Serpil Yalçınkaya
Tarih Denizinden Damlalar
Önceki hafta, Ramiz Arda’nın son kitabı, “Tarih Denizinden Damlalar” oğlu Orhan Arda tarafından imzalanarak hediye edilince oldukça mutlu oldum.
Ramiz Arda bir öğretmen. Hayatını, yıllarını bu memleketin evlatlarına adamış bir eğitimci…Aynı zamanda Türkçe’yi en iyi kullanan yazarlarımızdan. Tarihle de yakından ilgilenmiş, araştırmacı bir gazeteci…
“O Günler” adlı eseriyle tanıdığım ve yazılarından da oldukça istifade ettiğim az sayıdaki araştırmacılardan birisi benim için Ramiz Arda.
Niçin mi?
İslamiyet öncesinden başlayarak Millî Mücadele dönemine kadarki dönemden bahseden “Tarih Denizinden Damlalar” eserinde de görebileceğiniz gibi, Ramiz Arda,tarihi olayları, çoğu tarih araştırmaları ve kitaplarında göremeyeceğiniz şekilde ele alır. Neden- sonuç ilişkisi önemlidir onun yazılarında…
O devirleri yaşamamış günümüz dünyasındaki bizler için gerçekleştirilen bazı hareketlerin ya da uygulamaların kavranması oldukça güçtür…İşte bu noktada, Ramiz Arda eksisi ve artısıyla o dönemin tarihine yön vermiş kimselerin uyguladıkları kararlarının dayanağına kadar iner ve olayları derinlemesine işler…Olayların oluşu kadar sosyolojik yönünü de değerlendirir yazılarında.
Bunu da Tarih Denizinden Damlaları’n;
53. sayfasında “Kıyafet Kısıtlamaları” yazısında “Bugün bize garip gelen bu kısıtlamalar, muhakkak ki birer zaruretin ifadesi idiler ve bu tedbirlerin alınmasında fayda vardı. Nitekim İslam tarihi derinlemesine incelendiğinde bu kararları alanlara hak vermemek mümkün değildir.”
Ve yine 91. sayfadaki “Selçuklu Sarayında Çok Yönlü Bir Vezir” yazısında”…Çünkü belki bizim kötü gördüğümüz şeyler aslında doğrudur ve o zamanlar için yapılması gereken şeylerdir.” Diye ifade eder.
Ramiz Arda en çok ilgi duyduğu alanlardan olan tarihle ilgili yazılarına 1969’ lu yıllardan itibaren daha çok eğilmiş ve Yeni Konya Gazetesi’nde yayınlanan tefrikaları o dönemde de büyük ilgi görmüştür.
En çok Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu üzerine çalışmışsa da Bizans, Roma ve Yunan tarihleriyle de ilgilenmiş; “Çok Görüşlü Tarih” başlıklı yazısında,okurlarından en çok Türk ve İslam tarihiyle ilgilendiği eleştirisini aldığını ifade ederek şu yanıtı vermiştir:
“…Özellikle bazı okurlarım konularımı daha çok İslam tarihinden, Türk tarihinden aldığımı, oysa tarih denilen bütün milletlerin akla geldiği görüşüne dayanarak konuyu daha çok dağıtmamı istiyorlar. Hakları da yok değil. Şu farkla ki ben yazılarımı hem öğretici, hem vakit geçirici olmaları maksadı ile yazıyorum. Hele öğretici olmak niteliklerini ele alırken daha çok kendi tarihimizi ön planda tutuyorum. Ve biliyorum ki, bir insanın kendi milletini, kendi inancını her şeyden önce köklere kadar öğrenmesi lazımdır. Milletimi tanıyabildiğim nispette saygım, sevgim artar, o millete mensup olmakla gururum güç kazanır.”
İşte bu düşünce ile tarihimizi yazan Ramiz Arda tarihin karışık arka sokaklarında, sokak lambası misali aydınlatmalar yaparken bunu, bir arkeologun toz toprak içindeki eseri ortaya çıkartırkenki o yumuşak fırça darbelerinin titizliğinde yapıyor.
Kitabın önsözü, daha öncesinde Ramiz Arda’nın Sevda Sultan ve O Günler adını taşıyan kitaplarının hazırlanmasında büyük emeği geçen Prof. Dr. Mustafa Özcan’dan. Tarih Denizi’nden Damlalar’ı da yayına hazırlayan Mustafa Özcan, açıklayıcı bir giriş yapmış kitaba…Bakınız ne diyor Sayın Özcan:
“Ramiz Arda, Konya’nın yerel basınında tarihi konulara en çok yer veren yazarlarımızdan birisidir. Bu konuların daima diri ve gözde olmasına çalışan yazarın bu bitmek tükenmek bilmeyen emeğinin tozlu gazete sahifelerinde kalmaması, onların daha geniş kitlelere ulaşması gerekirdi. İşte “Tarih Denizinden Damlalar” bu düşünceyle hazırlandı.
Kitabın yayımı konusunda yazarın oğlu Sayın Orhan Arda’dan her zamanki gibi teşvik ve yardım gördük. Kendilerinin teşviki olmasaydı bu yazıların bir araya gelmesi kolay kolay mümkün olmazdı. Uzun yılların birikimi, araştırma ve incelemelerinin mahsulü olan bu yazılardan önemli bulduklarımızı bir araya getirmek suretiyle, zevkle okunacak bir kitabın meydana geldiğini söylemek isteriz.”
Tarihin Denizinden Damlalar;
- Eski Türk Tarihinden
- İslam Tarihinden
- Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Tarihinden
- Osmanlı Tarihinden
- Milli Mücadele Öncesi ve Sonrası
- Tarih ve Tarihçilerimiz şeklinde altı ayrı bölümden oluşturulmuş.
“Bizim Tarihçilerimiz” adlı bölümde;
Tarih denen bilimi bir masal gibi okursanız masal olur, efsane gibi okursanız efsaneolur ama ona bir ders verici gözü ile baktığımız zaman o, hakikaten iyi bir öğreticidir.
…
Ama bence bütün dünya tarihini en ince bölüntülerine kadar bildiği halde bir insan, eğer kendi öz milletinin tarihini gerektiği kadarcık olsun bilmiyorsa, gene bir noksan tarafı var demektir.
Benim kanımca tarihçi, her şeyden önce şu nitelikleri şahsında bulndurmalıdır;
a)Tarihçi hiçbir etkinin altında kalmadan olayları olduğu gibi aktarmalıdır.
b)Tarihçi gene her şeyden önce yaşantısını falan ya da filan kişiye borçlu olmadığını bilmeli, kabul etmelidir.
c) Tarihçi, kendi anlayışına göre sevdiği şeyleri olduğu gibi sevmediği, benimsemediği olayları da tarafsız bir gözle görmelidir.
…Belki böylelikle tarih, kendisinden ders alınması gereken bir bilim dalı olabilir.
Tarih kitabından beklenen belki tek şey, olayları inceliğine yazmak, en beklenmedik olayları yeterince belirtmektir. Öyle ki, insan öylesi konularda başvurduğu zaman yeterince doyunsun, gereğince bilgi sahibi olsun.
Belki de tarihten alacağımız dersler de bu yönden belirtilmesiyle imkan içine girer. ..” diyerek ideal tarihçi anlayışını da ifade etmiş oluyor.
Tarihin kapalı olan perdesinin bir ucunu aralayıp, yaşanılanları daha öncesinde pek de duymadığınız bir şekilde ışıklandırıp, oluşan aydınlığın ana kaynağını merak etmenize ve araştırmanıza neden olan Ramiz Arda’yı iyi ki tanımışım diyor,
Bu kıymetli eserin ortaya konmasında büyük emeği olan Prof. Dr. Mustafa Özcan’a ve Orhan Arda’ya teşekkür ediyorum.
Selametle, ihsanla kalınız…
Kitap ve Yazar Hakkında Bilgiler
Kitap Hakkında
Yayın Tarihi: 2015
Yayınevi: Palet Yayınları
Baskı Sayısı: 1.Baskı
Sayfa Sayısı: 645
Temin Adresi: Palet Yayınları, Rampalı Çarşı, No:42, KONYA
Ramiz Arda’nın Hayatı:
Yıllarca Millî EğitimBakanlığı'nda öğretmenlik, gezici başöğretmenlik görevinde bulunan Ramiz Arda(1909-13 Aralık 1983 ) tarihleri arasında yaşadı. Kosova'ya bağlı Akova kasabasında doğdu. Babası Delibaş İsyanında şehit edilen Nurettin Çavuş'tur. Çeşitli dergilerde şiirleri yayımlanmıştır. 1947 yılında Ülkü Halkevleri Mecmuası'nın açtığı hikâye yarışmasında "Köyün Âdeti" hikâyesiyle üçüncülük ödülünü kazanmıştır. 50’li yılların sonu, 60’lı yılların başlarında olmak üzere uzun zaman Yeni Konya Gazetesi genel yayın yönetmenliğini yapmıştır. "Fantezi" başlığı altındaki fıkraları ve zaman zaman yayımladığı tefrika yazılarıyla dikkati çekmiştir.
Ramiz ARDA’nın Diğer Eserleri:
-Karamanoğlu Mehmet Bey (Piyes)
-Sevda Sultan
-O Günler
Not: Sağ alt köşede açık gri zemin üzerine kitap hakkında bilgiler yazılırken, sol simetrisinde yine açık gri zemin üzerine yazar ve eserleri yer alacak.Bilginize…