EN öfkeli anımızda olmadık sözler çıkıveriyor ağzımızdan. Ses tonumuz yükseliveriyor. Zannediyoruz ki bir biz bir de o karşımızdaki duyuyor bunu. Oysa öyle değil. Biliyorsunuz.
Allah, kalemi; kıyamete kadar olacakları yazmakla memur kıldı. Söylediğimiz her söz, yaptığımız her şey, ömrümüzü geçirdiğimiz her dakika yazılıyor.
Kiramen Kâtibin Melekleri… Kim bilir, her gün kalemleriyle neler yazmaktalar?
Yani sağ ve solumuzda iki melek var ya, sürekli olarak yazıyorlar. Sağdaki iyi işleri, soldaki yapılan kötülükleri yazıyor.
Kul hakkına girdin yazılıyor, ahlaksızlık ettin yazılıyor, hırsızlık yaptın, arabayla hayvana çarpıp kaçtın yazılıyor.
Sağımızdaki melek de aynı şekilde hayır işledin yazıyor, hak hukuk gözettin, birilerine yardım ettin yazıyor.
Sonrada bu melekler kıyamette lehimizde ya da aleyhimizde şahitlik yapıyorlar.
Ona göre yaşamak lazımdır dostlar.
Unutmamak lazımdır.
Unutulursa, hatırlamak lazımdır…
* * *
VE bayram da bitti. Bayram vesilesi ile dünya üzerindeki tüm kederler defolsa idi keşke. Tüm hüzünler bitse ve hani şu şarkılarda dediği gibi hayat gerçekten bayram olabilse idi keşke…
Cümle günahlarımız affolunsa idi keşke…
Kim bilir belki de öyle olmuştur da, henüz özüne erişememişizdir.
Bayramda şen, şakrak, rengârenk; iyi, hoş, güzel lafımız yok. Ama hani hep diyoruz ya denge… Biz o dengeyi pek tutturamıyoruz sanırım.
Neden hallerimizi tevazu üzerine kuramıyoruz mesela? Ya da neden daha sade olmayı tercih edemiyoruz? Veya neden orta yolu bulamıyoruz yaşantımızda?
“Allah’ın sana verdikleriyle ahiret yurdunu ara dünyadan da nasibini unutma” deniliyor Kuran’ı Kerimde.
Hal böyle ise, modern dünyanın rüzgârına fazla kapılmamak gerekiyor sanırım. Hem madden hem manen daha sade insanlar olabilsek belki de, daha huzurlu olabileceğizdir.
Ama gördüğüm şudur ki, süs ve gösteriş meraklısı olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Ama daha iyimser bakmak israf etmeden, yardımlaşarak yaşayan insanlar olabileceğimizi ummak istiyorum.
Anlamsız koşuşturmalardan, sahte tevazulardan uzak hayatlar yaşayabileceğimizi ummak istiyorum. Tevazuumuz gerçek olursa belki haklı görünme telaşımız da son bulur.
Kibrimizi bir yana bırakır da hakikate erişirsek bir gün… İşte o gün içimizdeki kirli fazlalıklarından kurtulduğumuz gün olacak.
Umuyorum ki şu andan itibaren geçmiş bayramımız daha da mübarek olmuştur…
Umarım.