Ringlerin gelmiş geçmiş en önemli boksörüydü Muhammed Ali.
Kentucky Louisville’de 1942 yılının 17 Ocak’ında doğduğunda ona Cassius Marcius Clay ismi konulur…
İrlanda ve Afro-Amerikan asıllı bir ailesi vardır.
***
Arka arkaya oynadığı 108 amatör mücadeleden 6 Kentucky Altın Eldiven şampiyonluğu, 2 Ulusal Altın Eldiven orta sıklet şampiyonluğu ve AAU ulusal hafif sıklet unvanı çıkarır.
Birkaç yıllık boks tecrübesinin ödülünü, daha 18 yaşındayken Roma’da 1960 Olimpiyatları’nda kazandığı altın madalya ile yaşar.
***
Amerika artık onu tanımaya başlamıştır.
Halk da, kameralar da, devlet de onu sever…
Art arda kazandığı maçlarla profesyonel boksta dikkat çeken bir isim olur…
Sırada dünya şampiyonu Sonny Liston vardır.
Maçtan önce Liston’a, “Bu akşam burada biri ölecek, korkuyor musun” der.
25 Şubat 1964’te, Clay ringde başa baş bir mücadeleye girişir.
Liston 7. raunt zili çaldığında köşesinden kalkamaz.
***
Boks dünyası şoka girer: Cassius Clay yeni ağırsiklet dünya boks şampiyonudur.
Bu şampiyonluktan sonra esas şaşkınlığı ABD’ye yaşatır.
Dinini ve adını değiştirdiğini duyurur. Dini: İslam, adı: Muhammed Ali’dir.
Sadece adını ve dinini değiştirmiş değildir; aynı zamanda Muhammed Ali olarak, insan hakları mücadelesi veren mazlumların sözcüsüdür.
***
1967’de Ernie Terrell maç öncesi, Ali’yi aşağılamak için ona Müslüman olmadan önceki adıyla hitap eder…
Bu büyük bir hatadır.
Muhammed Ali, Terrell’a attığı her yumruktan sonra, “What is my name?” diye bağırır.
Bu tüm İslam dünyası için müthiş bir andır.
***
Bütün bunlardan sonra ilginç gelişmeler yaşanmaya başlar…
Daha önce askerlik sınavına iki kez giren ancak her ikisinde de gerekli notu tutturamayan Ali’yi cepheye çağırırlar…
“ Lousville’de insanlara hala köpek muamelesi yapılıp “pis zenci” diye çağrılırken ve en temel haklarından bile yoksun bırakılmışken, bir üniforma giyip 10.000 mil ötedeki bir ülkede kurşun sıkıp bomba atmamı nasıl bekleyebilirler? Hayır! Beyaz köle efendilerin beyaz olmayan başka bir ulusa baskı yapmalarında, onları öldürmelerinde, evlerini ateşe vermelerinde yardım etmeyeceğim! Benim Vietkonglularla alıp veremediğim bir şey yok” diyecektir.
***
ABD için değil de dünya mazlumları için ringlerde olduğunu söylediği gün, yani Cassius Marcius’un Muhammed Ali olduğu gün yaşadıkları değişmeye başlar…
Daha önce ABD’nin kahramanı olan Muhammed Ali, birden bire “hain” ilan edilir.
Her tarafta “ağzı kalabalık, hilekâr bir siyah ırkçı” olduğu söylentisi yayılır…
Spor yazarları Ali’nin “Hem Amerika hem de boks dünyası adına bir utanç” olduğunu yazar. Vietnam Savaşı’na katılmayı reddettiği gün, New York Atletizm Komisyonu, Lisansını ve dünya şampiyonu unvanını alır. Diğer eyalet komisyonları da New York’u izler.
***
Çok sonraları CNN Muhabirinin “Amerika’da dehşete yol açan teröristlerle aynı dinin üyesi olmak size ne hissettiriyor?” sorusuna verdiği cevabı, yumruğu gibi serttir: Siz Hitler’le aynı dine mensup olmaktan ne hissediyorsanız aynısını!
***
Şimdi… Bazıları için Muhammed Ali hilekâr olabilir…
Fakat o bizim için değişmez bir kahramandır…
İslam dünyası olarak son yıllarda övünç duyacağımız kişi sayısı o kadar azdır ki…
Onları, ortaya atılan tapelerle, yayılmaya çalışılan iftiralarla gönlümüzden silip atmamız mümkün değildir.