F klavye mi Q klavye mi tartışmalarına Hürriyet yazarlarından Yalçın Bayer de katıldı. Dünyanın en bilimsel klavyesinin F klavye olduğunu ileri süren Bayer, F klavyenin Türkçe'ye uygun olarak hazırlandığını dile getirerek, Türkiye'nin klavye yarışmalarında 25'i rekorlu 59 şampiyonluk elde ettiğini hatırlattı.
İşte Bayer'in 'Neden F klavye?' başlıklı o yazısı
“F klavye, dünyanın en bilimsel klavyesidir. Bu özelliğine Türkçenin matematikselliği ve bilimselliğin fiziksel gerekleri de eklenince ortaya mükemmel bir klavye çıkmıştır. Klavye Türkçeye uygun olarak hazırlanmıştır. Türkçede en çok kullanılan harfler, klavyenin ortasına (en güçlü parmakların bastığı alanlara) dizilmiş, daha az sıklıkla kullanılan harfler kullanım oranlarına göre kenarlara doğru yayılmıştır. Bu şekilde mümkün olan en yüksek yazma hızı sağlanmıştır. F klavye sadece Türkçe değil, İngilizce, Fransızca gibi başka Latin dillerinde de hızlı yazmayı sağlayan bir klavyedir. Dünya şampiyonalarında alınan çok dilli yarış dereceleri ve rekorları bunun kanıtıdır.
3 KAT SÜRAT
Türkçeye uygun olmayan, fakat ülkemizde bilinçsizce kullanılan ve hatta İngilizceye bile uygun olmayan 1873 model Q klavye kullanmanın hiçbir avantajı yoktur. Şimdiye kadar hiçbir İngiliz ve Amerikalı Q klavyeyle anadillerinde dünya şampiyonu olamamışlarken, Türkler bugüne kadar, F klâvye sayesinde 25 rekorlu 59 şampiyonluk kazanmışlardır. Q klavyeyi, bu klavyeyi kullanan uluslar bile beğenmemektedir. Q klavyede harfler kullanım sıklığına göre değil, mekanik yazı makinelerinde harf çubuklarının birbirine takılmaması amaçlanarak dizilmiştir. Oysa bugün yazıcı makineler artık elektroniktir, harf çubuklarının birbirine takılması gibi bir sorun yoktur. F klavye ile yazanlar Q klavyeyle yazanların 2-3 katı sürate ulaşırlar. Ortalama bir süratte yazan bir F klavye kullanıcısı saniyede 3-4 vuruş yapar. (Bilimsel eğitimle klavye kullanan kişiler saniyede 10-12 vuruşun üzerine çıkabilmektedirler.)
AVANTAJI BİLİNMİYOR
F klavye ile bilimsel yazmayı öğrenerek yazmaya harcanan zaman % 80 azaltılabilir. Böylece kazanılan zaman, bilgisayarda başka işleri yapmaya, daha hızlı çalışmaya veya öğrenmeye ya da gereken herhangi bir işe ayrılabilir. F klavye ile bilimsel çalışmanın pek çok kişinin dikkatini çekmeyen çok önemli bir avantajı daha vardır: Anlayarak yazabilir; yazarken düşünebilir. Anlayarak veya düşünerek yazma yönteminde işlerini daha doğru yapabilir, hatalarını azaltabilir, daha verimli ve mükemmel yazılar hazırlayabilir. Kalem yerine bilgisayarla yazanlar, gözleriyle harf ve işaretleri aramayıp, gözleriyle yazacağı metni ya da ekranı izleyebilir; böylece konsantrasyonu bozulmaz, daha verimli çalışır.” Bu bilgiyi İhsan Yener’den bizzat istedik, öğrenilmesi için. Eksik olmasın gönderdi; dileriz yararı olur. ‘Şampiyon Daktilo Kursları’ diye bilinen dershanesiyle Türkiye’de binlerce öğrenci yetiştiren ve onları meslek sahibi yapan ‘madalyalık’ bir öğretmendir Yener...
1943’TEN BERİ MÜCADELE
Bilimsel temellere dayalı standart bir Türk klavyesi geliştirilmesinin zorunluluğuna inanmış... Bu konuda 1943’ten itibaren ‘daktilo öğretmeni’ sıfatı ile sürdürdüğü çalışmalarının dikkate alınmasını ancak 1955’te başarabilmiş. Yabancı uzmanlarla da pekiştirilmiş İhtisas Komisyonu’nca oluşturulan ‘on parmak yöntemi’ ile Türkçe için ideal klavyeyi 20 Ekim 1955’te Bakanlıklararası Standardizasyon Komitesi’ne ‘Standart Türk Klavyesi’ olarak kabul ettirdi. Türkiye’deki tüm daktilo makinelerinin F klavyeye dönüştürülmesi, 1963 yılında Gümrükler Kanunu’na eklenmesi ve 1974 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından “zorunlu standart” olarak kabul edilmesiyle kesinleşti. 25 yıllık bir mücadelenin sonunda kendisine inananların da yardımları ile o günlerde ‘Klavye İnkılabı’ olarak anılan bu standardizasyonu gerçekleştiren İhsan Yener, ‘F klavyenin babası’dır. F klavyeyi öğrenen ‘iki adam’ yerine geçer.