Netflix'te bir film izledim. Öğretmen ve eğitim temalı, evet. Bol şarkı, duygusal şarkılar, farklı dans figürleri. Eğitim sorunlarımızda benzer ne çok konu var. İnsana dokunan hikayeler anlatıyorlar. Tare Zaman, Black, 3 idiot vd. eğitim üzerine uzun bir liste çıkarabilirim Hint yapımı. Bu yokluk, yoksulluk, kast sistemi içinde Hint yapımı eğitim filmleriyle kıyasladığımızda benzer temada çekilen Türk filmi neden gelmiyor aklıma? Hababam sınıfını çevirip izliyoruz neredeyse yarım yüzyıldır. Duygusu, mesajı, mizahı ile herkesin gönlüne dokunacak, ilham verecek, güldürecek, toplumsal yaraya merhem olacak ya da parmak basacak, kanaması gereken yaraları kanatacak ama tedavi edecek nitelikte bir eğitim hikayesi, filmi, ne kadar az… yok demeye dilim varmıyor…
Anlatacak hikayemiz mi yok diyeceğim, hayır, pek çok. Pek çok hikâyemiz var ama yazanımız yok. Onlarca yayın platformu var ama eğitim kaygımız, kavgamız, derdimiz maaş ve özlük hakları seviyesini aşamıyor (mu)… Kemal Sunal'ın öğretmen filminin de hala güncelliğini koruması ne acı. Yeni bir şeyler söylemeye, yazmaya, izlemeye ihtiyaç var. Ama, eksik bir şeyler var, anlatamıyoruz. Bir mihenk taşı, mütemmim bir cüz, sanki o olsa, ondan sonra her şey düzelecek ama bir türlü bulunamayan, aranmayan bir ruh… Yaşarken, çalışırken, bunaldığımda, tükendiğimi hissettiğimde bana ilham veren hikayeler anlatan filmlere ihtiyacım var. Eğitimde rol modelimiz yok. Bu soruyu soruyorum öğretmen adaylarına, iyi öğretmen tanımınız, rol modeliniz kim? Kim gibi olmak istiyorsunuz? Futbolun Ronaldosu, Messisi gibi olunmak istenen bir çok rol modelleri var. Toprak sahadan alt yapılara herkes kendi mevkisinde en iyiler gibi olmak için çalışıyor, fotoğrafını asıyor, formasını alıyor, hayal kuruyor… peki öğretmenlik sanatının en iyi rol modelleri kimler? Kim gibi özel eğitim, fen, edebiyat, müzik, resim vb branş öğretmeni olsun bu gençler?
…
Eğitim(ci) hikayeleri yazılmazsa, yazılanları filme aktaracak yapımcımız, yatırımcımız, ilham kaynağı olacak modellerimiz, oyuncularımız olmazsa dışarıdan ithal eğitim öğretmen film ve modelleri göstermek zorunda kalırız… Konu farklı açılardan ele alınabilir, soru farklı biçimlerde sorulabilir… anlatılar sıklıkla yüceltilmiş ama insana dokunmayan kuru edebiyat biçiminde kalıyor. Yazılanlar, yapılanlar yerin dibine batırma ya da göklerde uçurma arasında bir yerde, her ikisinde de sığlık mevcut.
Bir ara sendikaların öğretmen hikayeleri yarışmaları, kitapları vardı. Ne çıktı onların arasından? Yayına değer, hiçbir şey çıkmamış olabilir mi? Yazılanları filme aktaracak yapımcımız, yatırımcımız, ilham kaynağı olacak modellerimiz, oyuncularımız mı yok? O yüzden de mi çekilmiyor filmler? Soru farklı biçimlerde sorulabilir ama cevabı hepimizin hayatına etki edecek sorunlar…
TRT, bana Bollwood tadında bir eğitim filmi, dizisi çekse keşke. Beklenti çok mu yüksek… Sayın Milli Eğitim Bakanımız Yusuf Tekin bu konuyu da gündemine alsa ne iyi olurdu… Öğretmenler odası toplantılarındaki gündemde böyle konular ele alınacak mı merak ediyorum doğrusu. Yapılacak iş çok fazla… Yusuf Tekin hangisine yetsin… İdareciler mesela..
…
En son, Kahramanmaraş'taki bir ilk okul müdürünün hikayesi durumun ne kadar trajik olduğunu gösteriyor… 12 yıldır aynı okulda görev yapan, depremde, öğrencilerinin, velilerinin, çevresinin, mahallenin yardımına koşan, koşturan, yardımları organize eden ilkokul öğretmeni artık yoruldum, yeterli diyerek 29 yılın ardından emekli olmak için dilekçe veriyor. Haziran ayında 29 yılın son okul, son karne, son öğretmenler kurulu toplantısı olacak…
Bir eğitimciden, okul idarecisinden, müdürden böyle bir durumda ne beklersiniz? Çok bir şey değil, en asgari beklenti ne olmalı? Bu 29 yılın son toplantısında hiçbir şey yapmak istemeseniz dahi, görev icabı, bir meslektaş saygısı gereği "….arkadaşımız emekli oluyor, verdiği hizmetler için teşekkür eder, bundan sonraki hayatında başarılar dileriz" diye iki kuru kelam değil mi? Ama ne yazık ki, Kahramanmaraş'taki sayın müdür bu iki kelamı bile zül addetmiş.. Bunun üzerine gönlü kırık öğretmen toplantı sonuna doğru böyle bir cümlenin gelmeyeceğini görünce gündem dışı araya girerek, emekli olacağını ifade ederek helallik dilemiş… müdür suspus.. (arada ne gibi anlaşmazlık, farklı sendikadan olma vb ne olursa olsun, deprem geçirmiş, ölümle burun buruna gelmiş, binlerce ölüm görmüş insanlardaki bu hoyratlığı anlayamadım. Teşekkür edememenin mazereti olmaz.) depremin yıkamadığı hocayı bu duyarsızlık yıkmış.
Önümüzde idareci atamaları var. Yer değiştirme, yeniden atama vd. bulunduğu yeri kangrene çeviren uyumsuzları, yukarıdaki anekdotta anlatılan nezaketsizleri yapanları ayıklamasını, yapma hevesindeki idealistlerin hevesini kırmayacak idarecileri atamasını, ödüllendirmesini bekliyoruz sayın milli eğitim bakanımız Prof. Dr. Yusuf Tekin'den.
Bu arada bugün izlediğim bir filmi izlemenizi tavsiye ederim. Bu yazı biraz da bu filmi izledikten sonra yazılmıştır. Ben çok beğendim, tavsiye ederim. "Öğretiyorum… (Vaathi) 2023" İçinde ne ararsanız var…