.Filmin başrollerinde Riz Ahmed, Kate Hudson ve Liev Schreiber var.
KONUSU:
Pakistan'lı bir adam Wall Street'te başarıyı yakalamanın peşinde koşmaktadır. Kendini beklenmedik bir şekilde Amerikan Rüyası'nın, bir düşmanlık krizinin ve ailesinin sürekli çağrısının arasında sıkışmış bulur. Wall Street ve Amerikan rüyasının beklediğimiz ya da düşündüğümüzün aksine o pembe ve hayal dolu görünümünün ardında aslında bir çok vazgeçiş ve geride bırakmayı gerektirdiğini, aslında bu başarının bir çok şeyi de kaybetmek olduğunun üzerinde duruyor film.