Taraf yazarlarından bomba Baykal iddiası
"Çok alçakça vurdular Baykal'ı" diyen Taraf'ın tepe yöneticisi, bakın kimi işaret ediyor...
Deniz Baykal'ın istifasına neden olan "seks" iddiaları için Taraf'ın Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'dan çarpıcı yorumlar geldi.
Altan'a göre, Baykal'ı CHP yandaşı medya harcadı... İktidar medyasının vurmadığı iddia eden Altan, Deniz Baykal'ın "gizli iktidar" tarafından kurban edildiğini savunuyor...
YASEMİN ÇONGAR'IN İDDİALARI
(...) Bunun, bir tür "devlet operasyonu" olduğunu düşündüm.
Baykal'ın istifası, "değişim"in habercisi gibi değil, tam tersine, değişime direnen komplocuların başarısı gibi geldi bana.
Yanlış anlaşılmasın; Baykal zinhar "değişimci" olduğu için değil; aksine, değişime, statükocuların ihtiyaç duyduğu yetkinlikte direnemediği için devrildi sanki. Derin devlet, "at" değiştirme ihtiyacı duydu adeta.
Müesses nizam, kendi çocuğunu yedi.
Nedense, Ertuğrul Özkök'ün devrilişine benzettim Deniz Baykal'ın istifasını...
"Artık Ertuğrul özkök'le olmuyor" diyen statüko, "artık Deniz Baykalla olmuyor" diyormuş gibi geldi bana... Özkök'ün Hürriyet'in başında kalamaması "varan bir"di belki, Baykal'ın CHP'nin başından gitmeye bu şekilde zorlanması "varan iki..."
Anayasa değişiklik paketinin referanduma sunulması halinde, seçmen nezdinde büyük bir yenilgi yaşayacağından korkan statükocu güçler devirdi bence Baykal'i; onu ilk terkedenlerin medyadaki statükocu yandaşları olmasına da şaşırmadım.
Benzer iddiaları Yasemin Çongar da dile getiriyor... O işin içine Ertuğrul Özkök'ü de katıyor...
İşte Taraf kesiminden gelen enteresan iddialar;
"Doğrusu çok alçakça vurdular Baykal'ı.
(...) Baykal'ın hedefi olduğu "komplo", politikanın rezilleşmeye başladığını gösteriyor, bu seviyesizliğe de öncelikle politikacıların karşı çıkması gerekir.
Kendi meslekleri kirleniyor çünkü.
CHP YANDAŞI MEDYA VURDU
Baykal, istifasını açıklarken "hükümetin bu komployu bildiğini ve onayladığını" söyledi. Hükümet bu komplodan haberdar mıydı, bilmiyorum.
Ama Baykal'ı istifaya zorlayan "hükümet" ya da "hükümeti destekleyen" medya olmadı.
Baykal'ı istifaya "kendi yandaşları" zorladı.
Eğer, o rezil kasetin yayınlandığı günün ertesinde "CHP yandaşı" gazeteler öylesine saldırgan ve insafsız bir yayın politikası izlemeseydi belki de Baykal istifa etmek zorunda kalmazdı.
DURUMDA BİR TUHAFLIK VAR
"Ergenekon'un avukatı" olduğunu söyleyen ve gerçekten de "avukatı" gibi davranan bir politikacıya, "Ergenekon'u sahiplenmeye çalışan" medya böyle hücum ediyorsa, durumda bir tuhaflık var demektir.
Benim görebildiğim kadarıyla, Baykal, AKP'nin önünü kesemediği, anayasa değişimlerini engelleyemediği için parti başkanlığından uzaklaştırılmasına yol açan bir komplonun kurbanı oldu.
"CHP'nin Baykalsız daha etkili olacağını" düşünen birileri Baykal'ı devirdi.
ÜLKENİN GİZLİ İKTİDARININ KOMPLOSU(...)
Baykal'ı "istifa ettiren" güç, aynı partiyi değişik bir liderle halka yutturmayı düşünüyorsa Baykal'ı boşuna feda etti demektir.
Bence, "ülkenin gizli iktidarı" çıkmaza girdi, kıvranıyor, kıvranırken de her şeyi deniyor kurtulabilmek için, hatta Baykal gibi en sağlam adamını bile harcayabiliyor.
Baykallı da Baykalsız da "gizli iktidar" varlığını sürdüremez.
"Eski devlet" çatırdıyor.
Baykal, bu çatırtının kurbanı.
Öyle gözüküyor ki "eski devlet", batarken "kayığı" kurtarmak için eline geçen her şeyi fırlatıp atacak, daha epeyce kurban verecek.