Gazze’yi kana bulayan vampirler, doymuyorlar Müslüman kanı akıtmaya. Sanıyorum ki bu onlar için bir zevk meselesi zira insanlık akdine aykırı davranıyorlar. Masum bir bebeği şehid etmeleri vahşi yanlarını gözler önüne seriyor. Fakat bunu görmemek için mücadele eden biri var ki; Utanç duymamız gerekiyor.
Ey Dünya, bu kadar hızlı dönmesen, bu kadar kör görmesen! Ahh dünya az biraz, biraz vicdan…
Siyon Protokolleri’nden bahsedelim kaldığımız yerden, nefesimiz varken. Lütfen istirham ediyorum ki dikkatle anlayalım. Anladığımız zaman belirginleşen bir zulmü fark edebileceksiniz/edebileceğiz.
Siyonizm, neden dünya insanlığı için bir sıkıntı teşkil etmekte. Hatta sıkıntı ile birlikte felakete gebe oluşunun nedenleri nelerdir? İkinci dünya savaşı sonrasından, Avrupa’da neden istenmeyen bir topluluk oldular?
22 maddeden oluşan bu protokolleri 9 madde altında açıklayabiliriz. Bu 9 madde bize geri kalan maddeler hakkında da bilgi verecektir.
- Gelecek nesli ahlaka aykırı şekilde ifsad etmeli, bozmalı ve yozlaştırmalı.
- Aile hayatını yıkmalı. (İstatistikleri incelediğimiz zaman aile hayatlarının nasıl hunharca katledildiğini görebiliriz.)
- İnsanları sınıflara ayır, gruplara böl. Azınlıkları kışkırt.
- Edebiyatı müstehcen hale getir.
- Mukaddesata olan itibarı yık. Hürmetle anılan kimseler hakkında rezilane vakalar uydur. (Bakınız Muhteşem yüzyıl, bakınız karafatma, bakınız ulubatlı hasan. )
- Çılgınca sarfiyata sevk et(moda denen, lüks denen dayatmalar), herkesi borçlandır(bankalar.)
- Kalabalıkların vakitlerini eğlencelerle oyala, oyunlarla harca, düşünmelerine engel ol.
- Müfrit(aşırı) nazariyelerle halkın fikirlerini zehirle, gürültü ve kargaşa çıkar.
Ve son madde;
- Umumi hoşnutsuzluklar meydana getir, sosyal sınıflar arasına kin ve nefret kat.
Şimdi ise birlikte düşünelim. Bunlardan bir madde ülkemizde yürütülmüyor, işletilmiyor, hükümsüz diyebilir miyiz? Hazır lokma haline gelmedik mi?
Bir isimden daha söz eldim tam da sırasıyken. Hayim Noum. İnönü, batılı devletlere sempatik bir ülke izlenimi vermek ister ve yanına Mısır Hahambaşı Hayim Noum’uda alır gider. Fakat Noum gizli kapılar ardında bir doktrin imzalar.
7 Maddelik o doktrin şöyledir:
- Türkiye’de işsizliği artıracaksınız.
- İnsanları aç bırakacaksınız.
- Borca esir edeceksiniz.
- Dininden uzaklaştıracaksınız.
- Mezhep, ırk, siyasi görüş olarak böleceksiniz.
- Böldüğün parçaları birbiri ile çarpıştır.
- Parçalanmış ve yeterince yumuşamış lokmaları siyonizmin hizmetine kat.
Bu maddeleri iyi bilmemiz gerekmektedir ki kendimize gelebilelim. Camiilerde fetva veren hocalarımız, Siyonizm denen illeti ve mücadelesini de anlatmalı. Müslüman, ufku açık olan insandır. Bizler elbette ki; Siyer hakkında bilgi edinirken, cihad kavramını da anlamalıyız.
Siyonizm, insanlığı idealleri yolunda kullanmak istemektedir hatta ifademizi düzeltelim, kullanmaktadır.
Herzl’in “The Juden Statt” isimli kitabının Türkiye ile ilgili olan kısmını Yaşar KUTLUAY “Siyonizm ve Türkiye” isimli kitapla yayımlar. Okunmasını tavsiye ettiğimiz bu kitabın yazarının ölümü de esrarengiz olmuştur.
Bizler insan olarak varlığımızı devam ettirmek ve zulümlere dur demek istiyorsak bunların farkında olmalıyız. Farklılığımızı ispat etmeli, hak batıl mücadelesinde, Hakk’ın tarafında olmak zorundayız. Vallahi Allah bunun da hesabını soracaktır.
Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı sıkıntılardan da hesaba çekileceğimiz. Bir an önce birlik ve beraberliğimizin devamı için safımızı belli edip “saf” oluşturmalıyız. Biz de “iman” diye bir hakikat var ki; Bunun en güzel örneklerini Bedir’de, Çanakkale’de görmekteyiz.
Allah, birlik ve beraberlik içinde Hak nizamını yeniden kurmayı, bizlere nasip etsin.
Selam ve dua ile.