Diyanet İşleri Başkanlığı hazır piyangonun haram, yılbaşı kutlamanın günah olduğunu açıklamışken sıcağı sıcağına ülkenin en baba yılbaşı kutlanan mekanında insanları öldürüp suçu; Diyanet'e, Hükümet'e, Cumhurbaşkanı'na ve dindar insanlara atmak ve planlanan kargaşayı çıkarmak daha bi kolay olacaktı...
Beklediler; Müslüman kimliğiyle bilinen birisi çıkıp 'oh olsun' desin diye beklediler... Gebersinler sarhoş gidiler dememizi beklediler, sevinç çığlıkları atmamız için inanmadıkları Allah'a yalvardılar neredeyse, ama olmadı. Oh olsun demedi bekledikleri hiç kimse! Yine kendileri geçtiler direksiyona ve Müslümanların yapmadığını onlar yapmaya başladılar. Hem de çok uzun zamandır bir kenarda sinen ne kadar namussuz varsa bitiverdi birden! Sosyal medya denen çağın vebasından yaymaya başladılar zehiri. Bilinçli ve vazifeli yaygaracılar neyse de ilerisini gerisini düşünmeden sırf gâvurluğundan bu şerefsiz değirmene su taşıyanları da gördük!..
Yıllarca her bakımdan karşı mahallenin adamı olduğu bilindiği halde, her fırsatta ülkeyi yönetme işinin kendisi gibi güya çağdaş, ilerici ve hatta CHP'li olması gerektiğini savunsa da sırf 'solcu ama düzgün çocuk' diye bilenen ve takdir edilen bir zibidi de katıldı kervana; dikensiz bir gül bahçesi gibi verilen ülkeyi yönetemeyenlermiş katiller! Yesinler senin dikenli dilini, neredeyse o ülke! Müslüman yılbaşı kutlamaz diye höykürüp Müslüman öldürmez diyenler varmış, katil onlarmış! Yılbaşı kışkırtması yapanlar kimse artık, din satıcıları varmış bir de onlarmış katil! Hergelenin dilinden düzgün bir cümle çıkmamış. Yılbaşı olunca Müslümanlara ihaleyi kolayca vermek işine gelmiş. Farkında değilse söyleyeyim, katil ile iftiracı beraberdir. Bir gün bu ettiği lafların hesabını verir, benden demesi!...
Bu ülke ne zaman onların oluverdiyse, her seferinde merkeze kendilerini koyarak bize ikinci sınıf muamelesi yapmaya alışmışlar. Yenilmek, sözlerinin geçmemesi, adam yerine konmama kahretmiş bunları. Biz bunlara göre her daim suçluyuz. Çünkü biz; piyangoya, yılbaşı kutlamasına, içmeye, zıçmaya karşıyız ya. Onların hayat tarzlarına müdahale etmek, onlara içki içirmemek, kumar oynatmamak, zina yaptırmamak derdindeyiz ya o yüzden. Aslında o zibidi de biliyor, biz onlara hiç karışmadık; biz sadece varlığımızla ölümü, Allah'a hesabı hatırlatıyoruz onlara. Dayanamıyorlar!..
Vatansız kalmaktan değil, gebermekten korkuyorlar, geberdikten sonra görecekleri manzaradan korkuyorlar! Cehenneme gideceklerini bildikleri halde bunu dünya hayatındayken duymak ve hissetmek istemiyorlar...
Şuanda Türkiye illa saflaşacaksa iki safa ayrılmalı; vatanseverler ve vatan sevmeyenler! Bunun dışında kalanlar zararlıdır! Türkiye'yi olduğu gibi ya seveceksin ya seveceksin! Sevemiyorsan miktirolup gideceksin. Biz size tahammül ediyorsak, siz de bize tahammül edeceksiniz. Üstelik bizim tahammülümüz insanlığımızdan ve İslamlığımızdandır. Sizinki neyden olursa ondan olsun...
Vatan diye bir derdi olmayan, vatanını sevmeyen hainlerin tamamına yakını asıl olarak Müslüman değil! Amaçları Haçlı zihniyetinin galip gelmesi ve bu toprakların gâvurlaşması. Bizim Müslümanlığımızdan nefret ediyorlar. Sırf çoğunluğu kaybettikleri için, dolayısıyla girdikleri tüm seçimlerde hüsrana uğradıkları için demokrasiden de nefret etmeye, hiç ağızlarına almamaya başladılar. Bunlar darbeyi de sadece kendileri gibiler yapınca severler. Fetulacıların darbe girişimini normal şartlarda desteklemezler, ama maraz çıksın, Erdoğan gitsin diye ona bile razılar...
Yazılarında, konuşmalarında, sosyal medya paylaşımlarında 'ama' diye kıvırarak siyasete, oraya buraya laf bükenlerin de tamamı vatan hainidir, yazın bir kenara. Henüz güçlerini kestiremedikleri için sinenleri, ortaya tamamen çıkamayan binlerce vatan hainini de önümüzdeki günlerde göreceğiz. Bu ülkeyi başkanlık referandumuna götürmemek için her şeyi ama her şeyi yapacaklar! Kokmanız için değil, ama bilin ve okumanızı ona göre yapın diye söylüyorum, durmayacaklar! Bombalar, silahlar pes ettirinceye kadar devam edecek. Peki pes edecek miyiz? Asla!..
Suriye gibi olacağız, yapmayın yazık etmeyin ülkeye, birlikte yaşayıp gidelim diyorsunuz, adam oralı olmuyor. Ülke Suriye gibi olsun, yakılsın, yıkılsın, taş üstünde taş kalmasın umurunda değil. Çünkü gâvur! Çünkü bu dinsizler bizim nefes almamızı bile istemiyorlar. Hani biz kardeşçe yaşayalım herkes inandığı gibi yaşasın diyoruz ya, onların çok canını sıkıyor bu laf. Ellerine fırsat geçtiği an bizi ezmeyi, yok etmeyi çok istiyorlar!
Diyorum ki; vatanseverlik öyle lafla değil, hakikaten olsun. Artık küçük mülahazaları bir kenara bırakıp düşmanla yani vatan hainleriyle mücadeleye girişelim. Evvela; Müslümanım diyen, Allah'tan korkan herkes tek vatan, tek bayrak, tek millet olmanın gayreti içinde olmalı. Ya değilse bu gâvurlar bizi küçük farklılıklarımızı deşeleyerek bölmeye, yanyana getirmemeye çalışıyorlar. Aman fırsat vermeyelim...
Ve şu duayı da dilimizden düşürmeyelim: Allah sonumuzu hayreylesin inşaallah.
Bahar Senaryosu
Bunun için bugünden yapmaları gereken işleri var.
1. Karamsarlık pompalamak.
2. Negatif algı oluşturmak.
3. İç karartıcı haberler yaymak.
4. Laik-Muhafazakar, Türk-Kürt gibi fay hatlarını canlı tutacak kışkırtmalar yapmak.
5. Umutsuzluk aşılamak.
6. En basit şeyden felaketmiş gibi bahsetmek.
7. Kapkaç, hırsızlık haberlerini şişirip toplumu germek.
8. Bu tür haberleri yayarken lafa " ben de akepeliyim ama" diye başlayıp etki alanını bizim tarafa doğru yaymak.
9. Olumsuz haberleri gündemde tutmak. (şortlu kıza tekme vs)
10. Terör olaylarının toplum üzerinde etkisini arttırmak için tahrik ve tahrip çağrıları yapmak.
11. Toplumda güven ve gelecek kaygısı oluşturmak.
12. Zihinlere ülke iyi yönetilmiyor algısı yerleştirmek.
13. Ülkemiz maceraya sokuluyor, büyük devletlerle başımız derde girecek korkusu aşılamak.
14. Reisi istemeyen büyük güçler o gidene kadar bizi rahat bırakmayacak. (Böylece verelim kurtulalım fikrine alan açmak)
15. Terör, bomba, siber saldırı, sınır ötesinden şehit haberleri ile sinir bozmak.
BU OYUNLARI SOSYAL MEDYA FEDAİLERİ BOZACAK İNŞAALAH
Şevki Karabekiroğlu
Afrikalılar bile çözmüşler FETÖ'yü de...
Burkina Faso'dan heyet gelmiş. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez onlara Fetö hakkında soru sormuş. Demişler ki: 3 şeyden dolayı onları hiç sevmedik, bir şeyden dolayı da bu nefreti bastırdık. Başkan sormuş nedir bu 3 şey: Şöyle demişler:
Birincisi hiç fakir sevmediler, hep zengin çocukları okuttular.
İkincisi her zaman Hıristiyanları bize tercih ettiler,
Üçüncüsü ise İslam nişanı ile alakalı hiç bir şeyleri yoktu. Bir mescid bile açmadılar, bir ayet bile okumadılar toplantılarda.
Başkan o bir şey de nedir diye sorunca şöyle demişler: Hep Türkiye'den geldiler diye bu nefretimizi bastırdık.