Sokakta gördüğüm herkes aynı soruyu soruyor: Yiğit Bey, söylemedikleriniz üzerinden "söyledi-yaptı" tadında organize bir saldırı altındasınız, bu masum eleştiri sınırlarını çoktan aştı, ne düşünüyorsunuz?
Sevgili dostlar, komedi kanallarından, dergi kapaklarına, gazete köşelerinden internet sitelerine şahsıma yönelik bir "organize" saldırı olduğu doğru. Bundan inanın çok mutluyum. Bu saldırı "özellikle yerleşik düzenin çarklarına" çok sağlam bir şekilde çomak soktuğumu ve "hortumlarını" birbirine dolama yolunda önemli tezleri ortaya koyduğumu gösteriyor... Ben hiç ama hiç önemsemiyorum ve "yerleşik düzen ve organik bağlantıları bertaraf" olana kadar yolumda ilerlemeye devam edeceğim... İnandığım bir cümle bana yeter: İyilerin ve doğruların gözle görünmeyen orduları vardır...
Sonuç: Bildiğim yolda, inandıklarımı savunmaya ve bu halkın kanını emenlere karşı mücadeleme sonuna kadar devam edeceğim... Siz de sakin olun ve bekleyin, görün bakalım bu işin sonu nasıl bitecek!
Neden cevap vermiyorum?
BANA soruyorlar: Hakkında gazetelerde, internet köşelerinde yazılanlara neden cevap vermiyorsun? Sebebi çok basit; hakkımda yazı yazanlar içinde "cevap vermeye" değecek kalitede bir "gerçek gazeteci" henüz yok! Cevap vermeye değer biri olduğunda cevabı vereceğim, merak etmeyin! Bu arada bir not düşeyim: Ne söylediğimi bilerek çarpıtanlar, orada olduğu halde "hukuk isteğimi" sansür olarak kamuoyu ile paylaşanlar, özel hayatları bir gün "internet sitelerine" düşerse, beni anlarlar... Umarım olmaz ama bir yerde "hukuksuzluk" varsa, herkesi vuracaktır!