"Başörtülü vekilin zamanı" diyerek bayrak açan tesettürlü yazar Hilal Kaplan, Ali Bulaç'ın "başörtülü vekil istemediğini" ilan ettiği yazısını "içler acısı ve iftira" olarak niteledi.
Kaplan, "Başörtü yasağı taraftarları bize dair ne diyorsa, yasak karşıtı olduğunu düşündüğümüz insanlarda böyle karşı çıkıyorlar. Örneğin yazıda (Ali Bulaç'ın yazısı) biz ya iyi niyetli kandırılmış ya da kötü niyetli ve dış güçlerin güdümünde insanlarız. Bu çok içler acısı bir durum. İftira anlamında da bazı şeyler var bu yazıda. Bir kanıt sunmadan, kendi kişisel görüşlerini yansıtan çok problemli yazı" dedi.
ENTELLEKTÜEL AHLAKA YAKIŞMIYOR
"Asıl dert bu değil" diyen Hilal Kaplan, Ali Bulaç'ın siyasi açıdan olaya yaklaşmasını da sert dille eleştirdi. Kaplan, "Asıl dert Müslüman kadının gerçekten kendi kelimeleri ile kendi siyasal öznerliğini kurmasına hala alışamadı bazı çevreler. Entellektüel ahlakına şunu yakıştıramıyorum. Toplumsal talepleri dile getirebilmeliler. Siyasal parti adına söz alıp konuşmak entellektüel ahlaka yakışmıyor" dedi.
ALİ BULAÇ'IN MÜSLÜMAN KADINLA DERDİ VAR
Ali Bulaç'ın yazısına duyduğu kızgınlığı hiç saklamayan Nihal Kaplan, Zaman yazarını kampanyayı itibarsızlaştırmaya çalışmakla suçladı. Kaplan şöyle dedi:
"Ali Bulaç gibi yazarların yaptığı müslüman kadınlara dair bir takım dertleri var. Bu kampanya dahilinde onları gündeme getirip, bu kampanyayı kendince itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Bu stratejiyi açıkçası kendisine hiç yakıştıramadım."