Sibirya'daki gaz tesisi inşaatı Türk kadınlarına emanet
Dondurucu soğukların yıl boyu etkisini sürdürdüğü Doğu Sibirya'da inşaatı devam eden Amur Gaz İşleme Tesisi'ndeki 5 Türk kadın işçi çalışmalarını yoğun şekilde sürdürüyor- Kaynak Mühendisi Lale Kübra Tanrıverdi:- "Sahada kadın olarak çalışmak bence zor de
MOSKOVA (AA) - EMRE GÜRKAN ABAY - Rusya’nın zor şartlarıyla bilinen Sibirya bölgesinde 5 Türk kadın işçi vatanlarından uzakta çalışma hayatını başarıyla sürdürüyor.
Uçsuz bucaksız topraklarda, dondurucu soğukların yıl boyu etkisini sürdürdüğü Doğu Sibirya'da, Rus enerji şirketi Gazprom ile Türk şirketi Rönesans ortaklığında yapımı devam eden gaz işleme tesisinde çalışan 5 Türk kadın, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde AA muhabirinin sorularını yanıtladı.
Gazprom ile Rönesans arasında yapılan anlaşmayla, dünyanın en zorlu coğrafyalarından Amur bölgesindeki “Amur Gaz İşleme Tesisi”nin inşasına geçen yıl başlandı. Toplam 1,6 milyar dolarlık maliyete ulaşması beklenen tesiste işlenecek doğal gazın, “Sibirya’nın Gücü” adı verilen doğal gaz boru hattı projesiyle Çin’e ihraç edilmesi planlanıyor.
Tamamlandığında Rusya’nın en büyük, dünyanın ise sayılı doğal gaz işleme tesislerinden biri olması beklenen projede, yaklaşık 12 bin işçiyle birlikte 5 Türk kadın işçi de çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürüyor.
- "İnsanlar son derece saygılı"
Amur Gaz İşleme Tesisi’nde çalışan Kaynak Mühendisi Lale Kübra Tanrıverdi, çocukluğundan beri makine mühendisi olmak istediğini belirterek, “Bu isteğim ailemden geliyordu. Sahada kadın olarak çalışmak bence zor değil. Bu bence tamamen bir ön yargı.” dedi.
Kadın olarak çalışmanın bazı avantajlar da oluşturduğunu anlatan Tanrıverdi, “İnsanlar son derece saygılı. Erkeklere davrandıklarından biraz daha kibar davranıyorlar. Dolayısıyla istediğiniz işi yaptırmak biraz daha kolay oluyor.” diye konuştu.
Yaptığı mesleğin kadınlara uygun olup olmadığına dair çok sayıda soru aldığını kaydeden Tanrıverdi, “Hepsine verdiğim cevap aynı: Bir erkeğin yapabildiği her şeyi bir kadın da yapabilir.” ifadesini kullandı.
- "Kadınların yapamayacağı hiçbir şey yok"
Amur Gaz İşleme Tesisi’nde mutfak üretim şefi olarak çalışan Aysu Çakır ise kariyerinin ilk yıllarında yaptığı iş görüşmelerinde, genelde erkek personel arandığı durumlar yaşadığını söyledi.
Kariyerinin ilk dönemlerindeki zorlukların üstesinden gelerek iş hayatına atıldığını aktaran Çakır, “Ancak şu ana kadar iş hayatında cinsiyetim nedeniyle herhangi bir zorluk yaşamadım. Kadınların yapamayacağı hiçbir şey yok.” diye konuştu.
Makine Ekipman Mühendisi İlknur Kömeç de çalıştığı sahada kadın-erkek eşitsizliğine dair sorularla karşılaştığını anlattı.
Kadın olarak neden şantiyedeki işlerle uğraştığının sorulduğunu belirten Kömeç, “Ama insanları bu işleri başardığıma, yapabildiğime ve yapabileceğime ikna ettikten sonra yüzlerindeki ön yargıyı kırma ifadesini görmek mutluluğun en güzel sonucu oluyor.” dedi.
- "İnsanlar başta yadırgıyorlar"
İnsan Kaynakları Uzmanı Gaye Kural, şantiyede bir kadın olarak çalışmanın insanlar tarafından garipsendiğini söyledi.
Buna rağmen bir süre sonra insanların saygı göstermeye başladığını vurgulayan Kural, “İnsanlar garipsemekle birlikte bir o kadar da saygı duyuyorlar. Şantiyede bir insan kaynakları uzmanı varmış diye tanışmaya geliyorlar. Saygı duyulduğunuzu görmek ve hissetmek size daha da güven veriyor.” dedi.
Teknik Ofis Mühendisi Gülçe Çökenoğlu ise şantiyedeki zorlukların kadınlar için de erkekler için de aynı düzeyde olduğunu söyledi.
Küçüklüğünden beri mühendis olmak istediğine işaret eden Çökenoğlu, “Tabii ki insanlar başta yadırgıyorlar. Şantiyede kadın mühendis çalışır mı kadınların burada ne işi var gibi yargılamalar oluyor ama bu şantiyede bunu biraz yıktığımızı düşünüyorum.” diye konuştu.
Kaynak: