ERZURUM (AA) - FAHRETTİN GÖK - Erzurum'da özel bir elektrik dağıtım şirketinde çalışan ve kışın yüksek gerilim hatlarının da aralarında yer aldığı enerji nakil hatlarındaki arızalarla ilgilenen iki tekniker, kar yağışı ve soğuk havaya aldırmadan buz tutan direklere tırmanıp arızaları gideriyor.
Türkiye'nin iklim koşulları bakımından en soğuk kentlerinden biri olan Erzurum'da, elektrik nakil hatlarındaki arızalar nedeniyle vatandaşların elektriksiz kalmaması için büyük çaba harcanıyor.
Hava sıcaklığının yüksek kesimlerde sıfırın altında 35 dereceye kadar düştüğü kentte, elektrik teknikeri 4 çocuk babası Serkan Çakmak ve 2 çocuk babası Erbil Akçay da diğer meslektaşları gibi mesailerini hiç aksatmıyor.
Her gün birlikte başladıkları işlerini büyük bir sevgiyle yaklaşık 20 yıldır yapan teknikerler, snowtrack, kar motoru, arazi aracı ve atlar ile çoğu zaman da yürüyerek zorlu arazi koşullarını aşıyor.
Ağır hava koşullarına rağmen gece gündüz demeden çalışan Çakmak ve Akçay, buz tutan 30 metrelik direklere tırmanıp elektrik arızalarını gideriyor.
- Gerekli tedbirler alınıyor
Teknikerlerden Serkan Çakmak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyadaki iş kazalarının büyük bölümünün çalışan elemanın iş güvenliği unsurlarına uymamasından kaynaklandığını söyledi.
Ekipmanlarını gerekli bakımlarını yaptıktan sonra kullandıklarını belirten Çakmak, "Gün geliyor 30 metrelik direğin üzerinde 36 bin KW enerji ile çalışmak zorunda kalıyoruz. Çalıştığımız kurum da en az bizim kadar güvenliğimize önem veriyor. Şükürler olsun fazla bir kaza ve sakıncalı durum ile karşılaşmıyoruz." diye konuştu.
Erzurum'un soğuk iklime sahip olduğuna işaret eden Çakmak, şöyle devam etti:
"Erzurum kar memleketi. Soğuk havanın verdiği büyük etki var. Bugün hava çok iyi, sıfırın altında 20-25 derecelerde. Sıfırın altında 35 derecenin üzerini gördüğümüz de oldu. Alternatif hatlardan vatandaşı mağdur etmemek için enerji verip kesintiyi minimuma indirmeye çalışsak da ulaşım, iklim ve soğuk hava şartları bizi biraz engelliyor. İnşallah vatandaşlarımız da bizi hoşgörüyle karşılar. Çalıştığımız koşullar bilinmeden bazen telefon ile fırça da yiyebiliyoruz. Biz sürekli arazideyiz. İster istemez hemen bir düğmeye basmakla da elektrik gelmiyor."
- "Elektrikle arkadaş gibi olduk"
Çakmak, "Bana birşey olmaz" demeyip, gerekli tedbirleri aldıktan sonra nakil direklerinin üzerinde çalışmanın zevkli olduğunu anlattı.
Kendilerini ve ailelerini mağdur etmeden, sağlıklı şekilde işlerine devam etmek istediklerini dile getiren Çakmak, şunları söyledi:
"Zayıf akımdan, yüksek gerilime kadar belli yerlerde çalıştım. Artık arkadaş gibi olduk elektrikle. Yıllardır bu işi yapıyorum ve kesinlikle güvenlik tedbirlerini almadan çıkmıyoruz. Tehlikesiz hiçbir iş yok. Bizim işimiz de tehlikeli. Zor şartlarda çalışıyoruz ama hep hoşuma giderek çalıştım. 'Bana bir şey olmaz' şeklinde düşüncemiz asla olamaz. Büyüklerimizden aldığımız öğütler var. Her ne kadar kendine güvenirsen, 'Benden iyisi yok' dersen o daha çabuk kazalara sebebiyet verilebiliyor. Biz de eskilerden aldığımız örnekle tedbir alarak çalışıyoruz. Çok büyük bir kaza atlatmadım, inşallah bundan sonra da olmaz."
- "İşimiz zor ve ağır ama seviyoruz"
Tekniker Erbil Akçay da fazla öz güven ve cesaretin tehlikeleri beraberinde getirdiğine, işlerinin de zor ve ağır olduğuna işaret etti.
İşini severek yaptığını ve mutlu olduğunu dile getiren Akçay, "Erzurum'un hava şartlarını biliyoruz. Kış kenti olması dolayısıyla ağır. İşimizi zevkle yapıyor, ailemizi bununla geçindiriyoruz. Vatandaşlarımız elektrik kesildiğinde yargılamak yerine 'Neden bu elektrik gecikti' diye düşünmeli. Çünkü yaptığımız iş çok zor ve ağır. Umarım vatandaşlarımız da duyarlı davranır." şeklinde konuştu.
Yaptıkları işin kış aylarında kendilerini daha çok yorduğunu vurgulayan Akçay, şunları kaydetti:
"Bizim için özellikle kış ayları zor. Öyle zaman oluyor ki yürümek zorunda kalıyoruz, zorlanıyoruz. Karda 3-4 kilometre yürüdüğümüz yollar oluyor. Ayrıca malzemeleri yanımızda taşımamız gerekiyor. Yapacağımız işin durumu da çoğu zaman belli olmuyor. Gittiğimizde tel kopmuş veya direkte herhangi bir hasar meydana gelmiş olabiliyor. Bu da bizi uğraştırıyor, hayatımızı iyice zorlaştırıyor. Ama bu demek değil ki bu işi yapmayalım, tehlikelidir. Biz severek yapıyoruz, zevk duyuyoruz işimizden. Ekmeğimizi bundan kazanıyor, çocuklarımıza bakıyoruz."
AA