Seydişehir Belediye Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen programa Seydişehir Kaymakamı Tuncay Sonel, Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Çalık, Baro Temsilcisi Mehmet Koyuncuoğlu, Sosyal Araştırmalar Şube Müdürü Hüseyin Alagöz,, Kadem Sorumlusu Didem Özel ve salonu hıncahınç dolduran Seydişehirli vatandaşlar katıldı.
Seydişehir Belediye Başkan Yardımcısı Mahmut Çalık yaptığı konuşmada Seydişehir Belediyesinin eğitim, kültür ve sosyal etkinlikler kapsamında konferanslarının devam edeceğini belirterek düzenlenen program nedeniyle Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek'e teşekkür etti.
Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Dr. Mücahit Sami Küçüktığlı konuşmasında KADEM başlığı altında ailelere çocuk ve eşleriyle ilgili sıkıntılı durumlarında 4 psikolog, 2 sosyologla mail ve telefonla ücretsiz danışmanlık hizmeti verdiklerini belirtti. Uluslararası Mevlana Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Bengladeşli Shahidol İslam'ın Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda Konya Türk Müziği Topluluğu da Tasavvuf Musikisi Konseri verdi. Tanınmış ilahiyatçı yazar Ömer Döngeloğlu "Mutlu Aile Huzurlu Toplum" Konferansında "Ailenizi kurtarın " diyerek affetme, dayak, sevgi, israf, çocuk yetiştirme, aile birliğini koruma ile ilgili konularda bilgiler verdi. Peygamber Efendimizin hayatından örnekler sunan ve hadislerle süsleyen Döngeloğlu'nun konferansına ilgi yoğundu. Ömer Döngeloğlu, "20 yıl sonranın hesabını veremeyen bir anne baba sırat köprüsünden geçemez. 50 yıl sonra bu topraklar Müslüman kalsın mı buna siz karar verin. Seydişehir’in kurucusu Seyyid Harun Veli, 964 yıl önce Müslümandı. Sizin fethiniz eviniz olsun. Ailenizi kurtarın. Çocuklarınızı takip edin. Peygamber Efendimizin çok güzel aile hayatı vardı. Efendimize bakacağız ve kendimizi düzelteceğiz" diyerek tavsiyelerde bulundu. "Uhud bizi sever, biz Uhud'u severiz" hadisini hatırlatan Döngeloğlu şunları söyledi:"Peygamber Efendimizin taşa söylediğini biz neden birbirimize söyleyemiyoruz. Birbirinizi sevmek için bir bahane bulabilirsiniz. Hiç değilse haftada 2-3 kez birbirinize sevdiğinizi söyleyin. 'Seven sevdiğine sevdiğini söylesin' diyor Resulûllah Efendimiz. Bir hadis-i şerifte ise bir Müslüman, hanımının ellerinden tutsa, yüzüne bakıp ona gülse, iki eli ayrılıncaya kadar bütün günahları dökülür diyor."
İnsanın cennette bile hata yapmayı başarmış bir varlık olduğunu hatırlatan Döngeloğlu, "İnsan cennette yaratıldı. Adem baba ilk evi cennette kurdu, cennette mutlu olamadı. Aile olmadan cennet bile adamın yüzünü güldürmez. Siz dünyada hata yaptınız çok değil. Birbirinizi affetmeyi bilmemek ayıp. Önemli olan hata yapanın pişman olup keşke yapmasaydım demesi. Sonra da karşısındakinin onu affetmesidir" dedi.
Ailenin elimizden gittiğine dikkat çeken Ömer Döngeloğlu,"Evlilik dışı ilişki Avrupa'da yüzde 40'ı geçti. Kadın kutsallığını çocukla fark eder. Peygamber Efendimiz 7 çocuk babasıydı. Kızı Fatıma Anamız 28 yıllık yaşamına ve 8 yıllık evliliğine 5 çocuk sığdırdı. Kadının en büyük devrimi hayatta bir insanı yetiştirmektir. Diploma kariyeri ve çalışması buna engel değildir. Avrupa'da çocuk ortalaması 1,3'e düştü. Nüfus 20 yıldır geri gidiyor. Çocuk ortalaması 2,3'ün altında ise nüfusu geri götürüyor. Bize anne ve babamızı yük olarak gösterdiler. Bir çocuktan fazlasını yapmayın dediler.
Türkiye'de 100 kişiden 20'si evlilikleri bir yılı dolmadan boşanıyor. Halbuki üç gelinin aynı evde yaşadığı dönemlerde boşanma oranı yüzde1,5 idi. Aile geleneğimizi çöpe attık. Gençlerimiz ayrı eve çıkınca mutlu olamadılar" dedi.
İsraf etmenin haram olduğunu belirten Ömer Döngeloğlu, "Helal kazancımızın da hesabını vereceğiz. Helal paranızı helal yere harcayacaksınız. İhtiyaç dışı yapılan her harcama haramdır. İsraf, doğmamış çocuğun hakkını bugün harcamaktır" dedi.
Peygamberimizin sofraya oturtmadan yemek yemediğini örnek gösteren Döngeloğlu, "Çocuklarınızla küçükken oyun oynayın. Ergenlik dönemi gelince çocuklarınızla istişare edin. Ailede aynı sofrada yemek yiyin. Dövmeden, sövmeden, kararlı olun. Çocuk bu kararlılığı görsün. Sofrada bütünlüğü sağlarsanız o yuvayı kurtarırsınız. O sofrada aslında yemek yemiyorsunuz. Birbirinizin huyunu suyunu içiyorsunuz. Sofrada aile olarak bir insan oluyorsunuz" dedi. Döngeloğlu evli çiftlerin yüzde 70'inin ömründe kocalarından bir kere dayak yediğinin ortaya çıktığını belirterek, "Peygamber Efendimiz 63 yıllık ömründe bir defa tokat atmadı. Şeytan insanın damarına girer ve kanıyla beraber dolaşır. Peygamber Efendimiz "birine sinirlenince soğuk suyla abdest alın" der. Sinirlenince insan vücudunun ateşi 1 derece yükselir, su ateşi söndürür" dedi.