Şırınga çikolata yerken ölmüştü! Minik Mert'in ölümüne neden olanlar hakim karşısında
Ankara'da ilkokul öğrencisi Mert Yağız Köksal'ın okul kantininden aldığı şırınga şeklindeki oyuncak çikolatanın kapağının nefes borusuna kaçması sonucu ölümüyle ilgili dava sürüyor
Ankara'nın Keçiören ilçesinde ilkokul öğrencisi 7 yaşındaki Mert Yağız Köksal'ın okul kantininden aldığı şırınga şeklindeki oyuncak çikolatanın kapağının nefes borusuna kaçması sonucu ölümüyle ilgili 2 kişi hakkında açılan davanın ilk celsesi görüldü.
Ankara'nın Keçiören ilçesindeki Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulunda okuyan Mert Yağız Köksal, 10 Aralık 2019'da okul kantininden aldığı şırınga şeklindeki oyuncak çikolatanın kapağının nefes borusuna kaçması nedeniyle fenalaştı. Hastaneye kaldırılan çocuk, tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Çocuğun ölümüne yönelik Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldı. Başsavcılık, kantin işletmecisi Neşe Yavuz ile ürünün dağıtımını yapan firmanın sahibi Yunus Taycı hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan dava açtı.
Ankara 17. Asliye Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına sanık Neşe Yavuz, Mert Yağız'ın annesi Şükran, babası Faruk Köksal ile taraf avukatları katıldı. Diğer sanık Yunus Taycı ise duruşmaya gelmedi. Mahkeme, kimlik tespitinin ardından suçlamaları hatırlatarak sanık Yavuz'a savunması için söz verdi. Sanık Yavuz, olayın yaşanmasından dolayı büyük üzüntü duyduğunu belirterek, kantinde söz konusu ürünün satıldığını ancak o ürünü olay günü Mert Yağız'a satmadıklarını öne sürdü. Ürünün kantinde satılmasının uygun olup olmadığıyla ilgili kendilerine bir uyarı yapılmadığını kaydeden Yavuz, "Çikolata ürünlerinde kalori değerlerine göre satışının uygun olup olmadığının belirlendiğini biliyordum ancak bu ürünün şeklinden dolayı satışının yasak olduğunu bilmiyordum" diye konuştu.
Çocukların hayatlarını hiçe saydılar
Yavuz'un savunmasının ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. Mahkeme, olayla ilgili aralarında okul müdürü, müdür yardımcısı, iki nöbetçi öğretmen ve kantin çalışanlarının da bulunduğu 10 kişiyi tanık olarak dinledi. Tanık olarak dinlenen kantin çalışanları da Mert Yağız Köksal'a ürünü satmadıklarını, dışarıdan bir marketten almış olabileceğini iddia ettiler.
Tanık ifadelerinin ardından söz alan Köksal ailesinin avukatı Elçin Özge Şimşek Çağlayan, sanık ve tanık ifadelerinin çeliştiğini, sanığın çocukların hayatlarını hiçe sayarak ürünü bilerek sattığını ortaya koyduğunu söyledi.
Taraf avukatlarının beyanlarının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, duruşmaya katılmayan sanık Taycı'nın talimatla savunmasının alınmasına karar verdi. Dinlenmeyen diğer tanıkların da dinlenmesine ve dosyada bulunan eksikliklerin giderilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
Kantinden almadığını iddia etmeye çalıştılar.
Köksal ailesi ile ailenin avukatı Elçin Özge Şimşek Çağlayan, dava sonrası Ankara Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Avukat Çağlayan, duruşmanın zor bir duruşma olduğunu belirterek, "Çocuğun bu ürünü kantinden almadığını iddia etmeye çalıştılar. Ama dosyadaki deliller, tüm tanık beyanları bu ürünün kantinde satıldığını işaret ediyor. Artık Nisan ayındaki ikinci duruşmayı bekliyoruz" diye konuştu.
Sanık Neşe Yavuz'un duruşmada yaptığı savunmasında bu ürünü kantinde sattığını söylediğini ifade eden Çağlayan, "Bu ürünün kantinlerde satılmasının yasak olduğunu da bilmelerine rağmen satışın yapıldığını beyan etti. Tanık olarak dinlenen diğer dosyada şüpheli sıfatıyla soruşturmaları devam eden okul idarecileri ve öğretmenler, bu ürünün satışından hiçbir şekilde haberdar olmadıklarını söylediler. Dosyada ciddi anlamda çelişkiler var" şeklinde konuştu.
Bilmemeleri kabul edilemez
Çağlayan, "Ticari kaygı güderek, para kazanma amacıyla satılmış ürünler bunlar. Okul kantinlerinde asitli gıdalar, çikolata ve benzeri ürünler asla satılamaz. Bunu okul idarecilerinin de kantin görevlilerinin de bilmesi esastır. Bilmemesi kabul edilebilir değildir" değerlendirmesinde bulundu.
Adli Tıp Uzmanlığından alınan bilirkişi raporunda Mert Yağız Köksal'ın "asli kusurlu" kabul edilmesine ilişkin konuşan Çağlayan, "Bu akla, mantığa, vicdana sığar bir rapor değil. 6 yaşında bir çocuk kendi ölümünden sorumlu tutulamaz. Kapağın el yordamıyla açılmasının imkanı yok" dedi.
Mert Yağız Köksal'ın annesi Şükran Köksal ise, "Herkesten her şeyi tekrar dinlemek bize olayı yaşattı ama bu acıya Mert Yağız için dayanacağız. Çocuğumun hakkı yerde kalmasın diye bunları dinleyeceğiz. Küçücük omuzlarına bu yükü yüklediler ama buradan haklı çıkamayacaklar. İnanıyorum adalet yerini bulacak" ifadelerini kullandı.
Kaynak: