Dördüncü nesil Land Rover Range Rover öncesine göre daha şık, biraz daha uzun ve alçak bir tasarıma kavuşmuş. 42 yıllık geçmişe sahip modelde yapılan en önemli değişiklik, yeni tamamen alüminyum monokok şasinin kullanılması.
DÜNYANIN İLK ALÜMİNYUM MONOKOK SUV'U
Bu sayede aracın boş ağırlığı mevcut Range Rover’ınkine göre yaklaşık 420 kg azaltılmış. Bu özelliği yeni araca, yakıt ekonomisi, CO2 salınımı, performans ve çeviklik açısından eşi benzeri görülmemiş yararlar sağlayacak.Yeni Range Rover’da, kardeş marka Jaguar’ın alüminyum XK ve XJ modelleri için geliştirdiği teknikler kullanılmış.
Aracın tarzında radikal bir değişiklik yapılmamış, sadece daha şık hatlara ve yeni Range Rover Evoque kompakt SUV’dakine benzeyen ön farlara kavuşmuş. Ayrıca bagaj kapağı tasarımı da değiştirilmiş.
Land Rover’ın küresel marka müdürü John Edwards, “Yeni Range Rover aracın o temel ve benzersiz karakterini, yani lüksün, performansın ve eşsiz arazi kabiliyetinin özel karışımını koruyor. Fakat sıfırdan yapılmış tasarımı ve devrimsel hafif konstrüksiyonu, lüks araç müşterilerinin deneyimini dönüştürmemize ve konforu, inceliği ve yol tutuşunu bir üst seviyeye taşımamıza imkan tanıdı” dedi. Land Rover, amiral gemisi SUV’u, viraj alma ve direksiyon hissini iyileştiren yeni bir süspansiyonla donattığını belirtti.
ARAÇ BOYUTU BÜYÜDÜ
Land Rover aracın özelliklerini gelecek aya kadar açıklamayacağını söylediyse de, arka koltuk diz mesafesinin 12 cm arttırıldığını açıkladı.
Müşteriler önceki modelde bulunan standart üç yolcu kapasiteli arka koltuğu, ya da merkez konsolun arka kabin boyunca uzandığı, yeni, iki kişilik bir ‘Executive’ yerleşimini seçebilecekler. Yeni Range Rover’da adaptif dinamik süspansiyon ve Terrain Response 2 Auto adını taşıyan, çeşitli alıcılar kullanarak yok yüzeyini belirleyen ve çekiş kontrolünü, şanzımanı, elektronik diferansiyeli, arazi şanzımanını ve havalı süspansiyonu otomatik olarak ayarlayan yeni bir sistem de bulunuyor.