“Tavan Arası Öyküleri benim ilk kitabım; dolayısıyla da ilk göz ağrımdır. Onu yazarken bir yazarın tıpkı anneliği deneyimlemiş bir kadın gibi ne denli sancılarla, gelgitlerle, iniş çıkışlarla; ‘olmayacak bu iş’ dediği anda karşılaştığı mucizeler sonucu yeniden ve büyük bir şevkle başlayarak oluşturduğuna bizzat şahit olmuş ve yaşamışımdır. “

                                                                                 Fatma Tutak

             Bizim için efsane olmuş  çocukluk masallarımız vardır; kendimizi olay kahramanının yerine koyduğumuz. Kimi zaman üvey anne elinden kurtulmaya çalışan masum , küçük kız çocuğu,  kimi zaman kahraman Türk askeri olduğumuzu tasavvur ettiren o güzel masallarımız.

            Aradan yıllar geçmiş biz de anne baba olmuşuzdur ve bizim de çocuklarımıza okuyabileceğimiz masallara ihtiyaç duyduğumuz günlere erişmişizdir. Tam da geçen yıllarda benim düştüğüm durum bu idi. Kendi  kültürümüzü taşıyan  masal ve hikaye tadında kitap bulmak oldukça güç. Okul öncesi dönem için belki bol resimli, kısa anlatımlı kitaplarla işi halledebiliyorduk ama kızımın yaşı biraz daha ilerleyince farklı arayışlara girmemiz doğaldı. Ömer Seyfettin, Kemalettin Tuğcu bu anlamda Türk çocuklarına ölümsüz eserler bırakmış kıymetli iki yazarımız. Onlar bizim kültürümüzle yoğrulmuş, eserlerinde bizim insanımızı ele alan, bizi bize en güzel anlatan iki temel hikayecimiz.

Kızıma bu iki yazarın eserlerini okuduktan sonra yine aynı tatta eser arayışına giriştiğimde anladım ki , her gün yüzlerce kitap yayın hayatına girse de bu yaş grubu çocukları için elle tutulur eserler bulmak oldukça güç. Tabii ki popüler kültür tarzında bir kitap aramıyorsanız…

            Fatma Tutak bu konuda güzel bir çalışmaya imza atmış. Bizi yansıtan, bizim değer yargılarımızı hesaba katan bir eser ortaya çıkartmayı başarmış.

On bir ayrı hikayeden oluşan İlginç bir anlatım tarzıyla, öğüt veren kısa öykü ve masallardan oluşan kitap, Fatma Tutak’ın ilk kitabı. Konyalı yazarlarımızın arasında da bu yaş grubuna hitabeden ilk yazarımız olduğunu sanıyorum.

Küçük de olsa yapılan bir iyiliğin muhakkak karşılık  göreceğinin anlatıldığı “İhtiyar Adam ve Kelebek”; insanları küçümsemenin çirkin bir davranış olduğunu anlatan “Kırmızı Balon”; vefa ve saygının, sevgi bağının anlatıldığı “Marangoz ve Çırağı”; her bir sebze ve meyvenin insan hayatındaki önemine vurgu yapılan “Pırasa ile Karnabahar” bu eğitici hikayelerden sadece birkaçı.

Kitabın ismi de oldukça ilgi çekici. Fatma Tutak’a niçin “Tavan Arası Öyküler” diye sorduğumda;

“ Tavan arası, bir insanın ömrüne tanıklık etmiş, atmaya yada birilerine vermeye kıyamadığı; kıymeti ancak ait olduğu kişice bilinebilecek ufak tefek; büyük, küçük bir çok eşyayla ve onların çağrıştırdığı anılarla doludur. Ben de buradan yola çıkarak kendi tavan arasındaki anılarımı çeşitli hikayelerin içerisine serpiştirerek hem tozlarını üflemiş hem de çocuklara faydalı olabilir düşüncesiyle  bir çeşit geri dönüşüm yoluna gitmiş oldum. Bu hikayenin perde arkası... Bir de görünen taraftan bakacak olursak kitap tavan arasına çıkıp babasının çocukluğuna dair anıları didikleyen meraklı bir kız çocuğunun o esnada halasına ait olduğunu sonradan öğrendiği bir hatıra defteriyle ve öyküleriyle karşılaşması ve devamında gelen duygu yüklü olayları anlatmaktadır.” Cevabını aldım.

                Fatma Tutak hayal dünyasını günümüz dünyasıyla harman ederek her biri öğüt verici nitelikteki hikayecikleriyle çocuklarımızın sıkılmadan okuyabilecekleri, temel ahlaki değerleri kavrayabilecekleri  değişik bir çalışmaya imza atmış; lakin Tavan Arası Öyküleri öyle hemencecik bitmemeli diyor, kendisinden en kısa zamanda ikinci, üçüncü daha pek çok hikayelerini okumayı  bekliyoruz.

Kitap ve Yazar Hakkında Bilgiler