2007 Temmuz ayını da bitirdik Ağustos’tayız. Mevlana Yılı Etkinlikleri bugüne kadar gözle çok görülmedi ancak gittikçe ivme kazanıyor ve Dünyanın pek çok yerinde Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı’nca yapılan çalışmalar meyvesini vermeye başladı. Bu tarihten sonra sadece bu yılla da kalmayıp bundan sonraki yıllara da uzayıp gidecek önemli çalışmaların yapıldığı anlaşılıyor. Bir nevi tohum atmak gibi. Özellikle Güney Kore ile bizim aramızda farklı bir ilişki var ben henüz bunu tam çözemedim. Sadece oraya savaşa gitmekle ilintili bir şey değil bu. Bu konu üzerinde daha çok düşünülüp çalışılmalı bence. Nasıl Bosna veya balkanlarla ilgili derin ilişkiler söz konusuysa Asya’da da Güney Kore ile aramızda görünmez bir yakınlık var.
Geçen hafta Güney Kore’den bir Yoga eğitimcisi ve Hikmet arayıcısı vardı. Uzun süre konuşmak ve çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunmak için vaktimiz oldu. Hala buralarda Yalova’ya Tumata gurubunun düzenlediği 40 gün 40 gece Sema programına katılmak için gitti ve aslında İtalya ve Almanya’daki programlarını erteleyip burada kalmayı tercih etti. Tekrar Konya’ya gelmek istediğini Ercan Uslu Bey’e iletmiş.
Dün MKM (Mevlana Kültür Merkezi) büyük Sema salonuna yolum düştü. Nadir Bey ve tercüman eşliğinde yine 7 Koreli çocuğun öğretmenleriyle birlikte Sema talim ettiklerini gördüm. Anlaşılan o ki geçen aylarda Büyükşehir Belediyesi’nin Güney Kore’de icra ettikleri program çok yararlı geçmiş. Çocuklar bir yandan ayak hareketlerini öğrenirken bir yandan da ağızlarıyla HUUU talim ediyorlardı. Yakup Şafak Hoca, Hz Pir’in bizden sonra bu Mesnevi irşad edecek dediğini aktardı. Yine dün MKM de Ercan Bey’in odasında otururken Avukat Mehmet Ali Uz Bey’in Yakup Şafak Hoca’nın ellerine dokunarak “Hocam tebrik ederim Nisabul Mevlevi isimli kitabınızı okudum bu kültürümüze büyük bir hizmet” demesi üzerine kitabı akşamüzeri gidip Tekin kitapevinden aldım. Akşam çocuklarla birlikte başlangıç kısımlarını birlikte okuduk. Gerçekten de Mevleviliğin bakış açısıyla tasavvufi konuları Mesnevi’den de alıntılarla, Ankaravi merhum gayet güzel izah etmişler. Tahiru’l-Mevlevi merhum da bazı ilaveler yapmış. Yakup Şafak Hocamızı yeniden kutluyoruz terceme ve günümüz diline kazandırdığı için.
Konya Kültür Evi’ni de ziyaret ettik dün. Sanırım Konya okur yazarları ve dinleyicilerini sürekli kendisini ziyaret etmek zorunda bırakacak. Zorunda dedimse keyifle. Hemen haftanın her günü Konya ve genel kültür alanında önemli programların planlandığını duydum.
Nasipse, önemli bir aksaklık çıkmazsa haftalık Aşkın Terapi toplantıları da yapabileceğiz…
Hz Pir ve onun eşsiz eserlerinden kendimize bir yol haritası çıkarıp bugünün sıkıntılarına çözüm yolları bulacağımız zaman dilimleri olacak. Zaten yaşamı bir yol olarak tanımlamıştık. Kendimize başka rehberler kılavuzlar aramaktansa Hz Pir’in peşine düşüp çıkmaz sokaklardan kurtulacağız. Yeni günler yeni güzelliklere gebe, öyle görünüyor…
O’nunla bitirelim yazıyı:
Karanlık taraflara gitme nice güneşler vardır,
Umutsuzluk tarafına gitme nice ümitler vardır…
www.pozitifdegisim.com