Benim için verimsiz bir yaz mevsimi olduğunu söylemek zorundayım. Hayatın telaşesi içinde durup düşünmeye hiç vaktim olmuyor. Çoğu zaman eskiden yaptığım şeyleri özlüyorum. Film izlerdim mesela. Şimdi 10 dakika televizyonda bir diziye denk gelip baksam sanki koca bir film izlemişim gibi geliyor…
O kadar çok kendi işimle gücümle ilgiliyim ki benim dışımda hareket eden dünyanın varlığını unuttum gibi… En çok yaptığım şeyleri, sevdiğim şeyleri çok uzun zamandır yapamıyor olmanın verdiği bozuk bir ruh hali de var tabii. Bir an önce şu yoğun günlerin bitmesini ve artık kafa dinlemeyi çok istiyorum.
Koskoca yaz mevsiminden elimizde 15 günümüz kalmış mesela. Diğer günleri ne yaptım acaba? Eylül gelmiş…
Yakındır şöyle yazarız: “Sonbahar mı o biten?”
***
ÖSYM’de yaşanan olay hepinizin malumu. LYS puanlarının bazıları yanlış hesaplanmış. Hata yüzünden 1110 adayın yerleştiği program değiştirilirken, daha önce üniversiteyi kazandığı ilan edilen 1499 aday açıkta kalmış.
Allah aşkına böyle bir şey nasıl olabiliyor? Milyonlarca öğrencinin girdiği bir sınavda böyle bir hata kabul edilebilir mi?
“Bu durumdan etkilenen adaylardan özür diler, bilgilerine saygıyla sunarız” diye açıklama yapılmış bir de. Şaka gibi gerçekten. Sınavlarda öğrencinin yapacağı hiçbir hataya tahammül yok ama öğrencilere karşı bir yanlış olursa, “Özür dileriz”. Böyle bir şey tek sözle; komik.
Sosyal devlet anlayışı falan vardı, n’oldu onlara?
***
Yeni nesil gençlerle ilgili bir şeyler daha söyleyip bitireceğim.
“Özgüven mi yavrum o elindeki” diyesim geliyor bazılarına. Çocuklarda “bilmiyorum” diye bir sözcük yok. Her şeyi biliyorlar hem de en iyi şekilde biliyorlar. Hatta o kadar biliyorlar ki bizi de beğenmiyorlar.
Genellemelerden hiç hoşlanmam ama cehaletle artık daha fazla savaşmamız gerekiyormuş gibi hissediyorum. Toplumda bilgiyi o kadar çok aşağılıyoruz ki, bilen adamların kıymeti yok. En yakınlarınızda bunu görebilirsiniz. Mesela okul süreciniz uzadıysa, “Sen de oku oku bitiremedin ha!” diyenler falan türemeye başlar mantar gibi. Ya da bulunduğunuz her ortama kitabınızla falan giden biriyseniz yine aynı “kültürlülükle” suçlanırsınız.
Böyle bir ortamda gençler de bilecekler tabii her şeyi. O kadar dizi-film izliyorlar boşa değil ya?
Böyle bir ortamda ÖSYM hata yapmış çok mu?
Değil tabii. Böyle devam. Bakalım nerede patlar bu teker?