ANKARA (AA) - KEMAL KARADAĞ - Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, akaryakıt sevkiyatı sırasında kırmızı ışık ihlali yaptığı, yüksek süratle araç kullandığı gerekçesiyle işten çıkarılan tanker şoförünün iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine karar verdi. Daire, kıdem ve ihbar tazminatına hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu.
Akaryakıt taşımacılığı yapan bir şirkette çalışan tanker şoförü, kırmızı ışıkta geçtiği ve yüksek süratle araç kullandığı gerekçesiyle işten çıkartıldı. Şoförün açtığı dava sonrasında İzmir Aliağa İş Mahkemesi, davacının eyleminin haklı fesih ağırlığında olmadığı sonucuna vararak kıdem ve ihbar tazminatının kabulüne hükmetti.
İlk derece mahkemesinin kararının temyizi üzerine dosya Yargıtay 22. Hukuk Dairesine geldi.
Yerel mahkemenin kararını bozan Daire, tanker şoförünün iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğine, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulduğuna karar verdi.
Dairenin kararında, 4857 sayılı İş Kanununun 25. maddesinde yer alan "ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan hallerin" sıralandığı, bu durumlarının varlığı halinde ise işverenin iş sözleşmesini haklı nedenlerle feshedebileceği aktarıldı.
Kararda, aynı kanun maddesindeki hükümle, "İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, iş yerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması" hallerinin de işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edildi.
İş güvenliği hükümlerinin işçi sağlığı ve güvenliğini korumaya yönelik uyulması gerekenler olduğuna dikkat çekilen kararda, bu konuda işverenin alması gereken tedbirlerin yanı sıra işçinin de yükümlülüklerinin bulunduğuna işaret edildi.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin kararında, işçinin kasıtlı bir davranışı ya da görevini savsaması sonucu işin güvenliği yönünden bir tehlike meydana gelmesi durumunda işveren açısından "derhal haklı sebeple fesih hakkının" ortaya çıkacağı belirtildi.
Türk Borçlar Kanunundaki hüküm gereğince, işverenin iş yerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almakla, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla, işçilerin de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlü olduğu kaydedilen kararda, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunundaki "Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdür." hükmü anımsatıldı.
- "İş sözleşmesi haklı sebeple feshedildi"
Tanker şoförünün iş sözleşmesinin, akaryakıt sevkiyatı sırasında yüksek süratle araç kullandığı, kırmızı ışık ihlali yaptığı gerekçesiyle feshedildiği bildirilen kararda, ilk derece mahkemesinin şoförün eyleminin haklı fesih ağırlığında olmadığını kabul ederek, kıdem ve ihbar tazminatlarına hükmettiği aktarıldı.
İşverence, davacı şoföre yeteri kadar güvenli sürüş ve iş güvenliği eğitiminin verildiğinin belirtildiği kararda, şoförün de feshe konu eyleme ilişkin alınan yazılı savunmasında kırmızı ışıkta geçerek trafik kurallarını ihlal ettiğini kabul ettiği bildirildi.
İş Sözleşmesinde de Trafik Yönetmeliği kurallarına aykırı davranmanın, kuralları ihlal etmenin işten çıkarma sebebi olarak belirtildiğine işaret edilen kararda, davacının kullandığı araçta taşınan akaryakıtın yanıcı ve patlayıcı özelliği düşünüldüğünde meydana gelecek en basit bir kazanın dahi çok ağır sonuçlara yol açacağının, iş yeri ve iş güvenliği bakımından tehlike oluşturacağının kabul edilmesi gerektiği vurgulandı.
İşverenin, şoförün iş sözleşmesini, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinde yer alan "işçinin kendi isteği ve savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi" sebebine dayanarak haklı sebeple feshettiği kaydedilen kararda, kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle karar verilmesinin bozmayı gerektirdiği ifade edildi.