Bugün gazetesi Ankara temsilcisi Adem Yavuz Arslan'ın 'Ergenekon'un Zirvesi' isimli son kitabı, Malatya'da yaşanan Zirve katliamının arka planına ışık tutuyor.
Hrant Dink ve Zirve Yayınevi cinayetlerinin üzerinden beş yıl geçti. Birtakım failler yakalandı ancak cinayetlerin perde arkası aydınlatılamadı. Bugün Gazetesi Ankara Temsilcisi Adem Yavuz Arslan, 'Ergenekon'un Zirvesi' isimli kitabında Zirve katliamının faili Emre Günaydın'ı azmettirdiği ileri sürülen Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger ve MİT haber elemanı Varol Bülent Aral ile Ergenekon sanığı Hurşit Tolon'un rolü belgeleriyle ortaya konuluyor.
Ülger'in, Zirve cinayetinden üç ay önce askeriyede yaptığı misyonerlik sunumu dikkat çekici. Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen 8-12 Ocak 2007 tarihli belgeye göre, söz konusu sunum dosyasında öldürülen Tilman Geske ve Necati Aydın'ın fotoğrafları yer alıyor. Tolon'un evinden çıkan Genelkurmay antetli misyonerlik sunumunda ise Zirve Yayınevi eski adıyla Kayra Dağıtım olarak not edilmiş.
Zaman'dan Serkan Sağlam'ın haberine göre, Arslan, cinayetlerin arka planını incelediği ikinci kitabı 'Ergenekon'un Zirvesi'nde önemli bilgilere yer veriyor. Emre Günaydın'ı azmettirdiği ileri sürülen dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger ve MİT haber elemanı olduğu iddia edilen Varol Bülent Aral ile Ergenekon sanığı Hurşit Tolon'un kanlı cinayetteki rolü belgeleriyle ortaya konuluyor. Davada mahkemeye sunulan ek iddianamede 1 numaralı sanık Tolon'un misyonerlik faaliyetlerini takip etmek için kurulan Türkiye Ulusal Stratejiler ve Harekât Dairesi'nin (TUSHAD) başkanı olarak görev yaptığı belirtiliyor. Bu dönemde kurumun JİTEM ile koordinasyon halinde olduğu kaydediliyor. İddiaya göre, Tolon'un evinden çıkan Genelkurmay antetli misyonerlik sunumunda, misyonerlerin 2004 yılında Malatya, 2005 yılında Elazığ, 2006 yılında Doğu Karadeniz, 2007 yılında ise Trabzon için atılım yılı olacağından bahsediliyor. 'Misyonerlik' isimli 27 slaytlı sunumda, saldırıya uğrayan Zirve Yayınevi'nin eski adı olan 'Kayra Dağıtım' ismi not edilmiş ve Malatya, İstanbul, İzmir, Trabzon illerinin altı çizilmiş.
Hurşit Tolon, 2007 tarihinde misyoner cinayeti öncesi Malatya'da ziyaretlerde bulunmuş, dönemin 2. Ordu Komutanı Hasan Iğsız, kendisini emekli olmasına rağmen törenle karşılamıştı. Ayrıca Tolon'un cinayetlerin olduğu gün Malatya İnönü Üniversitesi'nde '21. yy. başlangıcında kuşatılmış Türkiye' konulu konferans verdiği tespit edilmişti.
AZMETTİRİCİ, TALİMATLA SERBEST KALIYOR
Kitapta, misyoner cinayetin azmettiricilerinden olduğu iddia edilen Varol Bülent Aral'ın MİT haber elemanı olduğunu gösteren delile yer veriliyor. Emre Günaydın, duruşmada, Varol Bülent Aral'ın kendisine, "Sana devlet desteği sağlarız." dediğini söylemişti. Bu ifade mahkeme kayıtlarına da geçti. Emniyet'in mahkemeye gönderdiği çarpıcı bir belge de bunu destekler nitelikte. Doküman, Aral'ın MİT adına çalıştığını ortaya koyuyor. Belgeye göre; Varol Bülent Aral, 5 Aralık 1995'te DHKP-C adına silahlı eylem için bir av bayiini soyarken 1 kişiyle birlikte suçüstü yakalandı. DHKP-C terör örgütü üyelerinin polisteki sorgusu sürerken, Malatya MİT Bölge Başkanlığı görevlileri, gözaltında bulunan Aral'ın 'MİT'e çalışan haber kaynağı' olduğunu söyleyerek serbest bırakılmasını istedi. Ankara'dan Malatya Emniyeti'ne gelen bir telefonla da Aral ve diğer DHKP-C'li serbest bırakıldı. Adem Yavuz Arslan'a göre Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığı'nın, ordu komutanlığının olduğu ve bölgedeki konumu itibarıyla çok önemli bir il olan Malatya'da yaşanan bu ilişkiler ağından MİT'in haberdar olmaması mümkün değil.
KATLİAM ÖNCESİ MİSYONERLİK SUNUMU
Katliamları azmettirdiği iddiasıyla tutuklanan dönemin Malatya İl Jandarma Komutanı Mehmet Ülger'in, yayınevinde öldürülen Tilman Geske ve Necati Aydın'ın fotoğrafının da bulunduğu dosyayla cinayetten 3 ay önce misyonerlik sunumu yaptığı ortaya çıktı.
Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen 8-12 Ocak 2007 tarihli bir belgede, Tilman Geske ve Necati Aydın'ın fotoğrafı bulunuyor. 'Misyonerlik faaliyetleri' başlıklı sunum dosyasında örnek faaliyet alanı olarak Malatya gösteriliyor. Mehmet Ülger'in cinayetten sonra adliyede görevli savcıları da dinlettiği belirlendi.
Çetin Doğan'dan Kemal Alemdaroğlu'na, Tuncay Özkan'dan Hurşit Tolon'a 139 kişi Fatih Hilmioğlu'nun rektör olduğu dönem Malatya İnönü Üniversitesi'nde seminer vermişti. Yazar, tam da bu sıralarda hükümeti baskı altına almak için Hilmioğlu'nun öldürülmesinin planlandığını aktarıyor. Gizli tanık Adıyaman'ın ifadesine göre olay 2007 yılının Ekim ayında gerçekleşiyor.
Ülger'le Adıyaman retoranda buluşuyor. O sırada Hilmioğlu'nun lokantadan ayrıldığını görüyorlar ve Ülger, yanındaki Adıyaman'a şöyle diyor: "Sen bizim güvendiğimiz bir elemansın. Rektörü öldürmek çok basit bir iş. Örneğin biraz önce buraya geldi, çıktı gitti, yol güzergâhında istediğin yerde öldürebilirsin."