Yeterince yolculuk yapmıyoruz. Yeterince yolculuk yapmıyorum. Oysa yeryüzünde dolaşmamız öğütlenmiştir bize. Peygamber Efendimiz: “Seyahat edin, sağlık bulursunuz.” buyurmuştur.
Gerekçesi ne olursa olsun, hemen her yolculukta, insanın zihnini açan, ufkunu genişleten, deneyimlerini zenginleştiren yenilikler bulunabilir.
Geçen Cuma Meram Ekspres ile İstanbul’a doğru yola çıktık. Bulunduğumuz vagonun dışına çıkmadığım hâlde demiryolları işletmesindeki iyileşmeleri görebildim. Kapılar, tuvaletler, havalandırma, temizlik, vagonun bütün donanımı, bu iyileşmeyi yansıtıyordu. Her şey bir yıl öncesine göre daha iyi görünüyordu. Anladığım kadarıyla TÜVASAŞ adlı şirket, pek de öyle ses çıkarmadan, reklam, propaganda hevesine falan kapılmadan, sessizce ama nitelikli ve güzel bir çaba içinde çalışıyor. Bu alanda emek verenleri kutlamak gerek.
Kuşkusuz, demir yolu taşımacılığı alanında Sultan İkinci Abdülhamid döneminde başlayan atılımımız, sonraki dönemlerde aynı hız ve heyecan ile devam ettirilemedi. İdeolojik sapmalar ve sömürgeci baskılar; tarihe, coğrafyaya, ekonomiye, sağduyuya meydan okuduğu ve üstün geldiği için Hicaz Demiryolu projesi o günden bugüne geliştirilerek işletileceği yerde, akamete uğratıldı. Son yıllarda o projenin yeniden işlerlik kazanması için kıpırdanışlar görmek, buruk da olsa bir heyecan uyandırıyor.
Bizim vagonda belki otuza yakın genç kız vardı. Kur’an kursu öğrencileriydiler ve İstanbul’daki bir kursa bir aylığına misafir olarak gidiyorlardı. Hem gezecekler, hem yeni şeyler öğreneceklerdi. Bu durum da bana hayli sevindirici göründü.
İstanbul’a yaklaşırken martılar ve güvercinleri iyi gördüm. Ama ağaçlar sanki biraz keyifsizdiler. Kuruyuvereceklerini düşünüp korktum. İstanbul’un sağlıksız büyümesi de hep ürkütücü görünmüştür bana.
Bilmem kaç katlı Tuzla Belediyesi hizmet binasının tepesine yerleştirilmiş kubbe, hele elektrik trafolarının üstüne giydirilmiş geleneksel Türk yapısı görüntüleri ise, trajikomik bir ürperti doğurdu içimde. Hayatın bütünlüğünü bütünüyle karşılayan bir uygarlık bilincini yitirmişseniz, böyle tuhaf ayrıntılara yansıtacağınız yerlilik motifleri, gülünç olduğu kadar acıklı, acıklı olduğu kadar gülünç oluyor.