Aykut Kocaman’ın Konyaspor’a kattığı en büyük değer özgüven…
Futbolcular, karşılarında son şampiyon Beşiktaş da olsa, geriye de düşseler, ezilmiyorlar, ümitsizliğe düşmüyorlar.
40 bin taraftarın desteğinin de arkalarında olduğunu bilmek, onların hakem ve rakip takım üzerinde baskı kurduğunu görmek, sırtlarını sağlam bir duvara yaslama duygusu, futbolculara ayrıca güç veriyor.
Yeşil-beyazlılar, maçta geçtiğimiz yılki “Önce savunma” anlayışına dayalı felsefesini devam ettirdiğini ortaya koydu.
Sol kanattaki zaafiyete de dikkat çekmeden geçmeyelim.
Kartalın kanadının biri aksıyor.
Yeşil-beyazlılar maçta ayakları sağlam basan takım görüntüsü verdi.
Maçtan çıkan mesaj ise şu oldu bence: Konya zor deplasman, burada kolay puan yok!
STAT ZEMİNİ S.O.S VERİYOR
Büyükşehir Arena’nın geçtiğimiz sezon büyük övgü alan zemininin bu yıl S.O.S verdiğini gördük.
Özellikle “kuzey” yarı saha da durum daha kötü.
Bazı bölümlerde çimlerin araları açılmış, yukarıdan bakınca artık toprak gözüküyor.
Bir pozisyonda Serkan Kırıntılı’nın ayağı resmen çime saplandı!
Az daha Konyaspor zeminden dolayı bir gol yiyecekti.
Sonra da kalkan koca çim parçasını yerine oturtmak için üzerinde adeta tepindi!
Geçtiğimiz yıl övgü alan zemin nasıl bu hale geldi?
Yetkililer bu konuda bir açıklama yapacaktır herhalde…
***
PİLOT TAKIMA 38’LİK YILDIZ!
Anadolu Selçukspor, 38 yaşında futbolcu almış.
Pilot takıma 38’lik futbolcu!
40’ına kadar yetiştirir 41’inde A Takıma verirler artık!
Önceki sezonlarda da bunu yaptılar eleştirmiştim, yine eleştireceğim.
Takıma ağabeylik yapacakmış! (Çoğu futbolcunun babası yaşında!)
Pilot takım misyonunuz olmaz, tamam eyvallah.
Senin birinci görevin ve hedefin A takıma oyuncu yetiştirmek.
Elin oğlu 23-24 yaş ortalamasıyla Şampiyonlar Ligi’nde oynarken, 19 yaşındaki futbolcular Dünya kupasında mücadele ederken bizimkiler hala “ağabey” teraneleri okumaya devam ediyor.
Bu ülke “abilik”, “ablalık” zihniyetinden çok çekti zaten…
Elin oğlu, abisiz oynuyor bizim gençler oynayamıyor ne hikmetse!
Kendi gençlerimizi tahkir ediyoruz, güvenmiyoruz.
Beceremedik bu altyapı, oyuncu yetiştirme işini…
Konyaspor olarak da beceremedik, Ülke olarak da beceremedik!
***
YAŞLI BAŞLI ADAMSIN HINCAL ULUÇ
“Sporda şiddet”, ülke olarak sorunumuz.
Bu ülkede futbol için cinayetler işlendi, takım otobüsleri kurşunlandı, futbolcular canını zor kurtardı…
Hala da zaman zaman bu olumsuzluklara rastlamaya devam ediyoruz.
Aynı şehrin iki takımından birinin seyircisi, diğerinin stadına gidemiyor.
Yasalar çıkıyor, teknoloji gelişiyor, önlemler alınıyor ama çok da mesafe katedemiyoruz.
Bu gerçeğe itiraz eden de yok, karşı çıkan da…
Ama bu tüm Türkiye’nin sorunu…
Ve bu sorunun “sadece” polisiye tedbirlerle çözülemeyeceği de açık!
Ama Hıncal Uluç bunu Konya’nın sorunu gibi yazmış.
Konya’da Beşiktaş’la Galatasaray arasında oynanan Süper Kupa maçıyla ilgili olarak “Konya Valisi” ve “Emniyet Müdürü” üzerinden “istifa” söylemleriyle şov yapmaya kalkmış.
Kimse kale almayınca iyice küplere binmiş!
Kale almazlar, çünkü Hıncal Uluç’un amacının üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğu çok açık…
Hıncal Uluç, benzer tavırları İstanbul, Ankara, Bursa, Trabzon gibi şehirler için de gösterebilmiş mi?
Tabi oradan bakınca Konya, gariban bir Anadolu şehri gibi gözüküyor…
“Tam da fırsatı” demiş…
Beşiktaş ve Galatasaray taraftarları Konya’ya gelirken bir kamyonet “kesici”, “yaralayıcı” gelmişler.
Satırından, döner bıçağına, kuru sıkı tabancadan falçatasına, nacağından keserine, muştasına varıncaya kadar…
Bu nasıl zihniyet!
Hıncal Uluç, önce kendi çöplüğünü temizlemeli!
Konya şehri bu konuda son 2 yılda önemli bir aşama kaydetti.
Konya spor kültüründe bunlara yer yok artık, inşallah bundan sonra da olmaz.
Hıncal Uluç (abi),
Gel Konya’ya, seni misafir edelim.
Konyaspor’un bir maçını seyret.
“Küfürsüz”, “Seviyeli” ortamda maç seyretmenin hazzını yaşa…
İstersen Ukrayna ile oynanacak Milli Maça gel..
“Milli Ruh” nasıl olur onu gör…
Ama;
Bırak bu ucuz kahramanlığı…
Bırak bu Anadolu’yu hor görme, küçümseme, sahipsiz sanma anlayışını…
Bırak Konya üzerinden prim yapma çabasını…
Yaşlı başlı adamsın…