Türkiye’de darbeler dönemi bitti diyorduk.
Yanılmışız.
Paralel Örgüt gösterdi ki;
Türkiye’de darbeler dönemi bitmemiştir.
Ve daha ilerisi: Türkiye’de darbeler dönemi hiçbir zaman bitmeyecektir!
Neden mi?
Türkiye güçlendikçe; kendi tüfeğini, tankını uçağını, helikopterini, uydusunu yaptıkça,
Dünyanın dört bir yanındaki mazlumlarına el uzattıkça,
Dünyanın sömürü kurulu düzenine karşı başkaldırdıkça,
Dünyadaki sömürü düzeninin aktörleri, -dün asker, bugün cemaat- yarın başka maşalar bularak darbe girişimlerini sürdüreceklerdir.
***
Bu seçim yerel seçim olmaktan fazlasıyla çıkmıştır.
Şu da çok iyi görülmüştür ki;
Bu seçimler, AK Parti ile -yıkılsın da nasıl yıkılırlarsa yıkılsın anlayışındaki- muhalefet ve destekçisi Paralel Örgüt’ün yarışı olacaktır. Birçok yerde, hatta Konya’da için de, “güçsüz olanlar güçlü olana destek verecek” şeklinde ittifak söylentileri de her yerde dolaşıyor. Ama böyle yaparlarsa tabanlarından daha büyük tepki göreceklerdir.
***
Gönül istiyor ki;
31 Mart sabahı iktidarı, muhalefeti tüm parti liderleri, herkes kazanıp kaybettiğini çok iyi bilir, çıksın; “Aziz Milletimizin kararı bu yöndedir, onların kararına saygılıyız, biz gerekli dersleri alacağız” desin, ona göre değerlendirmesini yapsın…
Ama bu fazla hayalcilik olur demi. Olacağı şu: Parti liderleri çıkacak, bir takım bahaneler ortaya sürecek, Milletin kandırıldığını ifade edecek, (öyle ya onlar kandırılmaz akıllı, ama onların anaları, bacılar, dayıları, akrabaları, köylüsü, şehirlisi olan Millet saf… ) kısacası suçu Millete atacaklar, onları bir takım paketler ve vaatler karşılığı oylarını satan varlıklar olarak görüp hakaret edecekler ama hakaret ettiklerinin de farkında olmayacaklar.
***
Türkiye’yi seçimden sonra da yoğun bir gündem beklediğini görmek için kahin olmaya gerek yok. Ülke seçimden sonra da maddi olarak kaybetmeye devam edecek. Seçimin 2. haftası belki de 2. günü “Cumhurbaşkanlığı Seçimi” tartışmaları başlayacak. Türkiye, yine enerjisini iç sorunlarına harcayacak. Ülke yine ekonomik olarak kayıplar verecek. İnşallah bu bedelin karşılığı olarak ülke iyi bir arınmadan geçer…
***
Demokrasilerde muhalefet iktidar kadar önemli. “Muhalefet iktidarın sibobudur” derler. Sağlam muhalefeti olmayan demokrasiler hep eksik demokrasilerdir. Ama bizde muhalefet etmeyi; yola, köprüye, baraja, yapılan her icraata karşı çıkmak olarak algılayan kafa olduğu müddetçe, belki Recep Tayyip Erdoğan hep kazanacaktır ama aslında gerçek şu ki; demokrasimiz hep biraz güdük kalacaktır.
***
Uzun ve yorucu bir seçim dönemi geride kalmak üzere
İktidar konuştu, muhalefet konuştu… STK’lar, gazeteciler, yazarlar, Paralel Örgüt ve destekçileri, karşıtları… Herkes konuştu.
Konuşma sırası şimdi Millette…
Herkes susacak aziz Millet konuşacak!
***
30 Mart’tan sonra bu muhalefet anlayışı sorgulanır mı? 8. mağlubiyetin hesabı sorulur mu? Bekleyip göreceğiz ama bu ülke ileri gidecekse böyle olmak zorunda.
Olmazsa ne mi olur?
Anlaşılsın diye bir benzetme yapıyorum. Partiler ve liderler esnaf, halk da müşteriyse; ya müşterini tanıyıp taleplerini karşılayacaksın ya da dükkanı kapatacaksın. Halkını iyi tanıyan beklentilerini karşılayanlar iktidar oluyor, kısmen karşılayanlar muhalefet, çok az yada hiç karşılayamayanlar da kilidi vurup gidiyor. Yani; kaybedenler ya kendisini değiştirecek ya müşterisini, ya da dükkanı kapatıp gidecek.
***
Pazar günkü seçimler ülkemiz için hayırlı olsun. Propaganda dönemi gibi kazasız belasız bir seçim geçirmek tek dileğimiz. Yüce Allah; ülkemizi, milletimizi, her türlü iç ve dış düşmanların kötülüklerinden korusun.