SendGB Kurucu Ortağı Uğur Çakır, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2015'de hizmet vermeye başlayan ve 5 GB'a kadar dosyaları üye olmadan paylaşmayı sağlayan servislerinin 169 ülkeden kullanıcısı olduğunu belirterek, "En çok kullanan ülkeler arasında; Hindistan, ABD, İspanya, İtalya, Şili ve Meksika öne çıkıyor." dedi.
Amaçlarının küresel ölçekte büyümek olduğunu ve 13 dilde hizmet verdiklerini aktaran Çakır, "Sistemimizi kullananlar arasında; Disney, Samsung, LG, Netflix gibi küresel büyük ölçekli şirketlerin yanı sıra Türkiye'deki özel şirketler ve kamu kurumları da bulunuyor. Ülkemizdeki bazı bakanlıklar basın bültenlerinin dağıtımında sistemimizi kullanıyor. Küresel ve yerel ölçekteki bu kurumlarla aramızda doğrudan bir iş birliği olmasa da bu kurumların çalışanları dosya transferi için bizi tercih ediyor." diye konuştu.
"Diğer platformlardan daha fazla özellik sunuyoruz"
Çakır, kullanıcılara yabancı platformlarla rekabet edebilecek gelişmiş özellikler sunduklarına dikkati çekerek, "Örneğin, WeTransfer 2GB'a kadar ücretsiz dosya transferi sunarken, biz 5GB'a kadar ücretsiz dosya transferine imkan sağlıyoruz. Ayrıca, WeTransfer dosyaları 7 gün sonra otomatik silerken, biz 250 MB'a kadar olan dosyaları 90 gün ücretsiz saklıyoruz." dedi.
Kullanıcıların "SendGB Extend" isimli yeni uygulama sayesinde 5 GB'a kadar dosya paylaşımlarında düşük bir ücret ödeyerek dosyalarını 1 sene boyunca saklayabildiğini belirten Çakır, şunları kaydetti:
"Öte yandan, 5GB'dan daha büyük dosya paylaşımına yönelik ücretli SendGB Extra servisimiz de bulunuyor. Bu servisimiz, diğer platformlara göre daha uygun fiyatla sunuluyor.
Kullanıcılar, internet hızı izin veriyorsa 300 Mbps hıza kadar sistemimizi kullanabiliyor. Ayrıca, dosya transfer etmek için mobil uygulama indirmeleri de gerekmiyor, mobil tarayıcı ile kolayca dosyalarını paylaşabiliyorlar."
"Rakiplerimiz daha kullanışlı ya da daha güvenli değil"
Uğur Çakır, günlük yaklaşık 20 bin tekil ziyaretçinin platformlarını kullandığını ve ilginin günden güne arttığını aktararak, "Kullanıcı başına günde ortalama 750 MB dosya transfer amacıyla sisteme yükleniyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'den gelen ziyaretçilerin toplam trafiğin yüzde 20'sini oluşturduğunu anlatan Çakır, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Trafiğimizin çoğunluğu yurt dışından geliyor. Rakibimiz olan WeTransfer, ülkemizden ciddi bir trafik alıyor. Amacımız ülkemizdeki bu trafiği servisimize çekmek ve büyüme sağlamak. Ülkemizdeki kamu ve özel kuruluşların yabancı firmaların yerine servisimizi tercih etmesi bizi mutlu eder.
Diğer servisler bizden daha kullanışlı ya da daha güvenli değil. Örneğin, geçen yıl dünya basınına da yansıyan bir gelişme oldu. WeTransfer 230 bin kişinin dosyalarını yanlış kişilere gönderdi. Biz rakiplerimizden daha zayıf değiliz. Toplumun yerli girişimlere karşı ön yargısız yaklaşması gerekiyor."
"Türkiye merkezli bir servisi küresel pazara sunmak istiyoruz"
Çakır, merkezlerinin İstanbul'da bulunduğunu, ancak veri merkezi olarak Fransa'da bir şirketten hizmet aldıklarını belirterek, "Küresel çapta büyüme hedefimiz doğrultusunda hem lokasyon olarak dünyanın merkezinde bulunması hem de hedef kitlemizin Avrupa bölgesinde olması sebebiyle böyle bir tercih yaptık. Türkiye merkezli bir servisi küresel pazara sunmak ve bu alanda başarılı olmak istiyoruz." diye konuştu.
Sunucu gereksinimleriyle ilgili çeşitli teknik sebeplerden dolayı yurt dışında bir veri merkezini tercih ettiklerini vurgulayan Çakır, "Türkiye'de birkaç merkezi test ettik, fakat performans noktasında problemler yaşadık. Dünyadaki tüm kullanıcılara hizmet vermeyi hedeflediğimiz için yurt dışında bir veri merkezini seçtik. Örneğin, İngiltere'de bir kullanıcı sistemimizin performansıyla ilgili problem yaşadığında, piyasada alternatifler bulunması sebebiyle bizi tercih etmeyebilir." dedi.
Çakır ayrıca, veri merkezi tercihlerinin diğer rakiplerine göre daha güvenli bir yapı sunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"WeTransfer verilerini ABD'de saklıyor, biz ise Avrupa'da tutuyoruz. ABD'de yetkili kurumlar herhangi bir mahkeme kararı olmadan verileri inceleyebiliyor. Avrupa'da ise mahkeme kararı olmadan herhangi bir veri merkezine erişim söz konusu değil."