Somali'de dürüstlük ve kardeşliğin adı Türkiye
Doğu Afrika İlmi Araştırma ve Kalkınma Derneği; Asmara, Cibuti, Mogadişu, Darüsselam, Nairobi, Kampala ve Addis Ababa olmak üzere doğu Afrika'daki 7 başkent ile Türkiye arasında bağ kurmak istiyor- Doğu Afrika İlmi Araştırma ve Kalkınma Derneği Başkanı Pr
ANKARA (AA) - EKİP - Doğu Afrika İlmi Araştırma ve Kalkınma Derneği (DAD) Başkanı Prof. Ali Şeyh Ahmed, Afrika'nın doğusundaki 7 başkent ile Türkiye arasında ticari ve kültürel anlamda bağ kurmayı hedeflediklerini söyledi.
AA'ya düzenlediği ziyarette Somali ve Türkiye arasındaki ilişkiler konusunda değerlendirmelerde bulunan Şeyh Ahmed, kurum olarak Türkiye'de ilk defa kendi kendini finanse eden bir Somali konferansı düzenlemek istediklerini, bu konferansı daha önce Türkiye'nin finanse ettiğini ifade etti.
Somali'deki genel durumlarda son iki yıl içinde iyileşmeler yaşandığına, zorluklara rağmen ülkenin bir şekilde ilerleme kaydettiğini belirten Şeyh Ahmed, Afrikalıların Türkiye'ye bakış açısı konusunda, "Afrikalılar, Türklerin kardeşleri olduklarını idrak etmeye başladı. Türkler hem kendilerinin hem de Afrika'nın başarısını istiyor. Bu konuda Avrupa devletlerinden farklılar." dedi.
- Türk malları en iyisi
Ankara'nın; Türkiye'nin, İstanbul'un ise tüm Müslümanların başkenti olduğunu söyleyen Şeyh Ahmed, Asmara, Cibuti, Mogadişu, Darüsselam, Nairobi, Kampala ve Addis Ababa olmak üzere doğu Afrika'daki 7 başkent ile İstanbul arasında bağ kurmak istediklerini belirtti.
Söz konusu kentlerin kültürel olarak Türkiye ile ilişkilendirilmesinin önemli bir konu olduğunu ancak ticaret, yatırım ve iktisat konularında Türkiye'ye bağlanmasının asıl mesele olduğuna dikkati çeken Şeyh Ahmed, Doğu Afrika'daki en iyi malların Türk malları olduğunu, Çin mallarının Türk ürünleri karşısında gerilemesinin de bunun kanıtı olduğunu vurguladı.
Türk mallarının, Japon, Alman ve diğer muadillerinden daha ucuz ve kaliteli olduğunu aktaran Şeyh Ahmed, şöyle devam etti:
"Tüccarlara Çin yerine Türkiye'ye gitmelerini söylüyoruz. Bu, hem ülkemize hem de Somali'ye milyonlarca dolar harcayan Türkiye'ye fayda sağlar. Türkiye ile ticaret yapan her şirket Somali'nin kalkınmasına destek olur. Çünkü zayıf milletlere yardım ve destek olmak isteyen Türkiye'nin güçlü ekonomisi ve sanayisi var."
Şeyh Ahmed, Doğu Afrika İlmi Araştırma ve Kalkınma Derneği'nin iki yıllık bir yapı olduğunu ancak buna rağmen Ankara ve İstanbul'da şube açtıklarını belirterek, kurum olarak en az Türk ve Somalili akademisyenlerden 20 kişinin yanı sıra birçok eğitim, araştırma, insani yardım ve ekonomi kuruluşlarının da katıldığı bir konferans düzenlemeyi hedeflediklerini aktardı.
Konferansın Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı'nın (TİKA) büyük projeleri ile bağlantılı olarak kalkınma ve insani yardım ekseni, yurt dışında yaşayan Türkler ve Somalililer arasındaki iş birliğini geliştirme yolları gibi konuları kapsayacağını ifade eden DAD Başkanı, Avrupa, Amerika ve Avustralya'da yaklaşık 3 milyon Somalili bulunduğuna dikkati çekti.
Şeyh Ahmed, "Somali ve Türk toplumu arasında bağ kurmak ve çocuklarını güvenle getirebilmeleri için Türkiye'nin güvenli bir ülke olduğu konusunda Somali halkında bir farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Birçok Somalili aile Avrupa ya da Amerika'da yaşamak istemezken, ikamet için en uygun ülke olarak bugün Türkiye'yi tercih ediyor." diye konuştu.
Doğu Afrika İlmi Araştırma ve Kalkınma Derneği Başkanı, "Konferans önemli projeler gerçekleştirecek bir ortaklığın kurulmasını sağlamak için güçlü, sağlam ilişkiler geliştirilmesi ve bu ilişkilerin korunması temelinde gelecekle ilgili. Bu yüzden üniversiteler ve araştırma merkezlerine, bu ortaklığın ülkelerimiz ve halklarımız için olumlu yanlarına ışık tutma ve engelleri tespit edip aşma sorumluluğu düşüyor." dedi.
- "Türk projeleri başka hiçbir projeye benzemiyor"
Yeni Türkiye'nin Somali ile ziraat yatırımları, deniz kaynakları, ticaret, sanayi, bilimsel araştırma, eğitim ve güvenlik konularında yüksek değer ve çıkarları paylaştığını ifade eden Şeyh Ahmed, "İki ülke arasında ayrıcalıklı ilişkiler var. Somalililer, Türkiye'nin projelerine dürüst projeler olarak bakıyor." ifadelerini kullandı.
"Türkiye'nin Somali'de yaptıklarının güvenilirliği, ciddiyetini kanıtlıyor. Türk projeleri, hedefleri, uygulanma şekilleri ve bitirilme hızları bakımından başka hiçbir projeye benzemiyor." diye konuşan Şeyh Ahmed, Mogadişu Üniversitesi'nin yakında Türkoloji bölümü kurma niyetinde olduğunu söyledi.
DAD Başkanı Şeyh Ahmed, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, (2011'de) sanatçı, iş adamı ve aile üyelerinin olduğu 250 kişiyle birlikte geldiğinde, sanki yanında Türkiye'nin bir minyatürünü getirdi. Şu an Somali'de Türkiye'nin finanse ettiği İstanbul Caddesi, Ankara Caddesi gibi birçok cadde var." ifadelerine yer verdi.
- "Binlerce Somalili Türk isimi taşıyor"
Türkiye ve Somali arasındaki ayrıcalıklı ilişkilere de değinen Şeyh Ahmed, "Dünyanın en büyük Türk Büyükelçiliği, Doğu Afrika'nın en büyük hastanesi olan Recep Tayyip Erdoğan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Somali'de. Ayrıca kıyıdaki en iyi yerde en büyük Türk eğitim üssü bulunuyor. Türk kurumları tarafından işletilen kalkınma bölgeleri bulunuyor. Öte yandan 3 binden fazla Somalili öğrenci Türk üniversitelerinde eğitim görüyor." ifadelerini kullandı.
Şeyh Ahmed, Somalilerin Türkiye'ye olan ilgisine işaret ederek, şunları kaydetti:
"İstanbul ismi Somalililerin akıllarında yer etmiş durumda. İstanbul, Mekke ve Medine ile birlikte üç önemli isimden biri. Binlerce Somalili, Türk ismi taşıyor. Osmanlı döneminden kalma bu isimler Somali kimliğinin bir parçası haline gelmeye başladı. Ben Suudi Arabistan'da on yıl boyunca İslam toplumu üzerine çalıştım. Bir dönem de Osmanlı tarihi inceledim. Suudi Arabistan'da Fatih Sultan Mehmet hakkında bir konferans verdim. İlk çocuğumun adını da Muhammed Fatih koydum."
Somali'deki gelişmeler hakkında değerlendirme yapan Şeyh Ahmed, "Ülke şimdi daha istikrarlı. Bazı güvenlik sorunları var ama durum kademeli olarak düzeliyor. Aralarında Türk şirketlerinin de olduğu bazı uluslararası şirketler tarafından yapılan yatırımlar da artmaya başladı." dedi.
Şeyh Ahmed, terör örgütü eş-Şebab'ın toprak hakimiyeti olmadığını ancak köyler arasında hareket ettiklerini ve bu durumun 30 yılın en iyisi olduğuna değindi.
Ülkede bir otorite döngüsü olduğunu ve bu durumun önemli olduğunu ifaden eden Şeyh Ahmed, "Anayasayı Cibuti'deki 4 bin aşiret büyüğü ile yapılan toplantıda masaya yatırdık. Ulusal İslami anayasayı 6 ay içinde bitirdiler. Biz de otorite döngüsü olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı 4 yıl görev yapar ve gider dedik." şeklinde konuştu.
Kaynak: