ZONGULDAK (AA) - Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde, kömürün bulunuşunun 190. yılı kapsamında, "8 Kasım Uzun Mehmet'i Anma ve Kömür Günü" kutlandı.
Uzun Mehmet Anıtı önünde düzenlenen törende, anıta çelenk konuldu, saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı okundu.
Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye Taşkömürü Kurumunun (TTK) her şeye rağmen ayakta durarak üretime devam ettiğini söyledi.
Kuruma alınan 1500 maden işçisinin alımının, bölgeye yeni bir heyecan getirdiğini aktaran Mutlu, ekonomik krizi en kısa zamanda aşmanın yolunun, üretmekten ve kendi doğal kaynaklarını değerlendirmekten geçtiğini belirtti.
Mutlu, "Türkiye'nin taş kömürüne ihtiyacı var. Yer altında kömürümüz, yer üstünde çalışmaya hazır insanlarımız var. Üretimi en kısa zamanda artırabilecek kurum TTK'dir. Bu gerçeği bilen bölge insanları olarak bu düşüncelerimizi her ortamda anlatalım, işimize, aşımıza, ülkemizin ve milletimizin geleceğine sahip çıkalım." dedi.
Ereğli Kaymakamı İsmail Çorumluoğlu, Belediye Başkanı Halil Posbıyık ve TTK Armutçuk Müessese Müdürü Ali Hekim de yaptıkları konuşmada taş kömürünün önemine vurgu yaptı.
Tatoğlu Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen etkinlikte ise Uzun Mehmet belgeselinin yanı sıra şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye girenlere ödülleri verildi.
- Uzun Mehmet'in kömürü buluşunun öyküsü
Kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yıllarında geçiyor. Hikaye, şöyle anlatılıyor:
"Uzun Mehmet, Ereğli'ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820'li yıllarda Ereğli'nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Askerliğini bahriye eri olarak yapan Uzun Mehmet'e, terhis olurken subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir. Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Uzun Mehmet, dere kenarında dolaştığı sırada siyah taşlar bulur. Bir anda askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir. Bunlardan biraz toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul'a götürür.
Padişah 2. Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek, Uzun Mehmet'i 50 altınla ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu, 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer. Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet'in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul'a fen heyetine gitmek için yola çıkan Uzun Mehmet'i, Leblebici Hanı'nda öldürtür."