TBB Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Aydın (1):
"(İflas ertelemesi) Devlet bu konuda bir düzenleme yapılması hususuna sıcak bakıyor. Çok uzun olmayan bir sürede bununla ilgili düzenleme, eksiklikleri ortadan kaldıran, alacaklı ve borçluyu eşit halde yarıştıran bir sistemi kurgulamış olacağız"- "Ziraat
BURSA (AA) - Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Yönetim Kurulu Başkanı ve Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, "(İflas ertelemesi) Devlet bu konuda bir düzenleme yapılması hususuna sıcak bakıyor. İnşallah çok uzun olmayan bir sürede bununla ilgili düzenleme, eksiklikleri ortadan kaldıran, alacaklı ve borçluyu eşit halde yarıştıran bir sistemi kurgulamış olacağız." dedi.
Uludağ Ekonomi Zirvesi'nde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Aydın, Ziraat Bankasının New York şubesiyle ilgili medyada çıkan "kara para veya uyum düzenlemelerine aykırı işlemler dolayısıyla denetim yapıldığı" haberlerinin içinin boş olduğunu söyledi.
Aydın, dünyanın her yerinde otoritelerin bilgi işlem sistemlerinin "müşterini tanı" ilkesine göre çalışıp çalışmadığını denetlediğini, bunun sadece Ziraat Bankasına yönelik olmadığını dile getirdi.
ABD Merkez Bankası (Fed) New York şubesinin 2009 yılındaki denetimlerde Ziraat Bankasının bilgi işlem sisteminin müşteriyi tanımaya uygun olmadığını, bu nedenle teknolojinin yenilenmesini istediğini hatırlatan Aydın, şunları kaydetti:
"Bizimkiler teknolojinin yenileneceğine dair bir sözleşme imzalıyor. Bunu 2013'te bitirmemiz lazımdı ama bitirememişiz. Arkadaşlarımızı tekrar gönderdik. Dedik ki 'Böyle bir söz vermişiz, yapmamışız ama bizim müşteri sayımız çok az. Bunları tekrar denetleyin, biz de en seri şekilde bilgi işlem sistemimizi yenileyeceğiz.' Fed New York bunu kabul etti. 2015'te de denetimler yapıldı ve bize uluslararası normlara uygun faaliyet göstermediğimizi yazan herhangi bir bulgu iletilmedi."
Aydın, teknolojideki eksiklikleri giderdiklerini anlatarak, "Ziraat Bankası dünyanın her yerinde uluslararası düzenlemelere uyumlu çalışıyor ve Türkiye'nin önemli bir markasıdır. Ziraat Bankasının yapmadığı bir şeyin, yapmış gibi algılatılması bizim marka değerimize zarar vermektedir. Bunun için bu konuyu kamuoyuyla paylaşmak istedim." diye konuştu.
New York şubelerinde ağırlıklı olarak kurumsal bankacılık yaptıklarına işaret eden Aydın, bu şubelerin Türkiye'de Hazine kaynaklı kullandırdıkları bir takım kredilerin izlendiği yerler olduğunu belirtti.
- "Bankalara yönelik siber saldırılar dış kaynaklı"
Aydın, son dönemde bankalara yapılan siber saldırılara değinerek, "Bilhassa aşırı mail trafiği yaratıp, orada bilgiyi kirletiyorlar. Bu bilgileri alıp daha sonra yolsuzlukta kullanmak istiyorlar." dedi.
Saldırıların dış kaynaklı olduğunu ve sadece kendilerine değil, tüm bankacılık sistemine karşı yapıldığını aktaran Aydın, şunları söyledi:
"Bizlerin bu saldırılara karşı direnç noktalarımız var ve zaman zaman duvarlar aşılabiliyor. Ertesi gün çalışmamızı engelleyecek bir durumla karşılaşmadığımızı hepiniz biliyorsunuz ama silkeledikleri oluyor. Türkiye'deki adıyla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Amerika'daki adıyla Fed ve Almanya'daki adıyla Bafin, bankaları 'Bu tarz saldırılara karşı dayanıklılığınız var mı?' diye testleri mecbur tutuyor.
Bu bir tek bizde yapılan bir şey değil. Bu testlerden geçersek hayatımıza devam ediyoruz, geçemezsek otorite bizden sistemimizi güçlendirmemizi istiyor. Türkiye'de demek ki bütün bankalar faaliyetlerine devam ediyorlarsa bu testleri başarıyla geçiyor demektir."
Aydın, saldırıların her ulustan gelebileceğini, Türk bankalarının teknolojik seviyesi ile insan kalitesinin dünyanın her ülkesiyle rekabet edecek düzeyde olduğunu ifade etti.
- "Sorunlu kredi rasyosu gayet normal"
Dünya ticaretindeki daralmanın devam ettiğini ve bunun yeni oluşan bir şey olmadığını vurgulayan Aydın, ticaretin daralması neticesinde sorunlu kredilerin miktarı ve yüzdesinde artış olduğunu belirtti.
Aydın, "Türk bankacılık sistemindeki kredilerin geri dönüşlerinde bir miktar sıkıntıların var olduğunu görmeye başladık ama bu kesinlikle yönetilebilir bir düzeydedir. Hem firma ayağı bu durumu yönetebilecek kapasite, kalite ve kalibrededir hem de Türk bankacılık sistemi gerek sermaye yeterliliği gerek likidite yönetimi açısından bu süreci yönetebilecek durumdadır. Elbette bir şey var ama bu kesinlikle dünya ortalamalarının altındadır, makuldur. Sorunlu kredi rasyosu yüzde 3 civarında. Bu gayet normal bir rasyodur ve yönetebiliyoruz." bilgilerini verdi.
- "Eleştirimiz, iflas ertelemenin uygulamasındaki eksikliklerdir"
Aydın, iflas ertelemelerin neden oluştuğuna ilişkin de şu görüşleri paylaştı:
"İflas erteleme, bir reel sektör firmasının, 'Bana nefes aldırıldığında, ben kendi kendime ayağa kalkabilirim' iddiasının mahkemece kayıt altına alınmasıdır. Yani reel sektör alacaklıları, gerek iş yaptığı firmalar gerekse bankalar veya iş ortaklarının kendisine istediği opsiyonu vermeyeceğini düşünüyorsa, bu kişi kendisinin ayağa kalkabileceğini bir projeksiyonla kanıtlıyorsa ve mahkeme de 'Bu projeksiyonla bu adam ayağa kalkar ve borçlarını öder' derse mahkeme 5 yıla kadar iflas erteleme kararı alıyor.
Böyle olduğunda reel sektör birbirine olan alacak ve vereceğini yapamıyor ve birbirini tetiklemeye başlıyor. O arada kişinin mamelekine başvuramıyorsunuz. Eleştiri konusu yaptığımız şey; iflas ertelemenin uygulamasındaki eksikliklerdir. Yoksa 'iflas erteleme müessesesi kökten kalksın' diye bir talebimiz yoktur."
Aydın, iflas erteleme uygulamasına yönelik eleştirilerinin bulunduğunu hatırlatarak, "Bir firmanın iyileşeceğinin bir günde nasıl anlaşıldığını anlayamıyoruz. Adam perşembe günü başvuruyor, mahkeme cuma karar veriyor. Ne yetenekli bilir kişiler var ki aynı anda 3-5 sektörde faaliyet gösteren bir firmaya ilişkin bir günde karar alabiliyor. Yine bir firma A kentinde faaliyet gösteriyor, bir gün kendini B kentine alıyor, ertesi günü B kentinde iflas erteleme alıyor. Madem öyle neden A kentinde değil de B kentinde iflas erteleme alıyorsun?" şeklinde konuştu.
- İflas ertelemeye ilişkin talepler
Her uygulamada sonradan eksikliklerin çıkabileceğini belirten Aydın, bankacılık sektörünün iflas erteleme hususunda bazı talepleri olduğunu söyledi.
Aydın, bu maddenin yeniden ele alınarak, sistemik bir riske sebebiyet vermeyecek tarzda, alacaklının alacağını rahat alabilmesini temin edecek, borçluyu da alacaklıyı da koruyacak bir sistemin getirilmesi gerektiğini dile getirdi.
"Birini birinden az veya çok korusun" diye bir taleplerinin olamayacağını vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:
"Ticaret kolay ve rahat yapılabilirse, herkes alacağını alıp vereceğini verirse ekonomi canlanır. İflas ertelemeyi bu şekilde bırakır da yalan yanlış bu tarz kararlar alırsak, bu sefer iflas ertelemeyi almayı becereni kurtarırız, o adamdan alacaklı olan ama gücü zayıf firmayı batırırız, ona günah olur. İflas ertelemenin karşısında veya yanında değiliz. Biz de ticaret yapan oyunculardan biriyiz.
Bankaların neden yapılandırma yapmadığının da tartışılması gerekiyor. Bir şeyin kabul edilebilir sınırlar içerisinde yapılmasını ortadan kaldırırsak uçlarda bir yere gideriz, uygulamalar öyle oldu. İstismar ediliyor ama bu istismar gerçekten adamın yanlışından da kaynaklanabilir, bizim yanlışlarımızdan da kaynaklanabilir. Biz bunların ortadan kaldırılmasını arzu ediyoruz."
Bütün paydaşlarla bu işin çözümü için devletle iletişim halinde oldukları bilgisini veren Aydın, "Devlet bu konuda bir düzenleme yapılması hususuna sıcak bakıyor. İnşallah çok uzun olmayan bir sürede bununla ilgili düzenleme, eksiklikleri ortadan kaldıran, alacaklı ve borçluyu eşit halde yarıştıran bir sistemi kurgulamış olacağız." değerlendirmesinde de bulundu.
(Sürecek)
AA
Kaynak: