Şeb-i Arus törenini televizyondan izledim. TRT2 güzel bir prodüksiyon örneği sergileyerek hem Mevlana Kültür Merkezi’nden hem de Mevlana Müzesi’nden görüntüler sundu. Ayrıca televizyonda kimlerin salonda olduğunu, kimlerin cumhurbaşkanına, kimlerin başbakana yakın durduğunu daha rahat görme fırsatım oldu.
Şeb-i Arus törenlerine Cumhurbaşkanı iken Kenan Evren de katılmıştı. Süleyman Demirel de başbakan ve cumhurbaşkanı olarak gelmişti. Turgut Özal da cumhurbaşkanı olarak izlemişti pota altı serencamımızı… Yıldırım Akbulut, Prof. Dr. Necmettin Erbakan, Mesut Yılmaz da başbakan olarak gelenlerden… Tayyip Erdoğan’ın yeri ise bir başka… Başbakan olduktan sonra 100 gün içinde Mevlana Kültür Merkezi’ni tamamlatıp ilk programı da burada izleyenlerden oldu.
Konyalı biliyor ki, her yıl muhakkak 17 Aralık’ta, Başbakan Erdoğan Konya’da olur.
Bu yılki program bir başkaydı…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Bayındırlık ve İskân Bakanı Faruk Nafiz Özak, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, DSP Genel Başkanı Zeki Sezer gibi sağdan soldan pek çok ismi bu yılki programda görmek heyecan vericiydi.
Bir kere 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, kendisine gönderilen davetiyeleri bugüne kadar hep geri çevirmesi, Hacı Bektaş-ı Veli’yi anma törenlerine katılmasına rağmen Şeb-i Arus törenlerine katılmaması ona karşı bir soğukluk oluşturmuştu Konya’da. Şeb-i Arus törenlerinde 7 yıldır boş kalan koltuğun bu yıl Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından doldurulması bu açıdan da çok güzel oldu.
Programın başında Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, “734 yıl önce insanlara ışık tutan Hz. Mevlana, 734 yıl sonra bile tüm insanlığı aydınlatmaya devam etmektedir” derken Konya Valisi Osman Aydın ise, hangi ırka ve dine mensup olursa olsun insanlığın bu abide şahsiyeti müşterek bir şuurla bağrına bastığını dile getiriyordu.
CHP Lideri Deniz Baykal, Hz. Mevlana’nın, İslamiyet dışında yer alan birçok insan için de bir çekim merkezi haline geldiğini söyleyerek “Onu bütün dünyaya anlatmak bizim görevimizdir ve bu konudaki eksikliğimizi bir an önce gidermeliyiz” dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ise, sadece salona değil, ekranları başlarında bu etkinliği izleyen tüm insanlara Şeb-i Arus törenleri vesilesiyle çok önemli mesajlar verdi. Erdoğan “Bu ülkenin hamuru her türlü haksızlığı, aşırılığı, bölücü ve ayrıştırıcı tezgâhı bertaraf edecektir. Mevlana’nın birlik ve bütünlüğünü sonsuza dek koruyacak, verilen kardeşlik yeminini bozmayacaktır. Kendi ürettiklerinin esiri olan hiçbir ruh, ölüm gecesini vuslat gecesi olarak yaşayamaz. İnsanlığı istatistiklerle, rakamlarla anlamaya çalışanlar yanılırlar. İnsanı ve toplumu anlatırken asıl olan sayılar değil, keyfiyettir, özdür. Çünkü sonunda gideceğimiz yer iki metreküplük bir mezardır” ifadeleriyle kendi durduğu yeri netleştirirken Türkiye’nin Başbakanı’na en yakışan sözleri ediyordu.
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Mevlana’nın öğretilerinden bütün insanlığın alacağı dersler olduğunu söyledikten sonra son olarak kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuşmasından da şu bölümün altını çizdim: “Bu toprağın sofrası yüzyıllar boyunca gelen bütün misafirlerine açık olmuştur. Çünkü bu gönül keyfini biz Hz. Mevlana’dan aldık. Bütün dünya olarak yeniden başlamak için geç kalmış değiliz. Bütün dünyanın sorunlarını barış ve sabırla çözebiliriz.”
Başbakan Tayyip Erdoğan gün içinde Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Lamcı Alt Geçidi ile Adana Yolu Köprülü Kavşağı’nı, Yeni Adliye Binası’nı ve Selçuklu Belediyesi tarafında yaptırılan Uluslararası Spor ve Kongre Merkezi’nin açılışını yapmıştı. Şeb-i Arus töreninin ardından o Ankara’ya dönse de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dün de aramızdaydı.
Bu toprakların en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri de bu değil midir: Aramızdan bildiklerimizin bari yılda bir aramızda dolaşması…
Bu şehirdeki yöneticilerin bile uzunca süredir ihmal ettikleri bir şey de işte bu.
Cumhurbaşkanı Sezer’in aramızda dolaşmaması ile oluşan boşluğu düşünüp, ona göre hareket etmelerinde büyük fayda var idarecilerin.
Ya Cumhurbaşkanı ve Başbakan gibi samimi olup aramızdaki yerlerinizi boş bırakmayacaksınız ya da insanların size muhabbet beslememesine aldırış etmeyeceksiniz.
Ya eski Cumhurbaşkanı Sezer ya da yeni Cumhurbaşkanı Gül…
Siz de bunlardan birisiniz işte.
***
Kurban Bayramımızın özlenen muhabbet ortamının inşasına vesile olmasını dilerim.