Spordaki yaşananlar ne kadar anlatılsa da onu ancak yaşayanlar bilir. Onun acı, tatlı, onurlu ve duygusal yönlerini ancak olayın kahramanları anlayabilirler. Yıllar boyu spor yapanlar ve yaptıranlar birçok şey yaşamışlardır. Onların çoğunluğu unutulur ama bazı hatıralar vardır ki aradan yıllar geçse de zihinlerden silinmez, olay her yönüyle her teferruatıyla birer hatıra olarak bir araya gelince o kişilerce kimileri acı, kimileri tatlı olarak anlatılır. Bir arada çaylar içilirken o günlere geri gidilir. Aradan yıllar geçse de o yaşananlar ilk günlerdeki tazeliği, daha da tatlanarak en küçük noktasına kadar ifade edilir.
Konya’mızın bu türdeki yaşanmış spor hikâyelerini ara sıra sizinle paylaşmaya çalışacağız. İşte ilk örneğimiz.
KADINHAHISPOR’UN TÜRÜBÜN ŞAMPİYONLUĞU
Konya’mızın köklü kulüplerinden Kadınhanıspor 1971 – 72 sezonuna şampiyonluk parolası ile başlamıştı. Antrenör ve oyuncu olarak (Kaleci) Muzaffer Evren ve Fahrettin Yelbaşı takımın başında sezon hazırlıkları başlamıştı. Yanında Eskişehir’den de transferlerle takım güçlendirilmişti. Fakat ne var ki iki yetkili Muzaffer Evren ve Fahrettin Yelbaşı arasındaki görüş ayrılığı maçlar başlayacağı günlere yakın su yüzüne çıkmıştı.
Takım Evrenci ve Fahrettinci diye ikiye ayrılır. Genelde yaşı daha büyük olan Tacettin, S.Ali, (Coni) Abdurrahman, Fuat, Tayfun gibi AS durumundaki futbolcular, Muzaffer Evren’in yanında yer alırken Cafer, Mehmet Koyuncu, Veysel Çelikel, İbrahim gibi daha genç olan futbolcular ise siyah- beyaz Konyaspor’da top koşturan Fahrettin Yelbaşı’nın gözdeleridir. Ayrıca futbolu bırakanlardan Nadir, Mustafa Koyuncu ve gençlerden Kaleci Necati, Şakir, Cengiz… ve Kürt Ali’de Yelbaşı’na inananlardan olarak hatırlanmaktadır. Yönetimin desteğini alan Yelbaşı’nın cesaretinin arttığı da malum.
O yıllarda Araboğlu Makası’nda bulunan Veli Ağanın kahvehanesine takılan futbolculardan Evrenci olan guruptan bir kaçı o anda kahvehanede olan karşı tarafın futbolcularından Mehmet Koyuncu ve Terzi olan takım arkadaşı Cafer İbalıoğlu’nu tehdit etmişlerdi.
Ertesi günü Cumartesi öğleden sonra Kadınhanıspor sahada kadro dışı olanlar ise türübündedirler. İşin gerçeği Kadınhanıspor’un işi zordur. Çünkü karşıdaki takım Hafız Ali, Murat, İdmanyurd’lu A.Kadir gibi profesyonel düzeyde futbolcuların bulunduğu Seydişehirspor’dur. Spor kamuoyunun görüşü ise Kadınhanıspor’u sahadaki kadrosunu görünce fark yiyebilir şeklindedir. Olayın garip tarafı ise, tribündeki futbolcuların takımlarını desteklemeleri yerine zaman zaman yuhalamalarıdır.
Fahrettin Yelbaşı ve yönetimin desteği, sahadaki siyah – beyaz formanın sahiplerinin gayreti ile maç 2–1 Kadınhanıspor’un lehine bitmiştir.
Ertesi hafta küsler geri gelmiş, camianın lideri yönetim ve antrenör Fahrettin Yelbaşı’nın olgun davranışıyla takım kenetlenmiş ve güçllenmiştir. Ardardına maçlar hep kazanılır. Hiç mağlubiyeti olmayan Kadınhanıspor’un son maçı Cumartesi günü Kültürspor’ladır.
Ne yazık ki bu maçı 2–0 Kültürspor kazanmıştı. Kadınhanıspor’un tek umudu ertesi günü oynanacak Demirspor – Seydişehir maçının berabere bitmesidir. Maçı Demirspor kazanırsa o şampiyon, Seydişehir kazanırsa o şampiyon olacaktır. Bu maçı seyretmenin güç olacağını düşünen Kadınhanıspor’lu futbolcular ve yöneticiler aynı saatte Konyaspor – Orduspor maçını izlemek için 1 nolu sahanın yeni açık tribündedirler. Kulakları da 2 nolu sahanın gelecek haberdedir. Çıkmayan candan bir ümit var misali dakikalar zor geçer ve sonunda netice gelir. Demirspor 1 Seydişehirspor 1 bu haberle birlikte Kadınhanısporlular ayağa kalkar ve tribün dalgalanır. Çok zor günler geçiren Kadınhanıspor sonunda şampiyon olarak kupa kaldırmayı hak eder. Bu şampiyonluk sonrası Kadınhanıspor Amatör Kulüpler Şampiyonluğu’nda ilk turda Nevşehir Lalespor’u eledi. İkinci turda ise yıllarca Kayserisporun kaptanlığını yapan Gıyasi’nin takımı Ağrınasspor ile ilk maçta Konya’da 2–2 berabere kalındı. İkinci maçta Kayseri’de 2–0 yenilince elenmişti. Bu şampiyonluk hikâyesi Kadınhanıspor’un mazisinde en başarılı yıl olarak tarihe kaydedilmişti.
Demirspor ve Seydişehirspor’un kazanamaması Kadınhanıspor’a yaramıştır. Biz anlattık ama asıl olan o günleri yaşayanların hissettikleridir.
Ayaktakiler: Mustafa Güzelipek, Fahrettin Yelbaşı, Hacı Öğmen, Fuat, Nazmi, Abdurrahman Cani, Seyit Ali, Mehmet Yemenici
Oturanlar: Cafer, Cemalettin, Cengiz, Tacettin, Mehmet
Ayaktakiler: Nadir, Necati, Mustafa, Mehmet, Cemalettin, İbrahim, Ali
Oturanlar:Fahrettin, Cafer, Veysel, Cafer, Şakir, Cengiz