Adını doğru koyalım, biz Afrin’de ABD ile savaşıyoruz. Bir farkla ki, bizim askerlerimiz, göğüslerinde Türkiye bayrağı olan üniformalar giyerken, ABD askerleri göğüslerinde YPG rumuzlu üniformalarla savaşıyorlar.
Dün, ABD’nin verdiği füzelerle vurulan tankımızda altı asker şehid oldu. Allah şehadetlerini kabul etsin. Tank bizim, füze ABD’nin. Adını siz koyun. ABD’nin bölgede son sahne alışları olduğunu söyleyebiliriz. İtiraf edelim ki bu güne kadar da ABD’nin bölgede var olması, bizim verdiğimiz destekle oluyordu. ABD’nin ilgili olduğu lokasyon bizim vereceğimiz desteğe muhtaç bir coğrafyada bulunuyor. Biz desteğimizi çektiğimiz an, Suud ya da bir başka körfez ülkesinin verdiği destek, bu lokasyonun stratejik değerini karşılamaz. Bunu tüm dünya biliyor ve nefesler tutulmuş bir halde Afrin operasyonunun nasıl sonuçlanacağını bekliyor. Şahsi kanaatim, Afrin operasyonu zaferle neticelenince Fırat’ın doğusu için bir pazarlık aracı olarak Münbiç, ABD eliyle boşaltılacaktır.
ABD’nin Kuzey Suriye’de kurmaya çalıştığı PKK Kürt devleti bugünün projesi değil. Biz her ne kadar Suriye iç savaşıyla fark etsek te ABD, 1978 yılında kurdurduğu PKK ile 1991, yılında yaptığı 1. Körfez Savaşı/Irak müdahalesini, 2018 PYD operasyonu ile birleştirmek istedi. Yani nereden bakarsanız bakın yaklaşık 40 yıllık bir projenin sahnelenişine şahitlik ediyoruz. Trump’ın bahsettiği trilyonlarca dolarlık harcamalar da bu günlerin altyapısı için yapılmıştı. Şimdi, bizim kazanacağımız zaferle hem tüm o harcamalar hem de ABD’nin geleceği risk altında.
Afrin operasyonu kazanıldığında Türkiye’nin yüzyıllık geleceği garanti altına alınacak. Bunu hem batı hem ABD biliyor. Onun için de sürenin uzaması, kaybımızın artması, dolayısıyla bir öfkenin oluşması ve bu öfkenin de iç siyasette muhalefet eliyle iktidara dönük bir hamleye dönüşmesi için ellerinden geleni yapacaklarında şüphe yok. Allah’a hamdolsun ki milletimiz konuyu kavramış durumda. Suriye iç savaşının niye ve kim tarafından çıkarıldığını, kimler eliyle beslendiğini ve neyi amaçladığını çok iyi biliyor. Bildiği için de Afrin’e yapılan müdahalede fedakârlık yapmaktan çekinmiyor.
Bu savaş, PKK’nın kurulduğu 1978 yılından bu yana verdiğimiz mücadelenin nihayete erdirilmesi mücadelesidir. Yani Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, her gün ölmekten kurtulup tek seferde noktayı koymaktır. PKK terörünün yıllarca iç siyaseti dizayn eden bir argüman olduğunu biliyoruz. Dönem dönem şiddetlenen terör ile nice hükümetler yıkıldı. Yine terörde sağlanan sözde başarılar ile nice partiler iktidara taşındı. Bugünler, tüm bunların üzerine kalın bir çizgi çekmenin ve terörü belini kırarak değil, başını ezerek bitirmenin günleridir.
Alanda PYD üniforması giymiş ABD’lilerle savaşırken, bu tanksavarları ve füzeleri veren ABD’ye siyasi olarak da hesap sorma vakti gelmiştir. Bizi Suriye topraklarında askeri olarak sıkıştırmaya çalışan ABD’nin, tüm askeri unsurları ülke dışına çıkarılmalıdır. Bilmeliyiz ki, bundan iyi fırsat bundan güzel zaman olamaz. Hem halkımız hem de devleti oluşturan tüm dinamikler bu konuda hiç olmadığı kadar mutabık.
Bugün, 40 yıldır Doğu/Güneydoğuda ABD eliyle kaybettiğimiz vatan evlatlarının tamamının faturasını kesme günüdür. ABD o faturayı ödemeyecek, biz de haczimizi yapacağız hepsi bu.