Yüce Allahın verdiği...

Prof. Dr. Ali Akpınar

YÜCE ALLAH’IN VERDİĞİ CANI ANCAK YÜCE ALLAH ALMALI!

Bir haftada biri ilahiyatçı diğeri atomcu iki profesör’ün intihar etmesi üzerine!

Konuyla ilgili daha önce yazdığımız iki yazıda inanan insanın niçin intihar edeceği üzerinde durmuş ve özetle şunları söylemiştik: İntihar etmek, intihara teşebbüs etmek büyük günahtır. İntihar eden kimse, dünyasını ve ahretini mahv etmektedir. Kendisi büyük günahıyla bu dünyadan geçip giderken, arkada bıraktığı insanları da hüzne boğmaktadır… Her insanın sınav soruları farklı farklıdır. Yüce Yaratıcı, hiç kimseye gücünün yetmeyeceği şeyi yüklemez. İnsanın başına gelen her şey, gücünün kaldırabileceği şeydir. Bütün olumsuzluklarına rağmen hayat yaşamaya değerdir. Müctehid imamlardan bir kısmı intihar edenin cenaze namazı kılınmaz derken, bir kısmı intiharı büyük günah sayarak geride kalanlara teselli olsun, ölü için de duaya sebep olsun diye cenaze namazının kılınabileceğini söylemişlerdir.

İslam inancına göre, Yüce Yaratıcı her canlı için bir ecel/ölüm tarihi belirlemiştir. Bu tarih, bizim için meçhuldür.  Onu ancak Yüce Rabbimiz bilir. Burada unutulmaması gereken en önemli husus, ecel-i müsemma denilen ecelin değişmemesidir. Buna göre yatağında ölen kimse de vadesiyle/eceliyle ölür, bir başkası tarafından öldürülen kimse de vadesiyle/eceliyle ölür. Kendi canına kast eden kimse de eceliyle ölür. Yani insan canına kast etmekle, ecelini öne almış olmaz. İntiharla hayatını sonlandıran kimse, canına kıymamış olsaydı da o saat geldiğinde zaten ölecekti.

Burada şöyle bir soru sorulabilir: İnanan insan, mademki ecelin değişmezliğine inanıyor, canına kıymaya kalkmasa da öleceğini düşünmüyor mu? Yani intihara teşebbüs etmeden önce, ben bu intihar girişiminde öleceksem, ecelimle öleceğim; şayet ecelim yetmediyse ne yaparsam yapayım ölmem mümkün değildir, diye düşünmez mi? Düşünse canına kıyıp o büyük günaha yeltenmez.

Peki, niçin düşün(e)mez insan? Kur’ân ayeti, kötülük yapanların cehaletle kötülük yaptıklarını söyler. (4/17, 6/54, 16/119) Buna göre günah işleyen her insan, günah işlediği sırada cehaletin içerisindedir. Şöyle ki insan, günah işlerken, günahı sebebiyle dünya ve ahrette başına geleceklerini unutur günah işler, Yüce Allah’ın kendisini gördüğünü ve cezalandıracağını unutur günah işler… Yüce Rabbin, kendisini affedeceğini sanır, ama O’nun cezalandırabileceğinden gâfil olur ve günaha dalar… Bu unutma, bu gaflet ve cehalet bir anlık bir unutma ve cehalet olabilir. Buna göre, intihara teşebbüs eden kimse de, intihar etse de etmese de eceliyle öleceğini unutur ve canına kıyar.

O halde insanın iman esaslarını sürekli tekrar ederken bu geçeği de sürekli hatırlaması gerekmektedir. Öte yandan sıkıntı içerisinde olan insanlara da bu iman esaslarını sürekli hatırlatmamamız gerekmektedir. Unutulmasın ki iman esasları sadece bilgi olarak bilinsin diye değil, gereği yerine getirilsin diye inanılan gerçeklerdir.

Bu konuda üzerinde durulması gereken bir başka husus da intihar eden kimsenin yakınlarının ve intihara teşebbüs etmesine neden olanların sorumluluğudur. İntihara teşebbüs eden insanı neden bu kadar yalnız bıraktık, neden onu intihar etme teşebbüsüne kalkışmasına sebep olduk, neden ona bu iman esaslarını hatırlatmadık diye kendilerini sorgulamaları gerekmektedir. Akrabalık ve insanlık bunu gerektirir zira.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.