Sezon başından buyana 14. haftayı da geride bıraktık. Geriye dönüp bir mukayese yaptığımız da aşağı yukarı aynı durumdayız diyebiliriz. Yani Konyaspor 5 yıldır aynı çizgisinde devam ediyor. Bu durumu değerlendirdiğimizde ligde kalmak adına amacımıza ulaştığımızı söyleyebiliriz. Ama bence geçen bu süre içerisinde bu neticelerin çok çok daha iyisi alınabilir Konyaspor çok daha iyi yerlerde olabilirdi. Neredeyse tüm spor otoritesi arkadaşlarım aynı görüşü paylaşmamıza rağmen Konyaspor’u yöneten arkadaşlarımızın hep önerilere kulak tıkadıklarını görüyoruz.
Her işte aynıdır. Aşama yapamazsanız hep aynı çizgide kalmak için mücadele etmeniz gerilemek demektir. Böyle durumlarda taraftarınızı artık maçlara çekemezsiniz. Taraftarla gönül bağı kurmuş futbolcuları tek tek gönderirseniz, kimseyi kendinize inandıramaz duruma düşersiniz. Konyaspor’da gözle görülen bir şey var. Gelen teknik direktörler çok rahat bir çalışma ortamında, dediğim dedik, kestiğim kestik anlayışında. Kendilerine hiç müdahale edilmeden çalışıyorlar. Hocaya karşı sorumlu durumda olan arkadaşlarımız belli ki çok yoğun çalışıyorlar. Ancak, hocayla birebir teknik kapasiteleri müsait olmadıkları için bazı konularda çaresiz kalıyorlar. Hemen aklıma geldiği için söylüyorum. Yardımcı hocalardan birisi Konyalı bir teknik adam olsaydı o arkadaşımıza da belli görevler verilseydi; bence iki senede Konyaspor’da bu kadar oyuncu kıyımı olmazdı. Allah aşkına gönderdiğimiz oyunculara bir bakın neredeyse hepsi gittikleri takımların en iyi oyuncuları.
Şimdi önümüze bakalım. Gençlerbirliği’ne farklı yenildik. Bu hafta Vestel’e gidiyoruz. Vestel sanki düşüşünü bitirip tekrar yükselişe geçecek gibi bir görüntü veriyor. Son derece dikkatli olmamız lazım. Elimizdeki futbolcularımızı gerçek yerlerinde oynatarak sabırla oynayıp puan çıkarmamız gerekir. Bir de şu var sevgili sporseverler. Dikkat ederseniz bu sene oynanan lig maçlarının çoğunda kimse zevk almıyor. Bence bunun en önemli sebebi artık uygulanan sistemlerin kilitlenmesi. Herkes birbirinin oyun sistemini çözdü. Ona göre önlem aldığın zaman puan çıkarma şansın yüksek oluyor. Bakın 3 büyüklerden puan alan takımların oyun planlarına ne demek istediğimi gayet iyi anlarsınız. Orta sahanı çok kalabalık tutarak, dar alana oyunu yıkıp ileride de hızlı adamların varsa sonuca gidiyorsun. Bir de önlem alman gereken oyuncuları iyi markaj yaptın mı iş tamam. Tabi bunları yapman için karşı takımların oyun planını değil, oyuncularını iyi tanımak lazım.
Bu zor dönemeci mutlaka en az hasarla atlatmamız lazım. Yoksa zor günler kapıda diyebiliriz. Nurullah Sağlam Hocaya da bir çift sözüm, “sen artık elimizde geriye kalan oyuncularımızı kesmeden biçmeden en iyi şekilde kullanmaya bak, devre arası bana adam lazım diyecek olursan, sana her fırsatta gönderdiğin adamları hatırlatacağım.” Ne dersiniz haklı mıyım. Haklısın diyen sesinizi duyar gibiyim.
Haydi hayırlısı.