KÖTÜ BAŞLADIK, İYİ BİTİRDİK YA TRANSFER?
Sezona büyük bir hayal kırıklığı ile başlayan Konyaspor teknik direktör Ünal Karaman’ın takıma katılması ile birlikte iyi bir çıkış yakaladı ve ilk yarıyı iyi bir noktada bitirmemizi sağladı. Başarıda Ünal hocanın payı çok büyük. Takımın yitirdiği güven duygusunu takıma yeniden aşıladı. Bizim göremediğimiz en büyük doğruyu gördü. El Saka takımdan ayrıldıktan sonra gözle görülür bir fark yaşandı takımda. Ama takımda gereksiz yere tutulan oyuncuların bu takımda durması takıma ancak maddi zarar getirir. Konyaspor’un ciddi bir müessese olduğu hatırlanmalı ve hatır için alınan transferler için ödenen paraların israf edildiğini gözden geçirerek gerekli düzenlemelerin yapılmasının kulübe büyük kazanç sağlayacağının bilinmesini isterim. Yıllardır geleceğe yatırım adı altında onlarca genç transfer edildi. Bu genç oyunculardan kaç tanesi bu takımda oynadı veya kaç tanesi oynatılacak. O kadar genç oyuncu varken hala genç oyuncudan bahsediliyor. Muhammed Akıncı, Ahmet Devret, Can Parlayan ve kiralık gönderilen Uğur Yanıkdemir kötü oyuncular mı? Gelecek genç oyuncuların bu oyunculardan ne artısı var? Biz transfer yapacaksak Ünal hocanın listesinden yararlanmalıyız ama Ünal hocanın da bu gençlere şans vermesi gerekir. Beklediğim tabloyu Ünal hocadan daha göremedim. PAF takımda oynayan, amatör liglerde oynayan birçok genç kardeşimiz var. Ama onlara bakan yok. Yönetimin ne yapıp ne edip şu PAF takımda oynayanların hepsine Konyalı olma şartını koyması gerekir. Dışarıdan alınan oyuncularla günü kurtarmış oluruz ama Konyalı gençlere şans vererek onların üzerlerine titreyerek Konyasporumuzu kurtarmış oluruz.
Konyalı futbolcu kardeşlerimizi Türkiye vitrinine sunmuş oluruz. Bakıyorum da süper ligde sürekli oynayan, transfer listelerine giren hiç Konyalı oyuncu yok. Bu çok önemli bir konu ve bu konunun üzerinde durulması gerekir.
Konyaspor’un geleceğe yönelik yatırımlarını Konyalı gençlerden yana kullanmasını ama şu anda yapılabilecek transferlerin ise takımda direk onayabilecek oyuncular olması gerektiğini düşünüyorum. Takımımız da bir gol sıkıntısı var. Benim güvendiğim Sabin bu işi yapabileceğe pek benzemiyor. Keşke bu yabancı hayranlığından kurtulsak da Can Parlayanlara şans verebilsek. Washington iyi bir mücadeleci ve takipçi olmasına rağmen hocanın gözüne pek giremedi. Murat Hacıoğlu ise kendine güvenenlerin yüzünü güldürdü. İkinci yarıda da Murat performasını düşürmezse sürekli onbirde oynar. Ama mutlaka bir stoper ve forvet alınması şart. Onun haricinde genç oyuncularımızın da desteği ile ligde sıkıntı çekmeyiz. İki nokta transfer bizim işimizi görür ama eldeki oyuncuları da kaçırmamak şartı ile.
Futbolsuz zaman geçmiyor. Bir an önce maçlar başlasa diyorum artık. İnanın o maç temposuna alışınca insan kendisini boşta gibi hissediyor. Aslını söylemek gerekirse evdeki hanımlar maçların olmamasından son derece memnun olsa gerek. Çünkü evde tv karşısına geçtiğimde ilk yaptığım iş maç aramak. Hanımlara da hak vermemek imkansız ama.
Düşünsenize elinizde kumanda ve İtalya ligi, İngiltere ligi, Alman ligi derken onların eline kumanda geçmiyor bile. Ama kardeşim ben de bu dizilere bi ısınamadım gitti. Sadece Kurtlar Vadisini izliyorum o yetiyor. Diğerlerinde yalan dolan iftira derken izlemeyi bırak nefret ettiriyorlar. Bizlerin dini değerleri ile oynayan bu saçmalıkları seyretmektense yüz kerede bin kerede futbolu basketbolu izlemeyi tercih ederim.