Yumuktepe Höyüğü'nde 9 bin yıllık mühür bulundu

Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biri olarak öne çıkan ve milattan önce 7 binli yıllara uzanan geçmişiyle dikkati çeken Mersin'deki Yumuktepe Höyüğü'nde bu yılki kazılarda yaklaşık 9 bin yıllık mühür bulundu- Kazı başkanı Prof. Dr. Isabella Caneva

MERSİN (AA) - Mersin'de yer alan ve milattan önce 7 binli yıllara uzanan geçmişiyle dikkati çeken Yumuktepe Höyüğü'nde bu yılki kazılarda yaklaşık 9 bin yıllık mühür bulundu.

Anadolu'nun en eski yerleşim yerlerinden biri olarak öne çıkan ve günümüzde merkez Toroslar ilçesinde bulunan Yumuktepe Höyüğü'nde, bu yılki kazı çalışmaları sona erdi.

İtalya'nın Lecce Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığındaki 25 kişilik ekibin gerçekleştirdiği kazılarda, Neolitik döneme ait obsidyen ok ucu, milattan önce 6 bin 800'lü yıllarda kullanıldığı düşünülen geometrik desenli mühür ile kalkolitik tabakada sayma için kullanıldığı tahmin edilen çok sayıda sapan taşı çıkarıldı.

Kazı başkanı Caneva, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yılki kazı çalışmalarının 2,5 ay sürdüğünü söyledi.

Bölgenin geçmişiyle ilgili çok iyi bilgilere ulaştıklarını belirten Caneva, bulunan eserleri müzeye gönderdiklerini aktardı.

Kazılarda ulaşılan tabakaların Yumuktepe'nin tarihi hakkında ipuçları verdiğini dile getiren Caneva, 5 farklı yapı katının ortaya çıkartıldığını anlattı. Ceneva, neolitik dönemde ait kazının çok zor olduğunu ve evlerin çok hassas bir maddeyle yapıldığını bildirdi.

Kazılarda ok ucu ile birlikte bir de mühür çıktığını dile getiren Caneva, "Yaklaşık 9 bin yıl öncesine ait bir mühür bulundu. Mühür özel mülkiyet demek. Onu göstermek için kullanılıyor. Mührün üzerinde geometrik desenler var. Ayrıca çocuk vazo mezarı da bulduk. Geçtiğimiz yıl ilk parçaları çıkmıştı bu yıl da bir kaç parçasını çıkardık. Ancak maalesef çok kötü bir durumda. Vazonun içerisinde çocuk mezarı çıktı. Eksik parçaları da bulursak bir bütün haline getireceğiz bu büyük vazoyu." ifadelerini kullandı.

Caneva ayrıca, kalkolitik tabakada çok sayıda sapan taşı bulduklarını, bunların topraktan yapıldığını ve çok hassas olduğunu belirterek, "Gerçek silah amaçlı olmayabilir. Bence sayma aleti olabilir. Çünkü ticaret varsa saymak gerekiyor. Yazı yoktu o zaman, sayma için kullanılan alet olması lazım." diye konuştu.

AA

Kültür Sanat Haberleri

Yurtdışından getirilen kültürel miras Galata Kulesi’ne yansıtıldı
Asırlık Yağlıpınar Camii harabeye döndü
Sezen Aksu’dan Diziye Özel Ağıt: De Mardin, Uzak Şehir Dizisinde İlk Kez Yayınlanacak
Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi Tarık Buğra’yı Vefatının 30. Yılında Andı
Ahşap Oymacılığı Sanatını Geleceğe Taşıyor