İşte Coşkun'na yazısından bir bölüm:

...70 öncesinde “CHP iktidara yürüyor” dediler…
İç kavgalarla “Ortanın sağı mı, solu mu” derken, sömürü düzeni ağlarını atmıştı…
Üç fidanları Ulucanlar Hapishanesi’nde astıklarında, ödedikleri aslında siyasi sahipsizliğin bedeliydi…

*

70’lerin sonuna doğru “CHP iktidara yürüyor” dediler…
78’de Ecevit hükümetini Demirel kurdu, 13 sakat adam gönderdi, iktidara geldiklerinin ikinci ayında benzin bitti, ampul bitti, margarin bitti…
Bedelini yurtseverler ödediler…
Tam 5000 vurulmuş can…
Maraş, Çorum katliamları; o beceriksizliklerin bedeliydi…

*

80 sonrası “CHP iktidara yürüyor” dedik…
Soyadı “İnönü“ olduğu için Erdal İnönü’yü getirdiler…
Kalabalıkları görünce kollarını açıp kendini yere atıyordu, omuzlara alınmayı sevmiyordu çünkü… Özal parmağında oynattı rakibini…
Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı, Çetin Emeç, daha nice yurtsever aydın …
Sivas katliamı…
Yiğitler canları ile ödediler basiretsizliklerin bedelini…

*

Ve geldik…
2000’den bu yana “CHP iktidara yürüyor“ diyoruz…
Deniz Baykal kasetten gitti, yerine gelen Kemal Kılıçdaroğlu daha ilk seçimde kendisi bile oy kullanmayı beceremedi…
Gezi direnişinde, Atatürk’ün partisini iktidara bekleyen çocuklarımızı kurşuna dizer gibi öldürdüler sonrasında…
Berkin’in annesi, her kapı çalındığında hâlâ ekmek bekler…
Suruç, Gar…
Şu an dahi hapishanelerde yaşamı öldürülenler var…
O salaklıkların bedelidir…

*

Basiretsizliklerin, ahmaklıkların, beceriksizliklerin faturasını hep yürekli aydınlar, direnen gençler, cumhuriyetçiler, Atatürkçüler ödediler…

*

Sen hâlâ sıkılmadan “kurultay, delege, melege” deyip, o koltuklara oturmanın pis oyunları içindesin…
Kalan bedelleri biz öderiz…
Sen utanma…"