TBMM (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı, Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, cezaevi ziyaretlerini ayırım yapmadan gerçekleştirdiklerini belirterek, "IŞİD tutuklusu, Diyarbakır bombacısı Orhan Gönder'e de 2010'da birlikte darbe yaptığınız Boydak ailesine de Cübbeli Ahmet Hocaya da Hizbullah'a yakın olduğu iddia edilen örgütün tutuklularına da gittim." dedi.
TBMM Adalet Komisyonunda, Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının tümü üzerindeki görüşmeler devam ediyor.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, AK Parti'nin 14 yıldır iktidarda olduğunu belirterek, "Bu 14 yılda adalete duyulan güven yüzde 30 olacak, siz de buna pişkin pişkin güleceksiniz." diye konuştu.
AK Parti'li milletvekillerinin bu sözlere tepki göstermesi üzerine, Gök ile AK Parti'liler arasında tartışma yaşandı.
Adalet Bakanlığının bütün bakanlıklar içinde en çok güven duyulması gereken bakanlık olduğunu vurgulayan Gök, şöyle konuştu:
"Böyle bir ortamda, bizim güven duymamız gereken Bekir Bozdağ bir televizyon yayınında CHP'li milletvekilleri ile ilgili değerlendirmede bulundu. Bakan Bozdağ, arkadaşlarımız için, 'kaç PKK'lı, kaç DHKP-C'li ile görüştü' diyerek sayı da verdi, arkadaşlarımızı töhmet altında bıraktı, suçladı. Arkadaşlarımız orada olmadığı için cevap veremedi. Bakan daha sonra arkadaşlarımızın isimlerini medyaya servis etti. AK Parti'li bir milletvekili de Genel Kurulda, bu isimleri Adalet Bakanlığından aldığını söyleyerek açıkladı.
Şimdi biz bakana soruyoruz, kim kimle görüştü, açıkla. AK Parti'liler kimlerle görüştü? Cumhurbaşkanının Başdanışmanı Ayşe Türkmenoğlu, milletvekili iken kimlerle görüştü? Biz bütün bu görüşmelerin görev icabı olduğunu biliyoruz. Bu görüşmeler de kaçak, gizli değildir, bakanlığın onayı ile gerçekleşmiştir."
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, bu sözlere, "Bakanlığa yönelik söylediklerinizin hepsi yalan ve iftiradır." cevabını verdi.
- "CHP'li milletvekillerinin isimlerinin yer aldığı broşürler dağıtılıyor"
CHP'li Gök, terör örgütü üyelerini cezaevinde ziyaret ettiği iddia edilen CHP'li milletvekillerinin isimlerinin yer aldığı broşürlerin evlerde, sokaklarda dağıtıldığını ve böylece provokasyon yapıldığını bildirdi. Bunların Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'le birlikte yapıldığını öne süren Gök, Bakan Bozdağ'ı, CHP'li milletvekillerinden özür dilemeye davet etti.
Levent Gök, "(Oslo'da PKK ile görüşen şerefsizdir) sözünü hiçbir CHP'li söylemedi. Daha sonra, 'PKK ile görüşen arkadaşı ben gönderdim, sıkıntısı olan bana söylesin' sözünü de CHP'liler söylemedi, Recep Tayyip Erdoğan söyledi. Biz, 'PKK, DHKP-C, IŞID terör örgütüdür' sözünü her zaman söyledik ve söylemeye de devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
"Bugün gelinen nokta kan gölü." diyen Gök, her gün şehitlerin geldiği bir ortamda CHP'nin önemli bir duruş sergilediğini belirtti. Gök, teröre karşı mücadelede ne gerekiyorsa onu yaptıklarına değindi.
Levent Gök, Bozdağ'ın televizyondaki sözlerinin çok vahim olduğunu, bütün CHP'lileri incittiğini ve üzdüğünü kaydetti.
CHP Grup Başkanvekili Gök, tasarının alt komisyona sevk edilmesini istedi.
- "CHP'yi terör örgütleriyle ilişkili göstermek..."
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, parti bünyesinde kurulan cezaevi komisyonunun, gittiği cezaevlerinde ayrım yapmaksızın herkesle görüştüğünü bildirdi.
Kendisinin de cezaevinde birçok tutuklu ve hükümlüyü ziyaret ettiğini vurgulayan Tanrıkulu, "Genel Başkanımızın o sözleri söylerken kastının ne olduğunu biliyorsunuz ama siz algı operasyonuyla bunu yanlış aksettirdiniz." diye konuştu.
Tanrıkulu, CHP'yi terör örgütleriyle ilişkili göstermenin kimseye faydasının olmayacağını belirterek, şöyle devam etti:
"Biz bakanlıktan izin alarak gidiyoruz ama biz hedef gösteriliyoruz, tehdit ediliyoruz. Milletvekili olarak can güvenliğimiz olmazsa nasıl görev yapacağız? Ben, hangi CHP'li milletvekilinin cezaevinde kimi ziyaret ettiği konusunda soru önergesi sormayacağım, eğer vicdan sahibiyseniz bunu siz açıklarsınız. Hangi cezaevinde kimle görüşmüşüm bunu açıklayın, eğer açıklamazsanız size hakkımı helal etmem. Bizleri suç makinesi gibi göstermek Türkiye'ye, kimseye yaramaz."
Tasarı ile ilgili de görüşlerini açıklayan Tanrıkulu, bu tasarının azil yasası olduğunu, tasarıyla Yargıtay üyelerinin azledildiğini iddia etti.
- "Organize iftira kampanyasıyla hedefteyiz"
CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, günlerdir CHP'li milletvekillerinin cezaevi ziyareti ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarının tartışıldığına değindi.
Bu açıklamalardan sonra yapılan iftiralar sonrasında 24 CHP milletvekilinin hedef gösterildiğini, isimlerinin broşürlerle dağıtıldığını iddia eden Ağbaba, "Herhangi bir milletvekilimizin kılına zarar gelse, bunun sorumlusu Adalet Bakanıdır. Organize bir iftira kampanyası yüzünden hepimiz hedefteyiz. Bu iftiralarla belki AKP'nin oyu artabilir, bizim oyumuz azalabilir ama bu yapılan ne akla ne vicdana sığar." diye konuştu.
CHP'li Ağbaba, kendisi ve milletvekili arkadaşlarının haksız bir şekilde suçlandığını belirterek, hiçbir ayrım yapmadan cezaevinden mektup yazan, mağdur olan herkesi ziyaret ettiğine işaret etti. Ağbaba, "IŞİD tutuklusu Diyarbakır bombacısı Orhan Gönder'e de gittim, geçmişte el ele kol kola girdiğiniz, 2010'da birlikte darbe yaptığınız Boydak ailesine de gittim, Cübbeli Ahmet Hoca'ya da gittim. Hizbullah'ın en üstündeki, hasta mahpus Yasin Demir'in uğradığı haksızlığı Meclis kürsüsünde dile getirdim." ifadesini kullandı.
"CHP teröristleri ziyaret etti" sözlerinin yalan ve iftira olduğunu dile getiren Ağbaba, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sayın Bakan 2016 yılında kimleri ziyaret ettiğimi açıklamadı ama ben açıklayacağım: 18 Mart 2016, Metris ve Bakırköy cezaevlerinde Muzaffer Kaya, Kıvanç Ersoy ve Esra Mungan. 22 Mart 2016, Sincan Cezaevinde daha önce AKP'lilerin çokça yardım aldığı saygın işadamlarından Hacı Boydak ve Memduh Boydak'ı ziyaret ettim. 12 Şubat 2016'da Malatya E Tipi Cezaevinde saygın işadamları, - Fethullahçı methullahçı beni ilgilendirmez- Suat Sarılı, Muzaffer Erşan, Haşim Bozkıroğlu, Nurettin Karapekmez, Gökhan Gökbulut, Zekai Işık, Yücel Yılmaz, Turan Canpolat'ı. 11 Ocak 2016'da Sincan'da Süleyman Bağrıyanık, Ahmet Karaca, Aziz Takçı, Özcan Şişman, Sarp Kuray, Kemal Gömü ve Özkan Çokay'ı ziyaret ettim.
Ali Haydar Hakverdi 3 tane KCK doğru değil, bir tane. Ali Şeker kimi ziyaret etmiş? Esra Mungan'ı. Candan Yüceer ve Fatma Kaplan Hürriyet benzerlerini ziyaret etmiş. Fikri Sağlar bir tane KCK ve Esra Mungan. Gamze Akkuş İlgezdi 6 tane KCK, 3 tane akademisyen ve gazeteci ziyaret etmiş. İlhan Cihaner 6 tane PKK; Mahmut Tanal, Mehmet Tüm, Murat Emir, Sezgin Tanrıkulu, Necati Yılmaz, Nurhayat Altaca Kayışoğlu, Oğuz Kaan Salıcı, Onursal Adıgüzel, Orhan Sarıbal, Selin Sayek Böke aynı şekilde. Tahsin Tarhan 3 PKK, 2 DHKP-C. Yakup Akkaya, Zeynel Emre, Zeynep Altıok aynı şekilde..."
Veli Ağbaba, şu anda milletvekili olan birçok kişiyi de geçmişte cezaevinde ziyaret ettiğini belirtti.
Bırakın milletvekilini, CHP'li bir üyenin bile teröristle bir araya gelemeyeceğini savunan Ağbaba, cezaevindeki bütün mağdurları ziyaret etmeye devam edeceğini ifade etti.
Veli Ağbaba, şunları kaydetti:
"Sadece kermese katılıp kitap ve yemek sattığı için, Hizbullah'a yakın olduğu iddia edilen örgütün tutuklularına da gittim. 28 Şubat'ın komutanlarına, Çevik Bir'e de gittim; 28 Şubat'ın ezdiği insanlara da gittim. Engin Alan'a da İbrahim Ayhan'a da Mustafa Balbay'a da gittim. Pozantı cezaevindeki çocukların tecavüz çığlığını biz duyurduk. Ben Fethullahçı mıyım, IŞİD'çi miyim, Ergenekoncu muyum, Hizbullahçı mıyım, neyim? Ben sadece solcu, vicdanlı bir insanım."
- İyimaya, görüntü çeken danışmanı uyardı
Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, CHP Ankara Milletvekili Murat Emir konuşurken cep telefonuyla görüntü çeken CHP'li danışmanı, çekim yapmaması konusunda uyardı. CHP'li milletvekilleri de İyimaya'ya tepki göstererek, çekim yapmasının bir sakıncasının olmadığını belirtti.
CHP Eskişehir Milletvekili Cemal Okan Yüksel, CHP'li milletvekillerinin bir algı operasyonuyla hedef gösterildiğini iddia ederek, "Zeynel Emre'nin, Necati Yılmaz'ın, Nurhayat Altaca Kayışoğlu'nun bir teröristi ziyaret ettiğine ilişkin bir görüntü gösterin, milletvekilliğinden istifa etmekle kalmam, şurada intihar ederim." ifadesini kullandı.
Yüksel, bu ziyaretlerin yapılmadığının Adalet Bakanlığı tarafından açıklanması gerektiğini, yoksa bakanlığın bu vebalin altında kalacağını kaydetti.
AA