Kasım Çakır
Sıtmaya razı etmek istiyorlar
Yine Nisan ayı geldi, yine 24 Nisan, yine aynı konu, yine diasporanın soykırım iddiası.
Papa 2’nci Jean Paul, 2001 yılında Ermenistan’a yaptığı ziyaret sırasında Ermeni Apostolik Kilisesi Katolikosu 2’nci Karekin ile ortak bir bildiri yayınlamış ve bu metinde 1915 olaylarından “genellikle 20’nci Yüzyılın ilk soykırımı olarak görülen” şeklinde bahsedilmişti.
2015 Nisan’ında, "soykırım" sözü yine bir papa tarafından telaffuz edildi. Papa Françesko, “Son yüzyılda insanlık ailemiz 3 büyük ve eşi görülmemiş trajedi yaşamıştır. Bunların ilki, ‘genel olarak 20’nci yüzyılın ilk soykırımı olarak görülen’ ve ilk Hıristiyan toplum olan siz Ermeni halkının yanı sıra, Katolik ve Ortodoks Suriyelilere, Asurilere, Keldanilere ve Yunanlara çarpandır. Piskoposlar, rahipler, dindarlar, kadınlar, erkekler, yaşlılar ve hatta savunmasız çocuklar ve hastalar bile öldürülmüştür” dedi.
Papa’nın ardından, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, 1915 yılı olaylarıyla ilgili gerçeklerin "tam, adil ve içten kabulünün Türkiye, Ermenistan veAmerika dahil herkesin çıkarına olduğunu" söyledi. Obama ve üst düzey yetkililerinde aynı düşüncede olduğunu ifade etti.
Katoliklerin ruhani lideri Papa Francesco'nun "20. Yüzyılın ilk soykırımı Ermenilere yapıldı" açıklaması hükümet kanadından sert tepkilere yol açarken, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Başdanışmanı Etyen Mahçupyan'dan da dikkat çekecek bir açıklama geldi. Mahçupyan, "Bosna ve Afrika'da yaşananların soykırım olduğu kabul edilirken 1915'te Ermenilere yapılanlara soykırım dememek imkânsız" dedi.
Kendilerine 'diaspora' denilen bazı Ermeniler ve onların işbirlikçileri, 1915 olaylarının yıldönümü olan '24 Nisan' tarihlerinde bazı ülkelerin parlamentolarından, Ermeni iddialarını destekleyen bir kararı onaylatmanın telaşına kapılıyorlar.
Azınlıklarımız bu ülkenin asli unsurlarıdır. Azınlıklarımız hiçbir zaman rencide edilmedi, ezdirilmediler. Devletimiz ve halkımız azınlıkların haklarını koruma konusunda her zaman hassas davranmıştır. O yıllardan sonra Ermeni kökenli bir insanımıza zarar verildi mi?
Diaspora, doğruları ve gerçek tarihi saptırmaktadır. Diaspora, ülkemizde yaşayan soydaşlarına biraz önem vermiş olsalardı sorumsuz, asılsız iddia, iftira içerisinde olmazlardı. Tüm azınlıklar Devletimizin koruması altındadır.
''Sözde Ermeni soykırımı'' iddiası ülkemize ve Anadolu insanına yapılmak istenen bir iftiradır.''Ermeni mezalimi'' Müslüman Anadolu insanına yapılmış ihanet ve bir gerçektir. Yağız hırsız ev sahibini bastırırmış. Mızmız çocuk haksız olduğunda ağlarmış.
Sözde Ermeni soykırımını yıllardır pişirip önümüze getirenler tarihin gerçeklerinden uzak, yoksun bir psikoloji ile siyasi hedef peşindeler. Bu tür gayretler Psikolojik anlamdan ziyade siyasi bir anlam taşımaktadır.
Batılılar aynaya önce kendileri baksınlar. Kendiler son beş yüzyılda 500 milyon insanın ölümüne neden oldular. Yüzlerce soykırım yaptılar. Kendilerinin başlattıkları, 1. Dünya savaşında 10 milyon, 2. Dünya savaşında 150 milyon insan öldürdüler. İslam coğrafyasında 100 milyon insanın ölümüne neden oldular.
Batı ülkelerinin dini ve siyasi otoritelerine hakim olan güç, üst akıl, geçmişte Türkiye’ye ölümü gösterip sıtmaya razı ettiler, istediklerini yaptırdılar. Bugün karşılarında sıtmayı dahi kabul etmeyecek bir Türkiye görenler yeni strateji arayışındalar. Amaçları Türkiye’yi, siyasi iktidarı ve AKPARTİ’yi zayıflatmaktır.
Ermeni Diasporası, 1915 de kendi pişirdikleri, içerisine Müslüman acısı, gözyaşı ve ihanet olan bu yemeği her yıl 24 Nisan’da pişirip önümüze getiriyorlar. Kendiniz pişirdiniz kendiniz yiyiniz diyoruz! 2015 Yılında, uzun süreli ve daha fazla miktarda pişirecekler.