Ayasofya’nın yeniden asli hüviyetine kavuşturulması kararı 86 yıllık zulmün bitirilişi için atılmış en önemli adımdır. 86 yıllık zulümkâr anlayış, halkın desteği ile sonlandırılmıştır. Başkanlık sisteminin en önemli neticelerinden biri Ayasofya kararı olmuştur.
Geçtiğimiz hafta ziyaret ettiğimiz Suriyeli yaşlı abilerimizle sohbetimizde Türkiye’deki her akıllı insan gibi onların da yüzlerinin güldüğünü gördüm. Humuslu bir kardeşimiz “Ayasofya’nın yeniden cami olarak hizmet vermeye başlayacağı bir dönemde Türkiye’de bulunmak, bir Müslümana verilecek en büyük hediyedir. O tarihi günde İstanbul’da olacağım ve Kurtuba (Cordoba )Mescidi’nin özgürlüğü için haykıracağım. “diyordu. İnşallah birlikte haykıracak ve Ayasofya gibi Kurtuba’yı da birlikte özgürlüğüne kavuşturacağız.
Evet yeni hedef Kurtuba Mescididir. Artık tutsak diğer camiler için özgürlük talebinde bulunabiliriz. Çünkü üzerimizdeki 86 yıllık lanet gitmiştir. Sesimiz artık daha gür çıkacaktır.
Ali cenab Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan’a Ayasofya kararı için müteşekkiriz.
Selam olsun, yolu İslam olanlara.
İstanbul sözleşmesi hususunda da halkın, hakikatin talep ettiği adımların en kısa sürede atılacağına ve Türkiye’nin sözleşmeden çekilerek büyük yanlıştan dönüleceğine inanıyorum/bekliyorum.
ADALET İSLAM İLE GELİR
Baki olan İslam hukukudur. Tüm beşeri hukuklar geçicidir. Beşeri yasalar güç sahiplerinin ihtiyaçları dikkate alınarak ortaya çıkmışlardır. Beşeri yasalar sahipleri gibi ölümlüdür. Sahiplerinin ölümünden sonra yeni güç sahipleri yeni yasalarla onları ortadan kaldırırlar. İnsanlara getirdiği yarar ve zarar dikkate alınmaz. Güç sahiplerine getireceği fayda daha önemlidir.
Hırsızlığı, arsızlığı, cinayetleri önlemek istiyorsanız İslam hukukunun gereklerini yerine getirmelisiniz.
Canileri kınamakla, mazlumları anmakla adalet sağlanmaz.
İslam hukuku bize adaleti ve huzuru getirecektir. İslam hukukunda bir noksanlık bulamazsınız.
İslam hukuku bozuk sistemlerin yetiştirdiği hasta insanları da tedavi edecektir.
Her Müslüman İslam hukukunu talep etme konusunda yükümlüdür.
TBMM ülkedeki kadın cinayetlerini önlemek için idam yasasını geri getirmeli ve idam kararını maktulün yakınlarına bırakacak şekilde düzenleme yapmalıdır. Sistemdeki arızalar giderilmelidir.
Türkiye huzura kavuşturulmalıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı ve RTÜK kadın cinayetleri, aile içi şiddet, taciz v.b. toplum huzurunu bozacak her türlü bilgi paylaşımına kısıtlama getirmelidir. Avrupa ülkelerinde bu tür haber ve bilgi paylaşımı, toplum psikolojisini olumsuz yönde etkilediği için yasaktır. Batı medya kuruluşlarında trafik kazaları ile ilgili haberleri dahi bulmak mümkün değildir.
Bugünden alınacak her tedbir, yarın için umuttur. Hiçbir şey için geç değildir. Allah, biz kendimizi değiştirmeye niyetlenip, çaba sarf ettiğimizde bizi değiştirecektir.