TÜİK, 2015 yılının intihar istatistiklerini açıkladı, rakamlar abartılı değil ama; ciddi manada kötü. Yani rüzgardan önceki sessizlik, hemen ardından sessiz ölüm. Yakalanmayan var mı? Acaba, bu intihar takıntısına. ‘Kaçış olarak görülüyor’ diyor psikologlar, aslında kurtuluş olarak diyecekler ama diyemiyorlar dilleri varmıyor?
İntihar edenlerin çoğu da biliyor, ahret hayatlarını yaktıklarını.
Fakat ne yapsınlar; yetişkinler ve ev geçindirenler için geçim sıkıntısı, zor koşullar, iş stresi.
Peki “Kaçış yolu olur” mu? Diyorlar gerçekten. ‘Bu dünyadan kurtulurum, zaten beni kimse anlamadı! Hiç kimse yardımıma gelmedi!’ mi demişlerdir acaba?
İnsanlar değiştiğinden mi acaba kimse kimseyi anlamadığından mı? Artık kimse kimseyi çekmek istemediğinden mi? Yardıma muhtaç insan kendini ‘Kurtarıyor’ bu cendereden?
Devlet yeterince ilgilenemiyor mu?
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı insanlara dokunamıyor mu?
Şimdi 2014 yılında 3 bin 169 intihar olurken, 2015 yılında yüzde 1,3 artarak 3 bin 211 kişi olmuş. İntihar edenlerin sosyo – ekonomik yapısından tutun da kültürel değerlere kadar birçok yönüyle incelediğimizde çok şaşırtıcı sorunlarla karşılaşacaksınız.
Artık fakirler değil, zenginlerde intihar ediyor.
Bunların yanında intihar edenlerin yarıdan çok fazlası erkek.
Anlaşılan sadece yoksulluk değil o zaman intihar etmek. Bunu bir araştırın, bir analiz raporu çıkarın; yoksa durduramayız insanlarımızı. Hemen bir önlem alınmazsa, yeni oluşan bu dalga birçoğumuzun canını yakacak.
* * *
Şimdi rakamların gençlik oranlarına bakalım mı? Sıkı durun da gelecek yıllarda teröre veya trafik kazalarına verdiğimiz canlarla rekabet yapabilecek ‘tehlikeye’ bakalım. Sıkı durun…
2015 yılında intihar edenlerin yüzde 34’ ten fazlası 15-29 yaş grubundakiler oluşturdu. Bu yaştaki intihar edenlerin yarıdan fazlası isi kız çocuklarımız.
Tehlikenin farkına vardınız mı?
Bu intihar vakaları sadece rakamsal olarak açıklandı. Bunların neden intihar edildiği bireysel olarak dosyalarda bulunuyor. Yukarda bahsettiğimiz den farklı olarak bu gençlerimizde geçim sıkıntısı veya aileye bakma yükümlülüğü de bulunmuyor.
İntiharlar sadece sonuç, yani bu durum olacağı önceden belliydi gibi….
Bu duruma getiren ne peki bizi? Bizi neden kimse anlamıyor? Biliyor musunuz?
Uyuşturucu bizi daha kötü hale getirecek.
Yaşayan ölüleriz işte, divaneye döndük iyice….