Mustafa Yiğit
Taşeron meselesinde madalyonun öbür yüzü
Geçtiğimiz akşam mailime düşen bir mektubu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bu mektupta on binlerce kişinin talepleri yer aldığı için önemsiyorum. Biz sadece taşeron firmalarda çalışanların kadroya kavuştuğunu düşünüyoruz. Ve bu anlamda yasanın da hep pozitif yanını görüyoruz. Ancak bu mektup sözkonusu yasanın öbür yanında yer alan taşeron firma sahiplerinin de mağduriyet içinde bırakıldığını ve bu rakımın azımsanmayacak bir mağduriyet kitlesi oluşturduğunu gözler önüne sermekte. Söz konusu maili OLİMPİA GRUP Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan VARLI yazmış, TAŞERON Düzenlemesine ilişkin kaygılarını dile getirmiş.
Varlı, kimilerinin umutla kimilerinin ise kaygıyla karşıladığı Taşeron Yasasıyla ilgili madalyonun öteki yüzünü bizimle paylaşmış. Taşeron çalışanların yanı sıra Taşeron işverenlerin bu konuda ne düşündüğüyle ilgili görüşlerinin alınmadığından yakının Varlı, ülkemizdeki Taşeron meselesini başka bir bakış açısıyla gözler önüne sermiş.
Taşeron şirketlerin hayatımıza girmesinin en önemli sebebi kamuda idarecilerin kadrolu işçilere iş yaptıramadığından ortaya çıkmasıdır diye başlayan Ayhan varlı görüşlerini şöyle ifade etmektedir;
Biz toplum olarak hep bardağın iyi tarafına bakmayı seven ama yapılanların iyi mi yoksa kötü mü olduğunu sorgulamayan bir millet olduk. Her yılbaşında istihdam seferberliği yapıp büyük büyük konuşup hükümetlerimiz tarafından yeni istihdam oluşturacak firmalara teşvikler açıklamaktayız.2 kişi yeni Personel al SGK işveren Payı 1 yıl Devletten; 5 kişi Personel al 6 ay maaş ve SGK işveren payı devletten. Biz işverenler olarak hükümetlerimizin bu teşviklerinin hep içinde olduk destekledik.
Ama bir gece bunları unutup siyasi rant için ; her türlü hakka sahip (Maaş garantisi, tazminat garantisi, yol ve yemek, sendikal haklar ve üç yıllık sözleşmeler ile çalışmakta olan ) Kamuda çalışan İşçiler için , Bu işin tarafları olan İşveren ve sendikalarla görüş alış verişi yapmadan Sosyal devlet ilkesini unutup yanlış yönlendirilmelerle Hükümet olarak Kamuda çalışan işçilere kadro vereceğim denildi ve hiçbir istişarede bulunulmadan alınan bu karar hep taşın altına elini koyan biz işverenlere büyük bir mağduriyet oluşturdu.
Bu kararla iş sahibi taşeron işçilerin durumunda çok somut değişiklikler olmamakla beraber pek çok kişi işsiz kalacak, pek çok işveren de 1987 ‘den beri tüm zorluklarla kazandığı deneyimlerini kaybedecektir.
Nasıl mı?
Bir gecede bu sektörü ayakta tutan yaklaşık 27.000 Şirketin kapısına kilit vurulacak.
Bu şirketlerde büro personeli olarak çalışan yaklaşık 100.000 Kişi işsizler kervanına katılacak.
Sektörde faaliyet gösteren şirketlerce yapılmış olan yatırımlar için başta bankalar olmak üzere iktisadi kuruluşlara ve piyasaya milyarlarca TL makine ve ekipmanlar için borçlanılmıştır. Gündemde olan statünün getirilmesi durumunda bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin yüzde 90’dan fazlası iflas edecektir.
Bütün gelişmiş ülkelerinde bu iş, özel sektör eli ile yapılıyor.Taşeron şirket demek: işletmenin ve işin gereği uzmanlık gerektiren işleri yapan demektir. Bizde ise Taşeron şirket demek: Komisyoncu , kan emen ve bir sürü ağza bile alınamayacak olan sıfatlara indirgenmiştir.
Komisyoncu olarak tanımlanan Şirket çalıştığı yerel yönetimlerden alamadığı hak edişi ile ;
1- Her ayın en geç 10. Gününe kadar işçi maaşını yatırıyor
2- Her ay işçi için SGK ve vergilerini yatırıyor
3- Emekli olduğunda emeklilik tazminatlarını kendi cebinden yatırıyor
4- İş için gerekli işçinin giyimini sağlıyor
5- İş sağlığı ve güvenliği için Doktor ,Hemşire , İş sağlığı ve güvenliği uzmanı istihdam ediyor
6- İşçi maaşını gününde alsın diye mali müşavir çalıştırıyor. Bordrolarını hazırlıyor.
7- Mali sorumluluk sigortasına para ödüyor
8- Bankalara teminat mektubu komisyonları ödüyor.
9- Hak edişlerini alamadığı için yatıramadığı SGK ve Vergi ceza ve Faizlerini ödüyor
10- Kullandıkları araçların lastik bakım onarım kasko ve sigortasını ödüyor
Daha sayamadığımız onlarca ödeme ödeme ödeme ……
Ve bunların sonunda yıllarımızı, hayatımızı verdiğimiz şirketimizin bütün mal varlığı (maddi/manevi) ve kurumsal kimliği bir gün sabah yok oluyor .
Problemleri bu sistemi kaldırdım diyerek değil tüm taraflarla görüşerek düzenlemeler yaparak aşmak gerekmektedir.Hükümetimize bu yanlıştan dönmeleri ve bizlerinde görüşlerini almalarını istiyoruz.
Evet Taşeron firma sahipleri Taşeron Yasası’nın yeni mağduriyetler yaratacağı endişesini taşımakta. Bizden söylemesi…