"Yüzlerce kişinin öleceği bombalı eylemin planlayıcısı benim"

Bayrampaşa'daki bir alışveriş merkezinde, 28 Ekim 2017'de bombalı eylem hazırlığındayken yakalanan DEAŞ'lı 4 teröristin de aralarında bulunduğu 8'i tutuklu 14 sanığın yargılanmasına başlandı- Tutuklu sanık Can Yenil:- "Eminönü ve İstanbul Forum AVM'deki

İSTANBUL (AA) - Bayrampaşa'daki bir alışveriş merkezinde, 28 Ekim 2017'de bombalı eylem hazırlığındayken yakalanan DEAŞ'lı 4 teröristin de aralarında bulunduğu 8'i tutuklu 14 sanığın yargılanmasına başlandı.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklardan Mücahit Şahin, Hatice Yurdakul, Güven Güler, Ferhat Kahraman, Abdülmenaf Ubin, yabancı uyruklular Can Yenil ve eşi Sezgen Pekdemir ile iki tutuksuz sanık katıldı.

Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanıklardan Mustafa Eren, sanıklardan hiçbirini tanımadığını öne sürerek, ağabeyinin 5 yıl önce vefat etmesi üzerine ona ait silahını yanına aldığını ancak eşinin evde bulundurmasını istemediğini anlattı.

Eşinin isteği üzerine silahı yok etmeleri için tanımadığı iki kişiye verdiğini öne süren Eren, "Bu çocukların isimlerini bilmiyorum. Sokakta rastgele denk geldi. İsteseydim çöpe de atabilirdim. Silah karşılığında kimse bana para vermedi." dedi.

Tutuklu sanıklardan Ferhat Kahraman da sanık Mustafa Eren'i mahalleden tanıdığını belirterek, "Kendisinin göz rahatsızlığı vardır, bu yüzden beni tanımamış olabilir. Oysa o beni tanıyor. Ben de onu tanıyorum." diye konuştu.

Sanık Mustafa Eren'in kendisine yok etmesi için yaklaşık bir yıl önce silah verdiğini dile getiren Kahraman, silahı yok etmeye kıyamadığını ifade etti.

- "Bir iş yapmaya çalıştılar. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar"

Sanık Kahraman'a, AVM'de diğer sanıklardan ele geçirildiği belirtilen tabancanın fotoğrafları gösterildi. Sanık Kahraman, söz konusu silahın Mustafa Eren'in silahına benzediğini söyledi.

Silah için kimseden para almadığını savunan Kahraman, "Sanıklar Can ve Mücahit bir iş yapmaya çalıştılar. Ellerine yüzlerine bulaştırdılar. Kimseyi öldüremedikleri için beni de yanlarına götürmek istiyorlar." diye konuştu.

- Sanığın telefonundan PKK fotoğrafları çıktı

Sanık Kahraman, üzerinde ele geçirilen telefonu ikinci el satın aldığını öne sürerek, "Telefonu ikinci el aldığım için terör örgütü PKK ile ilgili resimler telefonun beyninde kalmıştır. O yüzden incelemede tespit edilmiş olabilir." dedi.

Tutuklu sanık Güven Güler de gözaltına alınmadan 15 gün önce internet üzerinden motosiklet almak için ilanlara baktığını belirterek, "Serhat" ismiyle sanık Mücahit Şahin'in ilanını gördüğünü söyledi.

İlandaki numarayı arayarak Mücahit Şahin'le motosiklet için görüşüp anlaştığını ifade eden Güler, "3 bin 700 lirayı elden verdim. Noterde sanıklar Can Yenil ve Mücahit Şahin'le gitmiştik. Mücahit, kendisini 'Serhat' olarak tanıtmıştı." dedi.

Motosikleti aldıktan 5 dakika sonra arızalanması üzerine Mücahit Şahin'i aradığını öne süren Güven, parasını geri almaya çalıştığını iddia etti.

- "Kafam güzeldi" savunması

Güler, bu ticaretten oluşan samimiyet nedeniyle satıştan iki gün sonra sanıklar Can Yenil ile Mücahit Şahin'le bir kahvehanede parasını geri almak için buluştuklarını anlatarak, sohbet sırasında silah almak isteyen bu şahıslara yardımcı olduğunu ifade etti.

Mahkeme başkanının sanıklar Şahin ve Yenil'in silahı alırken görüp görmediğini sorması üzerine sanık Güler, "Tam olarak görmedim, Kafam çok güzeldi, çok içiyordum. O zaman da çok içmiştim." diye konuştu.

Tutuklu sanıklardan Almanya vatandaşı Can Yenil de herhangi bir terör örgütüyle bağlantısının olmadığını iddia etti.


- "Yüzlerce kişinin öleceği eylemin planlayıcısı benim"

Eminönü ve İstanbul Forum AVM'deki planları kendisinin hazırladığını ifade eden Yenil, şunları anlattı:

"Yüzlerce kişinin öleceği bombalı eylemin planlayıcısı benim. Bombayı imal etmek bombayı hazırlamak benim için son derece kolay oldu. Bombalama eylemini planlamamdaki asıl gayem, yeryüzündeki tüm Hristiyan ve Musevi alemlerinin herhangi bir yerde bir hayvana dahi zarar gelmesi durumunda ayağa kalkmaları, ses çıkartmaları ve harekete geçmeleri ama bir Müslüman bir yerde öldüğü zaman suskun ve sessiz kalmalarıdır."

- "Ormanda bomba denemesi"

Yenil, bu eylemi planlarken finansal destek almadığını iddia ederek, eylem için 20 bin lira harcadığını, bu parayı da Almanya'da çalıştığı fabrikadaki maaşından biriktirerek kazandığını ileri sürdü.

Sanık Yenil, Almanya'daki lise ve üniversite eğitimi sırasında kimyaya meraklı olduğu için kendisini kişisel çabasıyla eğitmiş olduğunu belirterek, "Eylemi kendim düzenledim, kendim yaptım. Yanımdakilerin son ana kadar bundan bilgileri yoktu. Deneme yapmak için ormana gittiğimde yanımda Mücahit vardı. Deneme yaptığımız sırada 800 metre uzağımızda insanlar vardı. Bomba sesini duyanlar çok büyük bir kaza oldu diye konuştular. Bomba denemesi yaptıktan sonra oluşan çukuru kapattık." diye konuştu.

Mücahit Şahin'e paraya ihtiyacının olduğunu söyleyince, motosikleti satmak için internete ilan verdiklerini anlatan Yenil, "İlandan sonra Güven Güler ile buluştuk. Kendisi uyuşturucu kullanan biriymiş. Güven kendisinde silah da uyuşturucu da olduğunu Mücahit'e söylemiş, bunu fırsata çevirdim ve silah temin edeceğimi anladım. Silahı ondan temin ettim." dedi.

Bomba imal ederken yetersiz kaldığı yerlerde tablet ve restoranların wi-fi ağı üzerinden internete bağlanarak araştırma yaptığını dile getiren Yenil, savunmasında şu ifadeleri kullandı:

"Kullandığım bu tablet Arnavutköy'deki evdeydi. Yanmış olabilir. Kendimi eyleme zorlamak için evi yaktım. 5 veya 6 tane bombayı hazırladıktan sonra küçük fırının içine koyarak Mücahit'e teslim ettim ve Forum AVM'ye gitmesini söyledim. Aile görüntüsü vermesi için de Mücahit'ten sanıklardan Hatice ile birlikte gitmelerini istedim. Bombayı AVM'ye yerleştirdikten sonra Arnavutköy'deki eve döndük. Mücahit Şahin'e bir sırt çantası ve poşetin içinde bombaları vererek Eminönü'ne götürmesini ve orada buluşacağımızı söyledim. Bombayı nasıl imha edeceği konusunda bilgi verdim. Evde sanıklar Hatice ile eşim Sezgen'e eşyaları hazırlamaları gerektiğini söyledim."

- Sanık eşinden "hayatımızı mahvettin" tepkisi

Bu sırada sanık Can Yeşil'e tepki gösteren eşi tutuklu sanık Sezgen Pekdemir, "Hayatımızı mahvettin böyle bir şey beklemiyorduk. Biz sadece saf bir şekilde sana inandık." dedi.

Mahkeme başkanının uyarısı üzerine tepkisini sürdüren Pekdemir, salondan çıkarıldı.

Savunmasını sürdüren Yenil, bunun ardından Hatice Yurdakul ile eşi Sezgen Pekdemir'le arabaya binerek Eminönü'ne gittiklerini anlatarak, şöyle devam etti:

"İki sırt çantasını kadınlara verdim, birini de kendim aldım. Bombaları nasıl patlatacakları konusunu Hatice ile Sezgen'e anlattım. Bunu yapmak istemeyen Hatice ile Sezgen'le tartışmaya başladık. Sonra çevredeki insanların her şeyden bihaber evlerine gitme telaşında olduklarını gördüğüm zaman pişmanlık duydum. Mücahit'in de kabloyu takıp bombayı hazır hale getirmediğini görünce ona 'Burada az insan var bombaları al ve motoru park ettiğin yere gel.' dedim."

Sanık Can Yenil, eşi Sezgen Pekdemir'in orada "Ben bu eylemi yapmayacağım" diye bağırması ve insanların da kendilerine bakmaları üzerine araçlara binip Forum İstanbul AVM'ye gittiklerini anlatarak, "Normalde benim planım, Eminönü'nde bombayı patlattıktan sonra 15 dakikada AVM'ye gidip oraya yerleştirdiğimiz bombaları da patlatmaktı. Ama eylemden vazgeçtiğimiz için oradaki bombaları almaya gittik. AVM'de dolabın içinde bulunan bombayı bavula yerleştirmek için harekete geçerken polisler geldi ve bizi yakaladılar." diye konuştu.

Duruşmada söz alan bazı sanıklar iddianamenin ellerine ulaşmadığını öne sürerek savunma yapmaları için süre talep etti.

Mahkeme heyeti de tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

AA

Gündem Haberleri

Hatay’ın Yeniden İnşasına Öncülük Eden Başkan Altay’a Fahri Doktora Unvanı
MSB, teğmenlerin kılıçlı yemini için 'Mesele disiplinsizliktir' dedi
Irak ve Suriye’nin kuzeyinde 34 terörist etkisiz hale getirildi
Türkiye Diyanet Vakfı’ndan makam aracı açıklaması
Su borusu patladı, vatandaş arabasını yıkadı