Yönetmen Ülkü Erakalın'ın vefatı

Yönetmen Önal:- "Yeşilçam'ı Yeşilçam yapanlar, Türk sinemasını kuranlar, büyük bir seyirci kitlesini hazırlayanlar, aşk ve şevkle çalışanlar, birbirlerine omuz verenler, birbirini kıskanmak yerine yüceltenler, birer birer çağrılmakta ve çekip gitmekteler.

İSTANBUL (AA) - Yönetmen Ülkü Erakalın'ın vefatı, sinema dünyasını hüzne boğdu.

Senarist, yönetmen, yazar Safa Önal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, vefat haberini duyduğunda çok üzüldüğünü belirterek, "Bu saatte bu haberi keşke almasaydım. Diyecek hiçbir şey bulamıyorum. Sevdiğim ve çalıştığım bir adam. Yalnız yönetmen tarafıyla değil, müzisyen tarafıyla da var olan, akordeon çalan, besteleyen, sesiyle de güzel söyleyen biriydi. Yeşilçam'ın en parlak zamanındaki kişilerden, o çatıyı en yükseğe yükseltenlerdendi. Çok üzüldüm." dedi.

Önal, bir neslin sonunun geldiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Yeşilçam'ı Yeşilçam yapanlar, Türk sinemasını kuranlar, büyük bir seyirci kitlesini hazırlayanlar, aşk ve şevkle çalışanlar, birbirlerine omuz verenler, birbirini kıskanmak yerine yüceltenler, birer birer çağrılmakta ve çekip gitmekteler. Artık perde yavaş yavaş kapanmak üzere. Son derece hatır sever ve kalp kırmaktan çekinirdi. Yaptığı işe son derece bağlıydı. Dostluğumuz 'Ekmek Parası'yla başladı. Ondan sonra da beraber çalıştık, beraber tartıştık. İş dışında da arkadaşımdı, sevdiğim adamdı. İlk tanıdığımda, Ekmek Parası'nı çekiyordu. Bunu pek kimse bilmez, Tepebaşı'nda bir lokalde akordeon çalıyor ve şarkı söylüyordu. Beni davet etti. Gittim, onu dinledim, seyrettim, alkışladım."

Erakalın'la yaklaşık 1,5 ay önce görüştüklerini açıklayan Önal, "Sağlıklıydı. Hasta bir hali yoktu. Şimdi de İKSV Film Festivali'nde Sinema Onur Ödülü alacaktı. Ne zaman öldüğüne bakmak lazım. Yarın bu adam ödül alacaktı. Yaşam boyu bütün ömrünü verdiği bir mesleğin, hizmet ettiği mesleğin karşılığında kutlanacaktı. Dün Sadri Alışık'ın mezarında konuştum. Şimdi Ülkü. Ekrem Bora, Metin Erksan, Halit Refiğ, Memduh Ün gitti. Arka arkaya bir bağ bozumu gibi. Allah ona gani gani rahmet eylesin, huzur içinde uyusun inşallah." ifadesini kullandı.


- "İyi filmleri de oldu, kötü filmleri de"

Yönetmen Mesut Uçakan da Erakalın'ın, "tipik bir Yeşilçam yönetmeni" olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Şüphesiz her Yeşilçam yönetmeni gibi iyi filmleri de oldu, kötü filmleri de. Yeşilçam yönetmenleri önce var olma mücadelesindeydiler. Bu yüzden de bugünkü bağımsız sinemacılar kadar özgür olamadılar. Ama Yeşilçam sineması, kalıplaşmış anlatım biçimiyle, sakız haline gelmiş ama yine de oluk oluk seyirci toplayan konularıyla, onca çilelerine rağmen sırf aşkları ve tutkularıyla çalışan yönetmeni, kameramanı, ışıkçısı, setçisiyle aslında sinemamızı var eden sinemadır."

Yeşilçam sinemasını inkar etmenin ve hor görmenin nankörlük olacağı yorumunu yapan Uçakan, "Aksine, o dönemin her çalışanı küçüğü ile büyüğü ile birer kahramandır. Biz şimdi bu kahramanlardan birini kaybettik. Allah rahmet eylesin." diye konuştu.


- "Tertemiz aşkların yönetmeni"

Yönetmen Nazif Tunç ise Erakalın'ın Türk sinemasının altın çağının altın yönetmenlerinden biri olduğu düşüncesini paylaşarak, şunları anlattı:

"Duygulu filmleriyle, aşk üstüne yaptığı filmlerle gönüllere taht kurmuş Ülkü hoca Hakk'ın rahmetine kavuştu. Böylece Türk sinemasını ve Yeşilçam'ı var eden büyük dallardan birisi daha yıkılmış oldu. Bu bakımdan, Türk sinemasına getirdiği, temiz, saf, fedakarlıklarla örülü aşkları anlatan filmleri ile hatırlayacağız onu. Tertemiz aşkların yönetmeni, fedakarların, temiz duyguların yönetmeni ve bugünlerde aradığımız bütün güzel duyguların yönetmeni olarak hatırlıyoruz."

Erakalın ile 2013 yılında Elazığ'da yapılan bir kısa film festivalinde jüride bir arada olduklarını söyleyen Tunç, ünlü yönetmenin üniversite öğrencilerine ve Elazığlılara sinema anılarını ve deneyimlerini paylaştığını aktardı.

Tunç, Erakalın'ın çekimlerini 2009 yılında tamamladığı son filmi "Çığlık Çığlığa Bir Sevda" filmini sinemada gösterme şansı bulamadığına işaret ederek, şunları dile getirdi:

"Ediz Hun'un başrolünde oynadığı, Zeki Müren'in sanat hayatını anlatan bu son filmini gösterime sokmaya çalışıyordu. Sinemalarda göstermekte zorlanıyordu. Bana ilginç gelen, Türk sinemasının en güzel aşk filmlerini çekmiş, bir zamanlar seyircilerin kapı pencereyi kırarak seyrettiği filmlerin yönetmeni son filmini sinemada gösterme şansını bulamadı. Türk sinemasının başı sağ olsun."

Yönetmen İsmail Güneş de "Ülkü Erakalın benim aklım başımdayken gördüğüm ilk filmin yönetmenidir." diyerek, "Onu o 'Damga' filmiyle hatırlıyorum. O yüzden benim için ayrı bir değeri vardır. Romantik aşk filmlerinin çok ilginç yönetmenlerinden biridir. O alanda, kült denebilecek birçok filmi vardır. Rahmetle anıyorum." şeklinde konuştu.


- "Halkın nabzını tutan yönetmendi"

Sinema yazarı İhsan Kabil ise ünlü yönetmenin Yeşilçam'ın Yeşilçam olduğu zamanlardaki yönetmenlerden biri olduğunu vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Erakalın, birçok 'Türk sineması, halk sineması' diye ifade edilen filmlere imza atan bir isimdi ve baya bir yekun tutuyordu filmleri. Melodram, romantik filmler diyebileceğimiz, kimilerini şarkılarıyla hatırlayacağımız filmleri beyaz perdeye getiren, halkla buluşturan kıymetli bir isimdi. Sinemamızı Yeşilçam yapan isimlerden biriydi Erakalın, bir çam daha devrildi. Halkın nabzını tutan yönetmenlerden biriydi."

Yönetmen Abdulhamit Güler ise, Erakalın'ın Yeşilçam'ın en üretken isimlerinden birisi olduğunun altını çizerek, "Klasik Yeşilçam tarzının sinema ve televizyondaki en önemli temsilcilerindendi." ifadesini kullandı.

Erakalın'ın cenazesinin, yarın Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Kulaksız Mezarlığı'nda toprağa verileceği öğrenildi.

AA

Kültür Sanat Haberleri

Yurtdışından getirilen kültürel miras Galata Kulesi’ne yansıtıldı
Asırlık Yağlıpınar Camii harabeye döndü
Sezen Aksu’dan Diziye Özel Ağıt: De Mardin, Uzak Şehir Dizisinde İlk Kez Yayınlanacak
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Tarık Buğra’yı Vefatının 30. Yılında Andı
Ahşap Oymacılığı Sanatını Geleceğe Taşıyor