M. Ali Köseoğlu
Sıfır soruna giden yol
Yıllardır Türkiye’nin 3 tarafının denizlerle, dört tarafının düşmanlarla çevrili olduğunu duya duya büyüdük...
Nihayet, Ahmet Davutoğlu hocamızın Dışişleri Bakanlığı döneminde ‘sıfır sorun’ politikasını duymaya başladık.
Neydi bu politika?
-Herkes için güvenlik, siyasi diyalog, karşılıklı ekonomik bağımlılık ve kültürel uyum...
“Komşularla Sıfır Sorun” politikası, dört tarafımızdaki ülkelerle ilişkilerimizde beklentilerimizi özetleyen bir imge...
Bir talep, bir hedef, bir dua...
***
Tabi; aslında etrafımızda olabilecek bugünkü gelişmeleri yıllar önce fark ederek tedbirler geliştirmeye yönelik adımları; bu tanım çerçevesinde yürütmeye çalıştı Türkiye...
Bunda başarılı olunamaması, hedefin başarısızlığı anlamına gelmiyor.
Yani; sizin hedefinizin ‘sıfır sorun’ olması, gerçek hayatta karşılık bulmamışsa da bu; hedefin yanlışlığı sonucuna götürmez.
***
Dün Habertürk’te Başbakan Ahmet Davutoğlu Hocamızla yapılan bir söyleşide bu soruyu gördüm...
Soru şu:
-Size en çok yöneltilen eleştiri dış politika konusunda... "Sıfır sorun politikasıyla yola çıktınız ama şu an komşularımızın neredeyse hepsiyle ilişkilerimiz kötü" deniyor. Bir iç muhasebe yapıyor musunuz?
Ahmet Davutoğlu Hocamızın cevabı da şöyle:
-Elbette muhasebe yapıyorum ama, peki bu yaşananların sorumlusu kim? Size 4 örnek vereyim. Bir, Suriye-İsrail barışı bizim arabuluculuğumuzda gerçekleşmiş olsaydı acaba bugün Ortadoğu nasıl olurdu? İki, İran Nükleer Antlaşması Türkiye aracılığıyla 2015'te değil de 2010'da olsaydı nasıl bir dünya görürdük? Üç, Türkiye'nin teklif ettiği Türkiye-Ürdün-Lübnan-Suriye dörtlü ortak pazarı, ki çok ileri bir aşamaya gelinmişti, Arap Baharı'nda Suriye rejiminin yaptığı hatalar sebebiyle durmamış olsaydı nasıl bir sonuç doğardı? Dört, Mısır'da askeri darbe gerçekleşmeseydi de Mısır'daki demokratik devrim Ortadoğu bölgesine dağılmış olsaydı nasıl bir sonuç doğardı? Bütün bu sorduğum soruların cevaplarında Türkiye'nin sorumluluğu yok. Bakın, biz bir düzen kurmaya çalıştık ama bazıları Türkiye'nin öncülüğünde doğacak bir bölgesel düzenin yarattığı rahatsızlık sebebiyle tüm çalışmalarımızı sabote etti.
***
Türkiye’nin 2023 yolculuğunda yaşananları görmezden gelmemek lazım...
Hiçbir şey kolay olmuyor...
Hedeflenen programlar, türlü engellerle karşılaşıyor, sabote ediliyor.
Tüm bu engellemelere ve sabotajlara karşı Türkiye’nin yolunu açması, önündeki engellerden kurtulması, yerli ve milli bir duruşa sahip olması gerekiyor.
***
Almanya Başbakanı Merkel, Türkiye’yi ziyaret etmek istediğinde ona “Türkiye'ye gelmemesi için çağrıda” bulunanları unutmayın!
Kim yerli ve milli olanı geliştirmeye çalışıyor; buna karşı kim dış güçleri yanına almak için şaklabanlık yapıyor iyi görün!
Düşman sadece dışımızda değil...
İçimizdeki düşmanı da bertaraf edip; hedeflenen büyüklüğe eriştiğimizde; sıfır sorun politikasını daha iyi yönetecek imkanlar da elimize geçecektir.
Komşularımızla Sıfır Sorun’a giden yol; birbirimize kenetlenmekten geçiyor.
Milli bir duruştan geçiyor.