Suriye'deki savaş, Halil ailesine acıların en büyüğünü yaşattı

Suriye'deki savaş, Halil ailesine acıların en büyüğünü yaşattı

Yaklaşık 6 yıldır devam eden ve yüzbinlerce aileyi parçalayan iç savaşın en büyük mağdurlarından Halil ailesi Türkiye'nin kucak açtığı sığınmacılardan sadece biri - Karşılaştıkları tüm olumsuzluklara rağmen yaşadıkları toprakları terk etmeyen aile, hava s

KİLİS (AA) - İZZET MAZI - Suriye'de 6 yıldır devam eden ve yüz binlerce aileyi parçalayan iç savaş, Halil ailesine de tarifi olmayan acılar yaşattı.

Yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesine, milyonlarcasının ülkelerini terk ederek mülteci durumuna düşmesine neden olan iç savaşta yaşadıkları tüm acılara rağmen topraklarında kalmayı tercih eden Suriyeliler, bir yandan açlık ve susuzluk, diğer yandan da rejim güçlerinin saldırıları ve terör örgütlerince tuzaklanan bombalar nedeniyle ölümle burun buruna bir hayat sürüyor.

Halep'e bağlı Bab ilçesinde yaşayan Halil ailesi de savaş nedeniyle paramparça olan ailelerden sadece biri. Ailenin 5 çocuğundan biri 8 ay önceki hava saldırısında yaralanarak sakat kaldı, biri 3 ay önce kayboldu, biri 1 hafta önce DEAŞ tarafından evlerinin bahçesine tuzaklanan el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu öldü, bir diğeri de ağır yaralandı.

Oğlunun cenazesini ülkesinde bırakarak, ağır yaralanan kızını Kilis'e getiren Selim Cüneyt Halil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkelerindeki iç savaşın mutlu ailelerini paramparça ettiğini söyledi.

Çocuklarından birinin 8 ay önce rejim güçlerince düzenlenen hava saldırısında yaralanarak sakat kaldığını, diğerinin ise 3 ay önce kaybolduğunu anlatan Halil, "Eşim ise yaşadıkları olaylara dayanamayarak akli dengesini kaybetti." dedi.

Halil, Bab'ın Fırat Kalkanı Harekatı ile terör örgütlerinden temizlemesi sayesinde rahat bir nefes almışken bir hafta önce DEAŞ'ın tuzakladığı bombanın patlaması sonucu acılarına bir yenisinin daha eklendiğini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Geçen hafta yeğenlerim ve çocuklarım bahçede oyun oynarken bir ses geldi. Dışarıya çıktığımda her çocuk bir taraftaydı. Patlama olmuştu olayda oğlum ve yeğenim öldü. Kızım ise ağır yaralandı. Kızımı alarak hemen Türkiye'ye geçtim. Kilis Devlet Hastanesine getirdim. Kalbim yanıyor, çocuğumun cansız bedenini orada bırakıp buraya geldim. Yavrumun cenazesini bile göremedim. Karım olanlar karşısında aklını kaybetti. Çocuklarımdan biri öldü, biri sakat kaldı, diğeri kayboldu şimdi nerede onu dahi bilmiyoruz. Herkes bize kötü davranıyor, sadece Türkiye bize kapılarını açtı. Kalbim yanıyor kalbim. Çocuklarımızı kaybettik, hayatımızı kaybettik hiçbir şey kalmadı. Orada hayat çok kötü, insanlar ölüyor. Aç, sefil ve perişanlar. Türkiye'nin dışında bütün dünya sadece seyrediyor. Allah Türk halkından ve Recep Tayyip Erdoğan'dan razı olsun. Çocuğumun buraya gelip tedavi olması için bize fırsat verdiler."

- "Savaş istemiyorum çocuklar ölmesin, yeterince çocuk öldü"

Patlamada ağır yaralanan ve tedavi için Kilis'e getirilen 7 yaşındaki Lütfiye Cüneyt Halil de kuzenleriyle evin bahçesinde oynarken bomba patladığını, kardeşi ve kuzeninin olay yerinde öldüğünü söyledi.

Savaş nedeniyle suçsuz çocukların öldüğünü, kimsenin hayatını güzel bir şekilde yaşayamadığını anlatan Halil, "Savaşın artık durmasını ve normal hayatımı yaşamak istiyorum. Artık bombadan ve uçaktan korkmak istemiyorum. Her çocuk gibi ben de okula gidip okuma yazma öğrenmek istiyorum. En büyük isteğim savaşın bitmesi, kardeşlerime ve aileme kavuşmak. Savaş istemiyorum, çocuklar ölmesin yeterince çocuk öldü. Bizim suçumuz ne. Sokakta oynayamıyoruz, bir şey yapamıyoruz, yaşayamıyoruz, tek isteğimiz savaşın durması, mutlu ve rahat bir şekilde sokağa çıkmak." diye konuştu.

- "Çocuklar gülsün onlar yarınlarımız"

Kilis Devlet Hastanesi çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı Ahmet Rauf Göktepe de Lütfiye'nin ciddi bir tedavi sürecinin ardından hayati tehlikeyi atlattığını ve hızla iyileşmeye başladığını dile getirdi.

Küçük kızın hastaneye ilk getirildiğinde vücudunun çeşitli yerlerine isabet eden şarapnel parçaları nedeniyle genel durumunun çok kötü olduğunu aktaran Göktepe, "Acil müdahalesi yapıldıktan sonra ameliyata alındı ve ardından yoğun bakımda tedavisine devam edildi. Yoğun bakımdaki 4 günlük tedavisinin ardından servisimize aldık. Şu anda normal hayat standartlarını devam ettirebilecek bir düzeye geldi. Savaşın bir an önce son bulmasını ve çocukların bundan sonra artık gülen yüzünün hiç solmamasını diliyoruz. Çocuklar gülsün onlar yarınlarımız." ifadelerini kullandı.

Servise getirilen hastaların çoğunluğunun iç savaşta yaralanmış ve sevgiden yoksun kalmış çocuklar olduğunu anımsatan Göktepe, diğer hastalara göre onlarla daha fazla zaman geçirilmesi gerektiğini vurguladı.

Hemşire Vahdet Tuzsuzoğlu, hastaneye yaralı getirilen diğer çocuklar gibi Lütfiye'nin de ilk geldiğinde aşırı derece de içine kapanık ve üzüntülü olduğunu ancak doktorların ve sağlık görevlilerinin yoğun çabası sonrası konuşmaya başladığını dile getirdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı