30 Mart yerel seçimlerine 10 gün kaldı. Aslında bu seçimler belediye başkanlarının, belediye meclis üyelerinin, il genel meclisi üyelerinin ve muhtarların belirleneceği bir seçim olmasına rağmen ülkemizde yaşanan son olaylar, bu yerel seçimi bir genel seçim havasına sokmuştur.
Anket kuruluşları da vatandaşa, hangi belediye başkanı adayına oy vereceksiniz sorusu yerine, hangi partiye oy vereceksiniz sorusunu yöneltiyor ve hangi adayın belediye başkanlığını kazanacağı sonucunu değil Türkiye genelinde hangi parti ne kadar oy alacak sonucunu veriyorlar.
Bu seçim bir yerel seçim olmasına rağmen, iktidar da muhalefet de kendini genel seçim havasına kaptırmış gidiyor. İktidar partisi, bütün ülke genelinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ismi üzerinden ne kadar fazla oy alacağı hesabı yapıyor, muhalefet partileri de iktidara gelirlerse ne yapacaklarına dair uçuk vaatler de bulunuyor.
Bir kere bütün siyasi partiler, bu seçimin bir yerel seçim olduğunu hatırlamalı, belediye başkan adaylarının projeleri üzerinden konuşmalı, kazandıkları takdirde il ve ilçelerine hangi hizmeti yapacaklarını vatandaşlara açıklamalıdır. Zira bu seçim sonucunda hükümet ve başbakan değişmeyecek, il ve ilçeleri yönetecek belediye başkanları belirlenecektir.
Çok şükür ki, Konya’mız da seçim çalışmaları diğer bazı büyükşehirlere göre daha olgun bir havada geçmekte ve gerek partiler gerekse adaylar birbirlerine çamur atmak yerine bölgelerine yapacakları hizmet konusuna ağırlık vermektedirler. Bu da Konya’nın manevi havasından ve Hz. Mevlâna anlayışının hâkim olmasından kaynaklanıyor olsa gerek.
Bu seçim bir yerel seçim olduğuna göre, kıyaslamayı da bir önceki yerel seçimle yapmak gerekir. Önceki genel seçimle şimdiki yerel seçim kıyaslaması yapılırsa yanlış olur. 2015 yılında yapılacak olan genel seçim ile de bir önceki genel seçim kıyaslaması yapılmalıdır.
2009 yerel seçimlerinde Türkiye genelinde il genel meclisi oylarına göre partilerin aldığı oy oranları yaklaşık olarak şöyledir: Ak Parti %39, CHP %23, MHP %16, DTP %6, SP %5.
30 Mart seçimlerinde partilerin genel oy oranı, büyükşehirlerde belediye meclisi üyeliklerinde aldığı oya göre, diğer illerde de il genel meclisi üyeliklerinde aldığı oya göre belirlenecektir. Bir partinin 2009 seçimlerinde aldığı oy oranının 1-2 puan altında veya üstünde alması normal bir sonuçtur. Yani partilerin yukarıdaki oy oranının 1-2 puan altında veya üstünde alması o partinin başarısını ve başarısızlığını göstermez. Ancak 3-4 ve daha fazla bir oy kaybı veya kazancı o partinin ne kadar başarılı olduğunun göstergesi olur.
Anket kuruluşlarının verdiği sonuçlar bir genel seçim havasında olduğuna göre, şayet seçmen oyunu kullanırken genel seçim olarak değil de, seçeceği belediye başkanını göz önüne alarak oyunu kullanırsa araştırma sonuçlarından daha farklı bir sonuç ortaya çıkabilir.
***
Türkiye böyle bir seçim havası içinde iken, Çanakkale Zaferi’nin 99. yıldönümü ve Çanakkale şehitlerini anma günü içine giriverdik.
Birliğimizin, beraberliğimizin ve kardeşliğimizin bir nişanesi, imanlı bir milletin, din, vatan ve bağımsızlık yolunda neler yapabileceğinin en büyük göstergesi olan Çanakkale ruhundan şu anda ne kadar uzakta olduğumuzu görmek zorundayız.
Yeni nesillerimizi, imanımızın coşup gürlediği ve fedakârlığın zirveye ulaştığı Çanakkale ruhundan uzak yetiştirme tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktayız.
Bu tehlikeyi görmek ve evlatlarımızı din, vatan, bağımsızlık ve özgürlük yolunda Çanakkale ruhunu yeniden yaşatacak şekilde yetiştirmek en büyük idealimiz olmalıdır.
Hele hele kardeşliğimizi unuttuğumuz bu seçim havası içinde, Çanakkale ruhunu tesis etme yolunda atılacak adımlara çok ihtiyacımız vardır. Zira Çanakkale ruhu, milletimizi selamete çıkaracak ruhtur. Çanakkale ruhu, milletin kurtuluş anahtarıdır. Çanakkale ruhu iki cihanda saadette olmamızı sağlayacak ruhtur.
Bu ruhu yaşamak için Cumartesi günü Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) Konya Şubesi’nin programında olalım İnşallah. Mutlu yarınlar efendim.