MUĞLA (AA) - Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu tarafından mavi bayraklı plajlar başta olmak üzere, deniz ve göle kıyısı olan illerde yüzme alanlarının sağlık kriterleri takip edilerek, internet ortamında anlık paylaşılıyor.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire Başkanı Dr. Hüseyin İlter, gazetecilere yaptığı açıklamada, her yıl yüzme sezonunda deniz ve göl sularında bakteriyolojik izleme çalışmaları yapıldığını söyledi. Sonuçların "http://yuzme.saglik.gov.tr" adresinden takip edilebildiğini belirten İlter, bu sitenin hem yerli hem de yabancı turistlere hitap ettiğini, buradan sağlıklı bilgiye ulaşılabildiğini kaydetti.
Türkiye'nin plajlar açısından şanslı bir ülke olduğunu ifade eden İlter, "Mavi bayrak açısından dünyada ikinci sıradayız. Deniz suyu kalitemiz A kalite sınıfında yer alıyor. Yüzme amaçlı kullandığımız plajlarımızın kalite takiplerini Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ekiplerimiz yapıyor." dedi.
- Bin 200 plaj denetleniyor
Türkiye genelinde bin 200'ün üzerindeki plajı yüzme sezonu boyunca 15 günlük aralıklarla mikrobiyolojik ve fiziksel açıdan takip ettiklerine dikkati çeken İlter, "Analiz sonuçlarımızı ilgili yerel yönetimler ile paylaşıyoruz. Eğer olumsuzluk varsa önlem alınmasına yönelik çalışmaların başlatılmasını sağlıyoruz. Birkaç yıldır da analizlerimizi vatandaşlarımızın bilgisine sunuyoruz. "http://yuzme.saglik.gov.tr" adresimiz var. Vatandaşlarımız bu adresten gitmek istedikleri plajlara ilişkin mevcut durumu, mavi bayrak durumunu, analiz sonuçlarını ve yüzme alanının genel durumu nedir bunlara ulaşabiliyor." diye konuştu.
Uygulamanın turizm açısından da faydalı olduğunu vurgulayan İlter, özellikle yabancı misafirlerin de bu uygulamayı sıklıkla takip ettiğini dile getirdi.
-Suya yapılan yatırımlar arttı
Son yıllarda yerel yönetimler tarafından suya yapılan yatırımların arttığını vurgulayan İlter, şöyle konuştu:
"Mikrobiyolojik kirlilik oranlarımız 2,5 oranında Türkiye genelinde azalmış durumda. Bu oran az gibi gözükse de yıllardır verilen emeğin bir eseri. Bu sonuçlar bizim açımızdan çok ciddi sonuç. Milyonlarca vatandaşımız mikroplu su içmekten kurtulmuş oluyor. Gönlümüzden geçen bu oranları çok daha az seviyelere düşürmek ve en geniş kitleye mikrobiyolojik açıdan veya kimyasal açıdan en temiz ve en güvenli suyu ulaştırmak."
Vatandaşların tüketimine sunulan suların güvenli olup olmadığını izleme amacıyla kurum olarak 5 bin 500 çevre sağlığı ekibi ile içilebilir suların en uç noktaya kadar takiplerini yaptıklarını anlatan İlter, yıllık 200 bine yakın numune aldıklarını söyledi.
Alınan numunelerden kimisi takip, kimisinin de kontrol numunesi olduğunu aktaran İlter, "Bu numuneleri hem kimyasal hem mikrobiyolojik açıdan değerlendiriyoruz. Sonuçları elektronik ortamda toparlıyoruz. Bu sistemi yerel yönetimlerimize de açtık. Valilerimiz, kaymakamlarımız, belediye başkanlarımız ve il özel idaresi genel sekreterliklerimiz kendi bölgelerine ait anlık sonuçları görebiliyorlar. Sistemimizde şebeke hatlarına kadar, kaynaklar, su depoları ve analiz sonuçları gibi çok geniş veriler fotoğraflarıyla var. Müdahale edilmesi gereken durumda alarm vererek kendi bölgelerinde anlık müdahale edebiliyorlar." diye konuştu.
Analiz sonuçlarının laboratuvara ulaşması, laboratuvardan çıkmasının daha önce haftaları bulduğunu hatırlatan İlter, şimdi ise analiz sonucu çıkar çıkmaz kısa sürede ilgili belediyelere ulaştırdıklarını kaydetti.
AA